´LİMANIN NE İŞE YARAYACAĞINI KİMSE BİLMİYOR´

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Ankara Forumu Derneği’nin düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, “Halka doğru söyleyip herkese eşit davranarak, çıkarına dokunduğunuz insanlardan bile olumlu tepkiler alınabileceğini kanıtladık.” dedi.

´LİMANIN NE İŞE YARAYACAĞINI KİMSE BİLMİYOR´

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Ankara Forumu Derneği tarafından düzenlenen “Planlı Kentleşme ve Rant İlişkisi” başlıklı foruma katıldı.  Türkiye Barolar Birliği Litai Otel’de yapılan forumun moderatörlüğünü Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin yaptı. Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Gözde Güldal, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Ankara Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin de katıldığı forumun açılış konuşmasını kentleşme konusunda ülkenin önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Ruşen Keleş yaptı. Keleş’in ardından söz alan konuşmacılar, rant değeri yüksek projelere kolay imar ruhsatı verilmesi nedeniyle çarpık kentleşmenin yoğun yaşandığı Ankara için alternatif bir kent vizyonu oluşturmanın önemini vurguladı. Toplumsal belediyeciliğin önemine de değinen katılımcılar Ankara’yı daha yaşanabilir bir kent haline getirmek için öneriler de sundu.

“İMAR PLANI BİR ÜNİVERSİTE TEZİ GİBİ HAZIRLANDI”

Forumda söz alan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı kendini tanıtıp belediye başkanı olma sürecini anlattıktan sonra, “Biz halka doğru söyleyip herkese eşit davranarak, çıkarına dokunduğunuz insanlardan bile olumlu tepkiler alınabileceğini kanıtladık. Göreve gelişimin hemen ardından benden önce söz alan katılımcıların da temenni ettiği gibi kentte herkesin eşit yaşamasını sağlarken kentin uzun vadede geleceğini de düşünen bir planlamayla başladık. Aramızda bulunan hocaların hocası Ruşen Keleş’in öğrencisi ve arkadaşı Profesör Erol Köktürk ve İstanbul’da birçok belediyede bu konularda büyük deneyim kazanmış Erdal Köktürk’ü de sürecin içine katarak ilk iki yıl Çaycuma’yı yeniden planladık. Adeta bir üniversite bitirme tezi hazırlar gibi çalışan plancı da şaşırdı. Çünkü biz sanki komünist bir ülkede yaşıyormuşuz gibi hiç mülkiyet gözetmeden Çaycuma’yı ele aldık ve son derece cesur imar uygulamaları yaptık. Çaycuma’nın 27 bin nüfusu var. 5 yıl içinde biz 70 bin yeni nüfusu yerleştirebilecek 18 uygulamasını, hukuki sonuçlarıyla birlikte tamamladık. Beş yıl içinde bunu tamamlamak gerçekten büyük başarı. Uygulamalarda ne yazık ki hep kötü örnekler var. Belediyeler çoğu yerde, bu uygulamalarla birilerine rant sağlamış. Biz bu anlayışı sürecin dışında tutarak, herkesin eşit olarak yararlandığı bir plan yaptık.” dedi.

“LİMAN BİTME AŞAMASINDA AMA NE İŞE YARAYACAĞINI KİMSE BİLMİYOR”

Filyos Vadisi ilgili görüşlerini de paylaşan Başkan Kantarcı, “Çaycuma’nın içinde Filyos Çayı geçiyor. 1994 yılında denizin kıyısındaki Filyos’tan Çaycuma’ya kadar 20 kilometre boyunca, nehrin iki yakasında serbest bölge ilan edildi. Kararlarda birçok değişiklik yapıldıktan sonra nehrin tam denize döküldüğü yerde bir liman inşaatına başlandı. İlginç bir durum var. Şu anda bitme aşamasında olan ve Türkiye’nin üçüncü büyük limanı olduğu söylenen tesisin ne işe yarayacağını hâlâ kimse bilmiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı bir konuşmasında parsel bazlı, ada bazlı planlamanın yanlışlığından söz etti. Aslında çok daha vahim bir durum var, ülke artık havza havza satılıyor. Bu limanın arkasında bulunan Filyos Çayı’nın canım deltası endüstri bölgesi ilan edildi. Orası bir kuş cenneti aslında. Türkiye’de tespit edilen 485 kuş türünün 308 tanesi burada yaşıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında Çaycuma’ya gelen Sanayi Bakanı, ‘Endüstri bölgesini Tosyalı Holding’e verdik’ dedi. Bu müteşebbis kâr için değil de iyilik için gelmiş bir hayırsevermiş gibi bir algı yaratılarak da, muhalif sesler susturuldu. Öyle bir durumdayız ki, bir imza ile her türlü tahsis yapılabiliyor. Önceki durumdan da memnun değildik ama bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtikten sonra aritmetik olarak çoğalan yanlışlar, şimdi geometrik dizilimle artıyor.” şeklinde konuştu.

“FİLYOS VADİSİ BİR EKOLOJİK KORİDOR OLARAK KORUNMALI”

Başkan Kantarcı konuşmasını, “Şimdi Filyos Deltası bir holdinge verilmiş durumda. Holding orayı planlayacak. Kendine yer ayıracak. Geri kalan kısmı da satacak. Orada neler yapılacak? Hangi sektörler gelişecek, içinde yaşayanlar olarak biz bilmiyoruz. Aslında Filyos Vadisi mutlaka bir ekolojik koridor olarak korunması gereken çok değerli bir ekosistem. Benim belediye olarak Filyos Irmağı’na olan kıyı şeridim toplam 6 kilometre. Etrafımızda olan biteni görüyoruz. Ama hiçbir de şey yapamıyoruz. Havzada her biri farklı uygulama yapan küçük küçük belediyeler olması, vadinin bütüncül şekilde ele alınıp planlanmasını da önlüyor. Türkiye’de sorunlar gerçekten çok büyük. Parça parça çözümler yerine sorunun temeline inip kökten çözüm bulmamız lazım.” diyerek sonlandırdı. 

Gündem

Güncelleme Tarihi: 19 Ocak 2020, 17:04
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER