TBMM eski Başkanı Köksal Toptan, TBMMden geçen tezkere ile ilgili olarak Türkiyenin ne başka topraklarda gözü var ne de istila emelli bir politikası var. Ama sınırlarımızın güvenliğini korumak, Türkiyeye muhtemel bir takım saldırıları yerinde defetme ve etkisiz hale getirmek için hükumetimizin böyle bir yetkiye ihtiyaç hissettiği bir ortamda TBMM büyük bir sorumlulukla bu yetkiyi hükümetimize vermiştir dedi.
TBMM eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, partisinin Zonguldak il binasında teşkilat mensuplarıyla bir araya geldi. 2015 seçimlerinin önemine dikkat çeken Toptan, şöyle konuştu: 2015 seçimleri gerçekten çok büyük bir önem taşımaktadır. Türkiyede istikrarın bozulmaması lazım gelir. Türkiyede başlatılan kalkınma hamlesinin aksamaması lazım. Geçen sene Türkiyede bir milyon 150 bin konut satıldı. Geçen sene Türkiyede 580 bin otomobil satıldı. Bu seneki aylık rakamlara baktığımız zaman 2014 senenin sonunda yüksek rakamların aşılabileceği görülmektedir. Bu istikrar sayesindedir. 600 bin otomobil, bir milyon 150 bin konutun çok büyük bir bölümü siz de çok iyi biliyorsunuz ki banka kredileri ile alınmaktadır. Bu kadar çok insanın hiç eksilmeden her sene bankalara borçlanmak suretiyle konut alması ve otomobil alması yürüyen sisteme olan güveni göstermesi bakımından önem taşımaktadır.
BURNUMUZUN HEMEN DİBİNDE TARİHİN BELKİ DE EN KANLI MÜCADELELERİNDEN BİRİ YAPILMAKTADIR
TBMM eski Başkanı ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, partisinin Zonguldak il binasında teşkilat mensuplarıyla bir araya geldi. 2015 seçimlerinin önemine dikkat çeken Toptan, şöyle konuştu: 2015 seçimleri gerçekten çok büyük bir önem taşımaktadır. Türkiyede istikrarın bozulmaması lazım gelir. Türkiyede başlatılan kalkınma hamlesinin aksamaması lazım. Geçen sene Türkiyede bir milyon 150 bin konut satıldı. Geçen sene Türkiyede 580 bin otomobil satıldı. Bu seneki aylık rakamlara baktığımız zaman 2014 senenin sonunda yüksek rakamların aşılabileceği görülmektedir. Bu istikrar sayesindedir. 600 bin otomobil, bir milyon 150 bin konutun çok büyük bir bölümü siz de çok iyi biliyorsunuz ki banka kredileri ile alınmaktadır. Bu kadar çok insanın hiç eksilmeden her sene bankalara borçlanmak suretiyle konut alması ve otomobil alması yürüyen sisteme olan güveni göstermesi bakımından önem taşımaktadır.
BURNUMUZUN HEMEN DİBİNDE TARİHİN BELKİ DE EN KANLI MÜCADELELERİNDEN BİRİ YAPILMAKTADIR
AK Partiye oy akışı olduğunu ifade eden Köksal Toptan, 2015 genel seçimlerinde AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğluna güç kuvvet sağlanması gerektiğine dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
Halk, bana göre hiçbir parti ayrımı yapmadan hükümetimize destek olmaktadır. O nedenle 2015 seçimlerinin bu istikrarı sürdürecek şekilde sonuçlanması gerekir. Orada bütün arkadaşlarımıza teşkilatta görev alsın, yahut bu dönemde görev alıp da gelecek dönem görevde olmayan arkadaşlarımızın el ele kol kola bu istikrarı Türkiye tablosunun yeniden tazelemesi ve yeni genel başkanımızın bu ilk seçiminde ona yeni bir güç ve kuvvet vermesini sağlamamız gerekmektedir. Bunu arkadaşlarımızın şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da gerçekleştireceğine yürekten inanmaktayım. Hemen burnumuzun dibinde belki de tarihin en kanlı mücadelelerinden biri yapılmaktadır. Maalesef Ben Müslümanım diyen insanların Müslümanlığın bize verdiği emirlerin hiçbiriyle bağdaştıramadığımız şekilde birbirlerinin kanını akıttıklarına şahitlik etmekteyiz. Batıya mahcup oluyoruz. Batı, bu terörü İslami bir hareket olarak görüyor. Hâlbuki biz dinimizi biliriz. Rehberimiz Kuran-ı Kerimi biliriz. Onun bir insanın haksız yere öldürülmesine verdiği hükmü biliriz. Masum bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek demektir. Böylesine büyük bir kültürün ve geleneğin sahibi olan İslam dünyasının hala şu veya bu sebeple birbirinin boğazına sarılması anlamak ve anlatabilmek mümkün değildir.
TBMMDEN GEÇEN TEZKERE
Halk, bana göre hiçbir parti ayrımı yapmadan hükümetimize destek olmaktadır. O nedenle 2015 seçimlerinin bu istikrarı sürdürecek şekilde sonuçlanması gerekir. Orada bütün arkadaşlarımıza teşkilatta görev alsın, yahut bu dönemde görev alıp da gelecek dönem görevde olmayan arkadaşlarımızın el ele kol kola bu istikrarı Türkiye tablosunun yeniden tazelemesi ve yeni genel başkanımızın bu ilk seçiminde ona yeni bir güç ve kuvvet vermesini sağlamamız gerekmektedir. Bunu arkadaşlarımızın şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da gerçekleştireceğine yürekten inanmaktayım. Hemen burnumuzun dibinde belki de tarihin en kanlı mücadelelerinden biri yapılmaktadır. Maalesef Ben Müslümanım diyen insanların Müslümanlığın bize verdiği emirlerin hiçbiriyle bağdaştıramadığımız şekilde birbirlerinin kanını akıttıklarına şahitlik etmekteyiz. Batıya mahcup oluyoruz. Batı, bu terörü İslami bir hareket olarak görüyor. Hâlbuki biz dinimizi biliriz. Rehberimiz Kuran-ı Kerimi biliriz. Onun bir insanın haksız yere öldürülmesine verdiği hükmü biliriz. Masum bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek demektir. Böylesine büyük bir kültürün ve geleneğin sahibi olan İslam dünyasının hala şu veya bu sebeple birbirinin boğazına sarılması anlamak ve anlatabilmek mümkün değildir.
TBMMDEN GEÇEN TEZKERE
2 Ekim 2014 günü TBMMden geçen tezkereyi hatırlatan Köksal Toptan, bu yetkinin Türkiyenin güvenliği için gerekirse kullanılacağını ifade etti. Hükümetin 2 Ekimde meclisten gerektiği zaman yurt dışına asker gönderme yetkisi alan bir tezkereyi kabul ettiğini anlatan Toptan, sözlerine şöyle devam etti: Bu şu demek değil yarın veya bir hafta sonra TSK Suriyeye girecek, Iraka girecek orada karşı çıkacak olan güçlerle IŞID veya bir başka grupla savaş yapacak Mehmetçikler şehit düşecek hayır değil. Türkiyenin ne başka topraklarda gözü var. Ne de istila emelli bir politikası var. Ama sınırlarımızın güvenliğini korumak, Türkiyeye muhtemel bir takım saldırıları yerinde defetme ve etkisiz hale getirmek için hükümetimizin böyle bir yetkiye ihtiyaç hissettiği bir ortamda TBMM büyük bir sorumlulukla bu yetkiyi hükümetimize vermiştir. Ama herkesin bilmesini ve inanmasını, emin olmasını isterim ki hükümet ve TSK aldığı bu yetkiyi kesinlikle başka emeller için değil Türkiyenin güvenliği için gerekirse kullanacaktır
İKİ MİLYON MÜLTECİNİN 10 YILDAN ÖNCE EVLERİNE DÖNMELERİ ZOR
İKİ MİLYON MÜLTECİNİN 10 YILDAN ÖNCE EVLERİNE DÖNMELERİ ZOR
Suriye ve Irakta yaşanan çatışmalardan Türkiyeye sığınan mültecilerin Türkiyeye 3 milyar dolara yakın maliyeti olduğunu ifade eden Toptan, açıklamalarını şöyle tamamladı:
Şu an Türkiyede yaklaşık 2 milyon Irak ve Suriyeden insan var. Bunların Türkiye ekonomisine maliyeti yaklaşık 2-3 milyar dolardır. Asil milletimiz o kadar büyüktür ki kimse siz 3 milyar dolar bu insanlara harcıyorsunuz ama bizim yollar durdu niye oraya para vermiyorsunuz demiyor. İnsana bakış açımız bizim başka türlü hareket etmemize engeldir. 6 aylık çocuk ana kucağında koşarak sınıra gelmiş dayanmış can korkusundan, buna sınırı nasıl kapatacak. Nasıl gidin diyecek. Fedakar milletimize de şükran borçluyuz. Elbette şunun da farkındayız, bu devam ettiği müddetçe çok ciddi bir sosyal problemle karşı karşıya kalırız. Suriye ve Iraktaki tartışmalar, çatışmalar bitse, Türkiyedeki 2 milyon mültecinin 10 yıl içerisinden önce yerlerine yurtlarına dönmeleri kolay kolay mümkün değildir. Çünkü bu insanların ne evleri kaldı, ne yurtları kaldı, ne yiyecek ekmek ne de bir kaşık aşları var. O bakımdan Türkiye, dünya ne derse desin dünya nasıl bakarsa baksın insani görevlerini yerine getirmeye bundan sonra da devam edecektir.
Toptan, açıklamalarının ardından partililerle bayramlaştı.
Güncelleme Tarihi: 04 Ekim 2014, 14:46
Şu an Türkiyede yaklaşık 2 milyon Irak ve Suriyeden insan var. Bunların Türkiye ekonomisine maliyeti yaklaşık 2-3 milyar dolardır. Asil milletimiz o kadar büyüktür ki kimse siz 3 milyar dolar bu insanlara harcıyorsunuz ama bizim yollar durdu niye oraya para vermiyorsunuz demiyor. İnsana bakış açımız bizim başka türlü hareket etmemize engeldir. 6 aylık çocuk ana kucağında koşarak sınıra gelmiş dayanmış can korkusundan, buna sınırı nasıl kapatacak. Nasıl gidin diyecek. Fedakar milletimize de şükran borçluyuz. Elbette şunun da farkındayız, bu devam ettiği müddetçe çok ciddi bir sosyal problemle karşı karşıya kalırız. Suriye ve Iraktaki tartışmalar, çatışmalar bitse, Türkiyedeki 2 milyon mültecinin 10 yıl içerisinden önce yerlerine yurtlarına dönmeleri kolay kolay mümkün değildir. Çünkü bu insanların ne evleri kaldı, ne yurtları kaldı, ne yiyecek ekmek ne de bir kaşık aşları var. O bakımdan Türkiye, dünya ne derse desin dünya nasıl bakarsa baksın insani görevlerini yerine getirmeye bundan sonra da devam edecektir.
Toptan, açıklamalarının ardından partililerle bayramlaştı.