Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC ) ZonguldakTemsilciliği tarafından yapılan açıklamada, çalışan gazetecilerin günümüzde herzamankinden daha zor koşullarda görev yapma çabasında olduğu vurgulanarak;Ne çalışan gazetecilerin sorunları ne de halkın doğru yansız bilgilenmehakkını sağlayacak basın özgürlüğü;kısıtlamalar, baskılar ve tehditlerle sağlanamaz denildi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC ) ZonguldakTemsilcisi Atilla Öksüzün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığıaçıklama şöyle;10 Ocak 1961 tarihi Gazetecilerinsosyal ve ekonomik haklarını kabul edilebilir düzeye çıkarılması 56 yıl önce yürürlüğe giren 212 sayılı yasaylamümkün olabilmiştir.Ancak yasanın yaptırımlardan yoksun oluşusermayenin ve siyasal iktidarların da yasaya sıcak bakmamaları nedeniyle yaygınuygulamadan kaldırılması sonucunu doğurmuştur.Gazetecilerin özlük haklarının giderek yokedilmesi, editoryal bağımsızlığın ortadan kalkması, gazetecilerin sansür ve otosansür baskısı altında çalışmaları sonucunu doğurmuştur.Bugün ki duruma gelince;Ne çalışangazetecilerin sorunları ne de halkın doğru yansız bilgilenme hakkını sağlayacakbasın özgürlüğü; gazetecileri, gazetecilik faaliyetlerinden dolayıcezalandırarak, yok sayarak, hedef yaparak sağlanamaz.Basın özgürlüğünün ve evrensel değerlerintemsilcisi, savunucusu olması gereken farklı kanattaki basın çalışanlarının dane yazık gazetecilik esasında birleşmekten çok, basına yönelik baskılarazemin oluşturduklarını da üzülerek izliyoruz. Politik görüşümüz, siyasiduruşumuz, yaşam tarzımız ne olursa olsun ifade özgürlüğünün ve basınözgürlüğünün olmadığı bir ülkede tam demokrasiden söz etme olanağı yoktur. Bilgi, doğruluk ve cevap hakkı ne kadargazeteciliğin özü ise bunların sağlanabilmesi için izlenecek siyasi yaklaşım vehukuki çerçeve de o derece önemlidir.Hem ülke genelinde hem de yerel düzeydeyaşadıklarımız, özgürlüklerin çerçevesini tartışılır hale getirmekle birlikteİşime gelene sınırsız özgürlük algı ve anlayışını olağanlaştırma çabasınıüzülerek görüyoruz. Gazetecilerin vebasın çalışanlarının yaşadıkları sıkıntılar artarak devam etmekle birlikte neyazık ki kayıt dışı gazete ve gazetecilerin türediği, türetildiği bir dönemdengeçiyoruz. Resmi ilan alan gazetelerde çalışan arkadaşlarımız için çizilenhukuki çerçevenin ötesinde yapılan emek hırsızlıkları, çalınan alın teri, yayınsayısında orantısız bir çoğalmaya neden olmakla birlikte mesleğin taşımasıgereken güvene büyük darbe vurmaktadır. Sonuçta yaşananlar, çelişkiler ortada. Esasındaortada kutlanacak bir şey yok.En büyük temennimiz, biz gazetecilerin, gazetepatronlarının daha sorumlu, yasa yapıcıve uygulayıcılar ile siyasi çevrelerin daha demokratik ve insancıl bir çizgidehareket etmesi.Bu vesileyle ülkemizin birlik ve bütünlüğüne,demokrasiye yapılan tüm saldırıları şiddetle kınıyor, şehitlerimize Allahtanrahmet diliyoruz. Sonuç olarak buruk da olsa; daha iyi günlerin başlangıcıolması umuduyla gerçek basın emekçilerinin ve mesleki değerlerin korunması veyaşatılması için çaba gösteren tüm meslektaşlarımızı kutluyoruz. Ulu önderMustafa Kemal Atatürkün dediği gibi; Basın hürriyetinden doğan mahzurlarıngiderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.