7 Haziran seçimlerine sayılı günler kalırken siyasi partiler meydanlarda seçmelerle buluşmaya ve seçim çalışmalarını yapmaya devam ediyor. Saadet Partisi Zonguldak milletvekili adayları da Alaplıda seçmenlerle bir araya gelerek destek istedi. Vatandaşlar ile görüşmelerinde ülkenin rant ekonomisi ile yönetildiğini anlatan 1inci sıra milletvekili adayı Yusuf Çetin, bu rant ekonomisinin de ülkeyi yiyip bitirdiğini söyledi.
Vergi, zam, faiz, düşük ücret ve düşük taban fiyatları vasıtasıyla halkın sahip olduğu bütün imkânların elinden alındığını vurgulayan Çetin seçmenlere hitaben yaptığı konuşmasında, Cenab-ı Hakkın ülkemize verdiği nimetlere rağmen bugünkü durum yürekler acısıdır. Ülkemizde, dolar bazında, suni olarak yüksek gösterilmeye çalışılan kişi başına düşen milli gelir, ekonomik bakımdan gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. İşsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik artmaktadır. İç ve dış borç artmakta, borçların anapara ve faiz ödemeleri yeniden borçlanarak karşılanmaktadır. Ülkemizin toplam borcu; devletin ve özel sektörün dış borcu ile gerçek ve tüzel kişilerin iç piyasadaki kredi borcu toplamda 1 trilyon 155 milyardolar bir borç yükü oluşturmaktadır. Toplanan vergilerin önemli bir kısmı faiz ödemelerine gitmektedir. Devlet her sene 50 milyar TLden fazla faiz ödemektedir. Sonuç olarak, toprakları bereketli, çalışkan ve genç nüfuslu bir millet ve ülke olmamıza rağmen, halkımız işsizdir ve borca esir edilmiştir. Dış ticaret açığı ve buna bağlı olarak cari açığı sürekli olarak artan, bütçesi sürekli açık veren, üretime dönük hiçbir ciddi yatırımın yapılmadığı ve bu açıkların ancak kurulu tesis ve toprak satarak veya yeniden borçlanarak kapatılabildiği bir ülkede ekonominin rayında gittiğini ileri sürmek ancak bilinçli bir gafletin neticesi olabilir. Bu ekonominin adı rant ekonomisidir. Rant ekonomisini nasıl tanırsınız? Vergi, zam, faiz, düşük ücret ve düşük taban fiyatları vasıtasıyla, halkın sahip olduğu bütün imkânlar elinden alınmaktadır. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, faiz oranları ve enflasyon vasıtasıyla, halkın imkânları iç ve dış sömürü gruplarına aktarılmaktadır. Yanlış yatırım politikaları, yolsuzluk ve israf sebebi ile Denk Bütçe yapılmamakta, bütçe açığı da yeni borçlanma ile karşılanmaktadır. Yıllardır yüksek katma değerli sanayi ve yüksek teknoloji üretimi yerine uygulanan yatırım politikaları sonucu, milli üretim ve ihracat arzulanan miktarda artmamakta, bunun sonucunda dış ticaret açığı büyümektedir. Bunun neticesinde de, büyük bir cari açık ortaya çıkmaktadır. Giderek büyüyen cari açığın sıcak para ile karşılanması neticesinde, ekonomi dış müdahalelere açık hale gelmekte ve sürekli kriz tehdidine maruz kalmaktadır. dedi.
Güncelleme Tarihi: 06 Mayıs 2015, 14:05