“ADAYIN İSMİ DEĞİL YÖNÜ ÖNEMLİDİR “

12. Cumhurbaşkanının seçimine sayılı günler kaldığını vurgulayan Sarıkaya, Biz 45 yıldır Cumhurbaşkanını halk seçsin diyoruz. Şu anda adım atılmışsa da maksat bu değildir. Bu seçimde de yine halk seçemeyecek, seçilmişlerin atadıklarını halka onaylatacaklar. Halkın gönlünde ve arasında çok üstün vasıflara sahip şahsiyetler olmasına rağmen, o büyük kitleleri tatmin eden aday çıkarılamıyorsa Ülkenin en köklü, Milli Görüşün tek temsilcisi, son seçimlerde de bir buçuk milyona yakın oy almış Saadet Partisi dahi aday gösteremiyorsa bu seçim halkın seçimi değil ancak yine seçilmişlerin seçimi olur. Sistem aynı, sadece oyunlar, oyuncular, kostümler değişiyor. Sistem aynı olduktan sonra, adı ulusalcı laik olsa ne, Ilımlı İslam olsa ne fark eder? Taşıyıcıları, imam hatipli olsa, Galatasaraylı olsa ne fark eder? Sadece farklı olmadıkları anlaşılana kadar halkın umutları kullanılarak zaman kazanılıyor. Seçimler yönetimde etkin olabilmenin bir yoludur.Hem fırsat dır,hem de önemli sorumluluk yükler.Ne acıdır ki “açık oy,gizli tasnif” la başlatılan seçimler süreci,psikolojik savaşlara,meydan muharebelerine dönüştürülerek,ürküterek aldatarak algı yönlendirme maharetiyle 17 milyon açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi vermek zorunda bırakılan halkımızın da onayı ile birilerine zaferler kazandırılmaya devam ediliyor. 2007 zaferi (!) e-mail muhtırası ile 2009-2011 zaferleri (!) Ergenekon ve balyoz savaşları ile kazanıldı. 4 ay önceki yerel seçimlerde ‘paralel yapıdan devleti kurtarma ’operasyonları yaşandı. Yeni seçimlerin yeni savaş senaryoları merak konusudur. Suiistimal edilen aziz milletimizin iyi niyetlerine yazık oluyor. Kime oy vermemiz gerektiğini Sayın Genel Başkanımız Prof.Dr. Mustafa Kamalak açıkladı. Biz duygulara nefislere, sayı, hatır, çıkar hesabına göre değil akıl ve iman ölçülerine göre iş yaparız.’adayın adına değil hak ve batıl mücadelesindeki duruşuna bakarız.’ Bu kadar açık ve netliğimize rağmen birilerinin adımıza adres göstermesi alıştığımız üzücü sevisizliklerdendir. Suçlular yargılansın ordu yıpratılmasın dedik bize Ergenekoncu dediler. Müslüman kanı dökülmesin, Suriye ırak a dönüşmesin dedik bize Esatçı dediler. 17 Aralıkta ’paralel yapı’ varsa yargılansın ama yolsuzluklar da örtülmesin dedik, paralelci dediler. Örgüte yargı karar vermiş ise bunun suçlusu 11 yıl kadrolaşmasına müsaade edenler olması gerekirken seçim atmosferin de suçlandırılan biz olduk. Şimdi ise cumhurbaşkanlığı seçimi geldi. Açık ve net olarak bir kez daha söylüyoruz; Biz hiç kimseyi hiç kimsenin günahına ortak etmeyeceğiz. Adayın ismi değil yönü önemlidir. Batıya mı kendi dünyamıza mı Hakka mı Batıla mı dönüktür. Kurulu düzenden yana mı? Adil düzenden yana mı, sicili lekeli midir temiz midir? Reel politiğe mi Allah’a mı kulluk yapıyor. Seçeneklerde aradığımız vasıf yoksa tercih yapmayız. Çünkü buradaki bir yanlış ömür boyu elde edilebilecek tüm doğrulara bedeldir. Çünkü bu işin sehiv secdesi de, kefareti de, yoktur