Demirtaş tersane işçileriyle buluştu

CHP Zonguldak Milletvekili Adayı Ünal Demirtaş, Ereğli’de faaliyetlerini sürdüren tersanelerde çalışan işçilere hitap etti.

Demirtaş tersane işçileriyle buluştu

CHP Zonguldak Milletvekili Adayı Ünal Demirtaş, Ereğli’de faaliyetlerini sürdüren tersanelerde çalışan işçilere hitap etti.

CHP Zonguldak Milletvekili Adayı Ünal Demirtaş, Ereğli’de faaliyetlerini sürdüren Ereğli Gemi ve Ustaoğlu Tersanelerinde çalışan işçileri ziyaret etti. Ziyarette Demirtaş’a Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş, CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, CHP Alaplı İlçe Başkanı HüseyinTosun ve parti yöneticileri eşlik etti.

CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Ereğli Gemi Yemekhanesinde yemeklerini yiyen işçilere Adayları Demirtaş’ı tanıtırken şu ifadeleri kullandı:

“Demirtaş Ereğli’nin Ballıca Köyünden. Emekli bir madencinin oğlu. Tersane işçilerinin her zaman yanında oldu. Madencilerin yanında oldu. Her türlü emek mücadelesinin yanında olan bir kardeşimiz. Genç bir kardeşimiz. CHP’nin tersanelere, tersane emekçilerine bakış açısını sizinle paylaşacak. Size iyi çalışmalar diliyorum.”

CHP Adayı Demirtaş işçilere hitaben yaptığı konuşmada, 2009 yılından bu yana tersanelerde çalışanların kendisini tanıdığını belirtti.

Demirtaş şöyle devam etti:
“2009 yılından bu yana çalışanlar beni tanırlar. Bu tersaneye dava açmış bir avukatım. Patronunuza da kök söktürmüş bir avukatım. Ama o günler geride kaldı. Patronunuzu da düşündük. Onu da ayakta tutmanın yollarını aradık. Şu anda taşeronlarla birlikte yüz kadar işçi arkadaşımız çalışıyor. Biz 2009’da buraya geldiğimizde bu tersanede bin 700 işçi arkadaşımız ekmek yiyordu. Bir kriz çıktı burada yüz kişi kaldı. Yüz de Ustaoğlu’nda olmak üzere iki yüz işçi kaldınız.

Burası, hepimizin, Ereğli’nin, Alaplı’nın Gülüç’ün gurur duyduğu bir bölgeydi. 2008 yılında gemi ihracatında Türkiye ikincisiydik. Hollanda’ya, Almanya’ya, İngiltere’ye, Amerika’ya gemi gönderiyorduk. Bunları kimler yapıyordu? Sizler yapıyordunuz. Türkiye’nin en iyi kaynak ustaları, en iyi montajcıları, argon kaynakçısı, taşlamacısı sizlerden çıktı. Alaplı’dan çıktı, Ereğli’den çıktı, Gülüç’ten çıktı. Sizin yaptığınız gemileri İngiliz kullandı, Hollandalı kullandı.

Fakat 2009 yılında bir kriz çıktı. Bu krizi AK parti yönetemedi, tersanelerimizin büyük bölümü iflas etti. Bakın şu anda iki tersane ayakta. Çalışan sayısı 7 binlerden, 200’e düşmüş durumda. Aradan altı sene geçti. Burada kaynakçılık yapan arkadaşlarım, müvekkillerim ya kahvelerde çay getiriyor,  inşaatçılık yapıyor, başka işler yapıyorlar. Sizler şanslısınız, burada çalışıyor, ekmeğinizi çıkarıyorsunuz. Ama bu yetmez.

Burada on bin kişinin çalışabileceği kapasite var. Onun için yeniden buranın canlandırılması gerekiyor. Tersanecilik sektörü işsizliği en fazla yok edecek sektör. Emek yoğun bir sektör. İşçi olmadan, emek olmadan tersanecilik ayağa kalkmaz. Siz varsanız tersanecilik var. Ama önce patronunuzun sipariş alabilmesi lazım. Sipariş alabilmesi için de, Güney Koreli, Çinli tersaneci ile rekabet edebileceği koşulların oluşturulması lazım.

Maalesef altı senedir Tersaneci işadamlarımızı rekabet edebilecek hale getirmediler. Buraya bir şey yapmadılar, sahipsiz bıraktılar. Buradan geçerken 2008 yılında gurur duyuyorduk, şimdi üzüntü duyuyoruz. Kaynak sesleri kesildi burada. Bizim amacımız yeniden burada yedi bin, on bin kişinin ekmek yiyeceği bir ortam yaratmak.

İşçiler Türkiye’nin en iyi işçileri, tesisler Türkiye’nin en iyi tesisleri, işadamları bu işi en iyi bilen işadamları ama siyasi irade yok. Size destek çıkacak, işadamına destek çıkacak siyasi irade yok. Biz bu konuda tüm hazırlıklarımızı yaptık. İki gün önce Başbakan geldi Zonguldak’a. Biz bekledik ki tersaneler hakkında bir şey söylesin. Burada yedi bin kişi çalışıyordu ama on bin, onbeş bin kişiyi çalıştıracak kapasitesi var. Eşleri ile birlikte düşündüğünüzde, otuz bin, kırk bin kişiyi ilgilendiren bir sorun ama maalesef Başbakan burayla ilgili tek kelime etmedi. Bu ne demek biliyor musunuz? Başbakan burayı gözden çıkarmış. Sizleri gözden çıkarmış.

Ben 2009’dan beri hep yanınızdaydım. Hep eylemlerinize katıldım. Belki patron bana biraz kızıyordu ama şimdi o da beni anlıyor, biz de onun için elimizden geleni yaptık. Patronu da koruyacağız, işçiyi de koruyacağız. Çünkü iş varsa işçi var, işyeri varsa iş var arkadaşlar. Bizim anlayışımız bu.

Bakıyorum siyasi rakiplerimize, Sayın Faruk Çaturoğlu Alaplı’nın evladı. Yıllardır siyasetin içerisinde. İlçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız burada; biz tersane işçileriyle ön saflarda, her türlü eylemin içinde haklarınızı savunurken, sizin yanınızdayken, Faruk Çaturoğlu neredeydi arkadaşlar? Ben onu buralarda hiç görmedim,  hiçbir açıklamasını duymadım.

Bugün gelmiş bir Zeki Çakan ismi dolaşıyor. Zeki Çakan şuradan geçerken bir selam vermiş mi sizlere? Aday oluncaya kadar tersane işçileriyle ilgili tek kelam etmiş mi? Çıt çıkmamış. Çünkü kendileri Türkiye’de taşeronları getiren, Zonguldak’ta 1991 büyük işçi yürüyüşünü engelleyen kişidir. Maden işçilerinin önüne dozerleri koyan kişidir. Biz CHP olarak hep işçinin yanında olduk yanında da olmaya devam edeceğiz.

Patronun da yanında olacağız. Burayı canlandırmamız lazım. Un var, yağ var, şeker var, helva yapacak usta lazım. O usta da biziz arkadaşlar. Burada rekabeti arttırmamız gerekiyor. Tuzla’daki tersaneler çalışıyor buradakiler çalışmıyor. İki römorkör yapıyorsunuz, sonra ne olacak? İşsiz kalacaksınız. Buraya İngiliz, Hollandalı, Amerikalı sipariş verecek hale gelmeli. Buraya daha önce geldim burada koca koca Almanlar için yapılan tankerler vardı. Bunları sizler ürettiniz. Sizin alın terinizle oldu.
Biz CHP olarak burayı ayağa kaldırmakta kararlıyız. Hem CHP genel merkezimiz, hem adaylarımız burayı ayağa kaldırmaya kararlıyız. Bunun için öncelikli olarak birtakım diğer tersanelerle rekabet oluşturabilecek bir yapı oluşturmamız gerekiyor. Sadece  Tuzla değil, Güney Kore ve Çin’deki tersaneler iş yapıyor.  Niye biliyor musunuz? Aynı krize onlar da yakalandı ama devlet sektörü onlara destek veriyor.

Biz, bu şirketlerimizin, Ereğli Gemi gibi, Ustaoğlu gibi şirketlerimizin küresel rekabet gücünü arttırmak için gereken önlemleri alacağız. Enerji girdileri vergi girdileri çok yüksek. Patronlar işi alırken bunları düşünmek zorunda. Biz enerji girdilerini, SGK primleri ve vergileri düşüreceğiz. Patronlarınızın talebi var. Bu çok önemli. Gemi ihracatından yüzde 18 KDV alınıyor. Bu KDV’yi devlet almazsa yüzde 18’lik KDV desteği işadamımıza sağlanırsa, Güney Kore’deki, Çin’deki tersaneyle çok rahat rekabet edebilir. Buradan genel başkanımıza bunu iletecek, bunun sözünü almaya çalışacağız.

Yine tersanecilik sektörüne özel bir teşvik getireceğiz. Hatta firma bazında, bin, beşyüz kişiye iş veren firmalara özel teşvikler vereceğiz. Bu genel merkezimizin genel politikası. Bunu sağlarsak, başka alanlarda da burada iş yapılabilir. Vagon üretilebilir, liman yapılabilir. Buradaki istihdamı arttırmamız lazım. Hepiniz köylerden geliyorsunuz. Köylerde mezar kazacak gencimiz kalmadı. Çünkü herkes göç ediyor. Bakıyorsunuz, Tuzla’da, Bursa’da, İstanbul’da, Çerkezköy’de hep Alaplılı var, Ereğlili var. Bu göçü durdurmamız lazım. Bunun için de burada en az on bin kişinin çalışacağı bir üretim merkezi kurmamız gerekiyor. Biz size bugüne kadar hep sahip çıktık, destek olduk. İşçinin, patronun yanında olduk. Sizden rica ediyoruz. Siz de bizim yanımızda olun.
Geçmişte hangi partiden olursanız olun, hiç önemli değil. Önümüzde çok önemli bir seçim var. Bu seçimi çok iyi değerlendirelim. İşçinin yanında olan, patronun yanında olan partinin yanında olun. Bize oy verin arkadaşlar. Çünkü biz üreten, çalışan, hakça paylaşan mutlu bir Zonguldak hedefliyoruz. Mutlu bir Ereğli, mutlu bir Alaplı, mutlu bir Gülüç hedefliyoruz.” dedi.

Güncelleme Tarihi: 21 Mayıs 2015, 13:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER