Sabancı Vakfı Hibe Programları desteği ile devam eden Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum Programı kapsamında Down Sendromu Derneği ve Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Zihin Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı öğretim elemanlarının işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırma kapsamında 51 aile, engelli birey çalıştırma zorunluluğu olan 20 şirket ve 46 Down sendromlu genç ile görüşmeler yapılarak zihinsel engelli istihdamına yönelik tutum ve beklentileri analiz edildi. Rapora göre, Down sendromlu bireylerin yüzde 98inin çalışmak istediği, ancak ailelerinin yüzde 78inin çocuklarının işe girmesiyle ilgili önceden hiçbir girişimde bulunmadığı ortaya çıktı.
Down Sendromu Derneği ve Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Zihin Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı öğretim elemanlarının işbirliğiyle gerçekleşen araştırma sürecinde Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, Doç. Dr. Yasemin Ergenekon, araştırma görevlileri Fidan Güneş Gürgör, Mustafa Uluyol, Gizem Yıldız ve Uzman Nursinem Şirin ile Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Fulya Ekmen ve Psikolog Selver Yolsever görev aldı.
Down sendromlu bireyler hizmet sektöründe çalışmak istiyor.
Türkiyede Down Sendromlu Bireylerin İstihdamı İçin Beklentiler Araştırmasına göre Down sendromlu bireylerin yüzde 98i çalışmak istediğini belirtti. Neden çalışmak istedikleri sorusunda ise birden fazla seçenek arasından yüzde 72 ile para kazanmak en çok tercih edilen sebep oldu. Bunu yüzde 54 ile ailesine destek olmak, yüzde 48 ile arkadaş edinmek ve evlenmek, yüzde 24 ile istediklerini almak ve yüzde 22 ile de zaman geçirmek izledi.
Bireylerin en çok tercih ettiği işler sırasıyla garsonluk, ofis işi, temizlik ve otel görevlisi oldu. Bunları yine sırasıyla kuaförlük, mağaza görevliliği, market görevliliği takip etti. Bireylerin yüzde 74ü bir işe girebilmek için hiçbir girişimde bulunmadığını, yüzde 13ü kursa katıldığını, yüzde 10u işyerleriyle görüştüğünü ancak kabul edilmediğini, yüzde 2si belediye ile görüştüğünü dile getirdi. Bireylerin yüzde 30u çok işçi çalıştıran yerlerde ve devlet kurumlarında, yüzde 22si evde, yüzde 20si korumalı işyerlerinde, yüzde 15si az işçi çalıştıran yerlerde çalışmak istediğini belirtirken yüzde 4ü bir fikri olmadığını ifade etti. Buradaki dikkat çekici nokta aile beklentileri ile karşılaştırıldığında gençlerin çalışma ortamları ile ilgili beklentilerinin daha farklı olması ve korumalı işyerlerinin onlar tarafından çok tercih edilmemesi.
Aileler çocuklarının işe girmesi için girişimde bulunmuyor.
Ailelerle yapılan görüşmelerden çıkan sonuçlar ise ailelerin yüzde 78inin çocuklarının işe girmesiyle ilgili daha önceden hiçbir girişimde bulunmadığını ortaya koydu. Ailelerin yüzde 33ü çocuklarının çalışmaya başlamasıyla özgüven kazanmasını, yüzde 24ü sosyal ilişkilerinin gelişmesini, yüzde 16sı çocuklarının kendi hayatlarını sürdürebilir hale gelmesini ve yüzde 16sı kendi hayatlarını yönetmeyi öğrenmesini beklediğini belirtti. Yani kişisel gelişim ve bağımsızlık ana hedef.
Ailelerle çocuklarının sektör seçimleri aynı oldu.
Ailelerin yüzde 31i ilk tercih olarak çocuklarının restoran, lokanta veya kafede çalışmasını istediğini ifade ederken, yüzde 18i turizm ve otelcilik, yüzde 12si ise market sektörünü seçti. Mağazacılık sektörü aileler tarafından ikinci seçenek olarak tercih edildi. Ailelerin bu sektörler içerisinde çocukları için tercih ettiği işler ise getir-götür, ofis ve temizlik işleri oldu.
Ailelerin yüzde 84ü çocuklarının iş koçu eşliğinde çalışmasını istiyor
Ailelerin yüzde 43ü çocuklarının haftanın beş günü yarım gün şeklinde, yüzde 31i ise çocuklarının tam zamanlı, yani haftanın beş günü günde sekiz saat şeklinde çalışmasını istiyor. Aileler çocuklarının serbest piyasa koşullarında ya da korumalı işyerlerinde çalışmaları konusunda ise eşit oranda görüşe sahipler ancak %84ü çocuklarının işe alışma aşamasında iş koçu ile çalışmasını talep ediyor. Bu da bize gösteriyor ki ailelerin önceliği çocuklarının güvenliği ve çalıştıkları işte başarılı olmalarını sağlayacak düzenlemelerin olması.
Ücret politikaları açısından beklentilere bakıldığında ailelerin %39u çocuklarının çalışması durumunda asgari ücret kazanmasını, yüzde 20si çocuklarının aynı işi yapan kişilerle aynı ücreti almalarını istediğini belirtti Yüzde 29unun ise hiçbir ücret beklentisi yok.
Aileler iş birliğine hazır
Bu sürece destek olmak için, ailelerin yüzde 33ü çocuklarını iş yerinde nasıl davranacakları konusunda evde destekleyebileceğini, yüzde 27si iş yerine zamanında gitmelerini sağlayabileceğini, yüzde 24ü iş koçuyla işbirliği yaparak yapılan çalışmaları evde destekleyebileceğini belirtti. Aileler çocuklarının çalışabilmesi için destek olmaya hazır. Yeter ki fırsat verilsin.
Aileler en çok sosyal güvenceyi önemsiyor
Ailelerin yüzde 80ini çocuklarının çalıştıkları yerde sosyal güvencelerinin olmasını istiyor. Ailelerin bir diğer beklentisi ise çocuklarının yol parası ya da servis ve yemek parası haklarının olması.
Kutu
İşverenler zihinsel yetersizliği olan bireylerle çalışmaya sıcak bakıyor.
Gıda, konaklama, sağlık, ilaç sanayi, elektronik eşya, üretim, ambalaj ve giyim sektörlerindeki 20 şirketin insan kaynakları direktörleriyle yapılan görüşmelerin değerlendirmeleri hala devam ediyor, ama ilk gelen sonuçlar sanılanın aksine işverenlerin bu konuya sıcak yaklaştığını gösteriyor. İşverenlerin %35i hali hazırda zihinsel engelli bireylerle çalıştıklarını ifade ederken kalan %65i işyerinde zihinsel yetersizliği olan birey çalıştırmadıklarını, ancak çalıştırmaya sıcak baktıklarını, bu bireylerle diğer çalışanları arasında çalışma performansı olarak bir fark olacağını düşündüklerini, ancak bu bireylerden beklentilerinin yüksek olmadığını dile getirdi.
Güncelleme Tarihi: 09 Haziran 2016, 15:04