Yavuzyılmaz; “Karar Vericilere Çatalağzı’ndan Ev Tutalım!”

Yavuzyılmaz; “Karar Vericilere Çatalağzı’ndan Ev Tutalım!”

Yavuzyılmaz; “Karar Vericilere Çatalağzı’ndan Ev Tutalım!”

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz Elsan Enerji’nin Ankara’da gerçekleştiren toplantısına katıldı. ÇATES lojmanlarının karşısındaki ambarların olduğu bölgeye 600 MW gücünde yapılmak istenen termik santralin İnceleme Değerlendirme Toplantısına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda yapıldı.
Toplantıya; CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın yanısıra, Muslu Belediye Başkanı Sabahattin Adıyaman ile Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün de katıldı. Bakanlık adına da toplantıyı Abidin Koçak ve Kenan Keçeci takip etti.
Yer yer gerginliklerin olduğu toplantıda Sebahattin Adıyaman ve Adnan Akgün santralin yapılmaması noktasında fikir beyan ederek konuşmalar yaptılar. Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın da konuşma yaptığı toplantının sonunda Komisyon Başkanı, projede mobil istasyon sonuç verileri, hava kalitesi ve atık barajı verilerinin dosyaya eklenip değerlendirilmesi için süreci durdurduğunu beyan etti.
Yavuzyılmaz’ın konuşması şöyle gerçekleşti:

“O garajın içerisinde zehirlenir ölürsünüz”

“Ben bir elektrik mühendisiyim. Termik Santrallerin ne gibi faydalar sağladığını ama aynı zamanda ne gibi zararlar da getirdiğini gayet iyi bilen biriyim. Bir araba düşünün; eğer o arabanın egzozunu filtre ederseniz, o arabayı sokaklarda minimum zararla kullanabilirsiniz. Ama o arabayı bir garajın içerisine sokarsanız ve o garajın kapısını kapatıp içeride gaza basıp durursanız o garajın içerisinde zehirlenir ölürsünüz.”

“Gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor.”

“Şimdi size şunu öneriyorum; hepimiz insan evladıyız ve gözden ırak olan gönülden de ırak oluyor. Anlamak için bir şey yapalım: Burada kapı açık ve içeriye hava giriyor. Sizden rica ediyorum bu kapıyı kapatalım, pencereleri de kapatalım ve klimanın sıcaklık ayarını en üst dereceye kadar yükseltelim. Burada insan yaşamına uygun habitatı ortadan kaldıralım ve burada sağlıklı bir toplantı yapmaya çalışalım.  Bütün ilişkilerimizi ve konuşmalarımızı bu bozulmuş habitatın stresten arındırılmış şekilde bir biçim içinde sürdürelim. Bu mümkün mü? Mümkün değil…”

“Karar vericilere Zonguldak Çatalağzı’nda ev tutalım”

“Önemli olan bu işin pratik yaşamdaki karşılığı! Ne kadar teorik olarak böyle söylesek de gerçekten karşılığını görmek için o koşullar içerisinde yaşamak gerekiyor. Özellikle yöre belediye başkanlarımızın, muhtarlarımızın, vatandaşlarımızın söylediği şeyler gerçek. Ben bir mühendis olarak tasarlanan proje çizimleri ile gerçek uygulama arasındaki farkları defalarca görmüş biriyim; bu işlerin arasındaki farkların ne kadar olabildiğini bu ülkede yaşayan insanlar olarak hepimiz iyi biliyoruz. O nedenle benim önerim bu konunun karar vericilerine Zonguldak’ta Çatalağzı’nda ev tutalım; ailelerini, çoluklarını alsınlar ve gelsinler; kiralarını da biz ödeyelim. Orada yaşadıktan sonra bakalım kendi çocuklarının iki gün sonra öksürdüğünü gördüklerinde, insanların kan tükürdüklerini gördüklerinde bu işlerin sadece yazıldığı rakamlardan ibaret olduğunu söyleyebilecekler mi?”

“İktidar partisi milletvekilleri böyle bir konuda gene ortada yok!”

“Benim burada anlamadığım bir şey daha var; bu bahsettiğimiz çocuklar sadece bizim çocuklarımız mı? Derede bir problem oluyor, balıklar ölüyor; bir başka yerde insanlar ölüyor ve Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri oraya koşuyor! Termik santrallerle ilgili bir gündem var ve iktidar partisinden benim muhataplarım olan milletvekilleri gene ortada yok! Bu insanların çocukları da aynı şehrin çocukları ve aynı havayı solumuyorlar mı! Yani buraları korumakla mükellef olan bu insanlar beyaz atlarına binip gittiklerinde geriye kalan çok kötü ve katledilmiş bir doğa oluyor ve bunun geri dönüşü imkansız sonuçları var.  Bu sonuçları her gün televizyonlardan izliyoruz, en son Ordu’da ortaya çıkan felaket gibi. Bir kısmı felaket olsa da büyük  bir kısmı başından itibaren tedbirleri alınmış olsa  engellenebilecek sonuçlardır…”

“Karar vericiler arasında ailesinden biri kanser olan var mı?”

“Aynı zamanda bir şey sormak istiyorum, bu karar vericiler arasında ailesinden biri kanser olan biri var mı? Varsa elini kaldırabilir mi? Kanser ve hastalıklar nedeniyle annesinin, babasının altını temizlemek durumunda olan biri var mı? Küçük çocuğunu her gün ama her gün hastaneye götürmek zorunda olan ve sonunda da mezara götürmek durumunda kalan birisi var mı? Yani insaf edin böyle birinin karar vericiler arasında olmaması bile büyük eksikliktir.”

“Biz bunların etkisi nasıl azaltılmalı diye düşünmeliyiz”

“Zaten hali hızarda yeteri kadar santral var ve faaliyetteler. Biz bunların kötü olan etkileri nasıl azaltılabilir, bu filtre maliyetleri nereden sübvanse  edilebilir diye düşünmeye ihtiyaç duyuyorken hala daha termik santral sayısının artırılma düşüncesiyle bölgeyi daha nasıl yaşanılmaz bir hale getiririz onu konuşuyoruz. Yaşanılabilir derken de o bölgenin sadece bize ait olmadığını fark etmek gerekiyor. Basit gelecek size belki ama bir hayvanı sevmek sadece onu beslemek, okşamak ve öldüğünde de bahçeye gömüp ağlamak demek değil. Biz bu doğanın bir parçasıyız ve konuşamayan hayvanların, ağzı dili olmayan şu ağaçların da sesi olalım.”

“Ben de o yörenin insanıyım ve o insanların temsilcisiyim”

“Kömüre dayalı elektrik enerjisi enerji üretimi ileride bu kadar yaygın olmayacaktır, yenilenebilir temiz enerji kaynaklarının yaygınlaşacağı bir çağa girmiş bulunuyoruz. Biz elimizdeki termik santrallere bakıp bunların kötü olan etkilerini nasıl azaltabiliriz buna kafa yoralım ve birileri karar verecekse de kendi köyüne, kendi sokağına, kendi evine, kendi garajına o arabayı çekip çoluğuyla çocuğuyla o egzoz dumanını soluyup yaşamaya evet diyorsa bu tip kararlara evet desin diyorum. Ben de o yörenin insanıyım ve o insanların temsilciyim. Teknik boyutuna bir elektrik mühendisi olarak girebilirim ancak yeterince teknik konular konuşuldu, ben önümüzdeki süreçte bunları daha detaylı şekilde konuşacağım. Temsil ettiğim halk ile birlikte ve onların fikirlerini buraya taşımak doğrultusunda bundan sonraki oturumlarda da burada olacağım ve bu mücadelemizi de hep birlikte sürdüreceğiz.”

Haber Kaynağı, Sinan Çerçioğlu

Güncelleme Tarihi: 10 Ağustos 2018, 09:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER