Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Büyükanne Projesi çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Müezzinoğlu büyükanne projesiyle ilgili önümüzdeki hafta sonlandırıp kamuoyuna deklare edeceklerini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve Çalışma ve Sosyal Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yürüttüğü dezavantajlı kişilerin sosyal entegrasyonu ile istihdam edilebilirliklerinin geliştirilmesi teknik projesi kapsamında düzenlenen Sosyal İçerme ve İstihdam Farkındalık Arttırma Toplantısına katıldı. Yaptığı konuşmada neden dezavantajlı gruplar olduğunu bütün insanlığın kendisine sorması gerektiğini belirten Bakan Müezzinoğlu, Özellikle Roman kardeşlerimizin bugün gerek ülkemizde, gerek Avrupada, gerekse dünyanın değişik bölgelerinde muhatap oldukları bakış açısı ne insanidir ne de vicdanidir. Türkiye olarak, özellikle AK Parti iktidarı olarak 2002 yılından bu yana Roman kardeşlerimize, dezavantajlı grupların içinde engelli kardeşlerimize, mahkumlar ve eski mahkumlara ve kadın istihdamında kadının sosyal yaşamda ve istihdam alanındaki konumuyla ilgili önemli adımlar attık. Kadın, erkek hak anlamında eşit ise sosyal, siyasal, istihdam, ticarette ve eğitimde de bir insan olarak hak ve hukukunu ayrıcalıklı statülerle değil, tam aksine hakkaniyetli statülerle önce bir zihnimize, vicdanımıza, sonra da yaşamımıza yerleştirmemiz gerekiyor. Bir göçmenin hangi koşullarda göçmen olduğunu düşünmeden onlar bana yük getiriyor, onlar bana sıkıntı getiriyor, onların yükünü taşıyamam, ne halleri varsa görsün demek insani de değildir, vicdani de değildir ve medeni de değildir diye konuştu.
DEZAVANTAJLI GRUPLARIN OLUŞMASININ ÇÖZÜMÜNDE İNSAN OLABİLMEK GEREKİR
Ne yazık ki bugün dünya özellikle medeni dünyada her gün farklı noktalarda onlarca insanın öldüğü, her gün farklı gruplara silah destekleri vererek, terör örgütlerini besleyerek ve kendilerini güçlü iktidarlarını besleyecek anlayışların oluşturulması için yıprat, parçala, böl, ayrıştır, çatıştır anlayışıyla göçleri zorlayan ve oluşan göçlere de kapıları kapatan bir anlayışın vicdani, insani ve medeni olması mümkün değildir diyen Bakan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: