Zonguldak’ta imar barışı toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, "Hazır şu barışma işleri başladıktan sonra inşallah 31 Ekim’den sonra bir daha barışılacak şekilde bir imar düzenimiz olmasın. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ancak kul eliyle bozuyoruz" diye konuştu.
Bir otelde düzenlenen toplantıda, 13 milyon yapının imar ve iskan sorununun çözülmesi konusu görüşüldü. Toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Pelin Ayşe Yağız, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle ve köy muhtarları katıldı.
Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu programın açılış konuşmasını Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Pelin Ayşe Yağız yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, “Bu programı imar barışını anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü imar barışı vatandaş açısından faydalanılması gereken ve artık son nokta olarak gördüğümüz imar durumları, yapılarla ilgili sıkıntıları çözebileceğimiz en son yasal düzenleme olarak görüyoruz. İmar barışının neler getirip, neler götürdüğünü muhtemelen programın devamında arkadaşlarımız anlatacak. Ben özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Birincisi bu kanun bir imar affı değil. Bu kanunla yapılan düzenleme bir imar barışıdır. İmar barışıyla, imar affının ne farkı var? İmar affı uygulamaları genellikle yapılmış olan yapıların mevcut halinin kazanılmış hak olarak görüldüğü, bundan sonraki yapılacak olan yıkım ve yapımlarda o kazanılmış hak üzerine binaların inşa edileceği hak anlamına geliyor. İmar barışı ise mevcut yapıların mevcut haliyle korunup, belgelenip, yıkıldıktan sonra tekrar yapılabildiği anlamına geliyor. İmar affı binalar açısından kazanılmış bir hak olurken, imar barışı binaları mevcut haliyle tanıtıyor. Bunun getirmiş olduğu faydalar var. Bir defa imara aykırılıktan dolayı yıkım kararları, para cezaları gibi durumlar imar barışından sonra yapı kayıt belgesi alınmasıyla duruyor. Vatandaşın kendi mülkiyeti olmayan, hazine mülkiyeti veya belediye mülkiyeti olan yerleri satın alma imkanı getiriyor. Binaların mevcut durumuyla tanınırken aynı zamanda mülkiyet problemlerini de çözebilecek şekilde düzenlenmiş bir kanun. Bu kanunda bir sihirli değnek değil. Bütün sorunları da çözecek durumda değil. Kanunun uygulanması açısından çoklu mülkiyet olan yerlerde barışın da tamamının anlaşması gibi genel prensiplere de uymamız gerekir. İmar barışından faydalanmak için geçerli tarih 31 Ekim itibariyle doluyor. 31 Ekim’e kadar tüm vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. E-devlet üzerinden kendi müracaatlarını kendilerinin yapabileceğini söylenmesi gerekiyor. Paraların da ödenmesinde son süresinin 31 Aralık olmasının net olarak söylenmesi gerekiyor. Eğer bu bilgilendirmeler yapılmazsa, süre geçtikten sonra Zonguldak’tan birisi gelip süreyi kaçırdığını söylerse sorumluluk sizdedir haberiniz olsun. Biz tüm muhtarlarımızı topladık bilgilendirdik haberiniz yoksa muhtarınıza sorun diyeceğiz. Bu konunun vebali sizdedir. Hazır şu barışma işleri başladıktan sonra inşallah 31 Ekim’den sonra bir daha barışılacak şekilde bir imar düzenimiz olmasın. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ancak kul eliyle bozuyoruz” ifadelerine yer verdi.
Gündem
Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2018, 10:35