Zonguldakta 2 buçuk ay önce ensesindeki ağrı ve kollarındaki halsizlik şikayetiyle hastaneye giden Pınar Yılmaz, çok nadir görülen ölümcül Arteriovenöz Malformasyon hastalığına yakalandığını öğrendi. 7 hastaneye başvuran ancak bunlardan hiçbirinden olumlu yanıt alamayan Yılmazın ameliyatını özel bir hastane yapmayı kabul etti. Ancak ameliyat için 18 bin TL talep edildiğini belirten genç kadın hastane masraflarını karşılayamayacak durumda olduğunu ifade etti.
Hastalığı nedeniyle çalışamadığını ve bu sebeple maddi durumunun kötü olduğunu ifade eden 1 çocuk annesi Pınar Yılmaz, Doktorlar, kanama riskimin çok yüksek olduğunu ama önemli olanın kanama riskini yüzde 80e düşürmek olduğunu, bu süreç içerisinde de gözetim altında olmam gerektiğini söyledi. Hastane masrafları 28 bin TL tutuyordu ancak sağ olsunlar 18 bin TLye kadar düşürdüler. Salı günü tekrar bir kasılmam oldu boynumda, ağrılarım şiddetlendi. Özel bir hastanenin aciline gittim. Oradan da Devlet Hastanesine sevkim yapıldı. Bir haftadır burada ilaç tedavisi görüyorum dedi.
Her an ölümle burun buruna yaşamanın çok zor olduğunu söyleyen Yılmaz, 10 yaşındaki oğlu Berkan´ın yanı başındaki fotoğrafına bakarak hayata tutunmaya çalışıyor. Tek hayali bir an önce eski sağlıklı günlerine kavuşmak olan genç anne, Hiç geçmeyen bir baş ağrısıyla yaşıyorum. Ameliyat için gerekli olan parayı temin edene kadar burada bekleyeceğim. Ne kadar kısa sürede toplanırsa benim için o kadar iyi çünkü sürekli korkarak yaşıyorum. Antidepresanla günlerimi geçiriyorum. Bu ameliyat benim için sadece bir umut, yüzde 80 büyük bir umut. Her an her dakika yüzde 100 kanama riskiyle yaşamaktansa, yüzde 80 benim için bir umut deyip bu ameliyata girmek istiyorum. Paranın 6 bin TLsini toplayabildim. Psikolojik olarak çöküşteyim. Anlatamıyorum. Tek hayalim biran önce eski sağlığıma kavuşmak, bir an önce o ameliyata girip, sağlıklı bir şekilde çıkmak istiyorum. Korkularımda var. Ne kadar başarılı geçeceğinden de emin değilim. Çünkü büyük bir operasyon olacağını söylediler şeklinde konuştu.
Pınar Yılmazın doktoru Opr. Dr. Emrah Keskin ise hastalığın omurilik felciyle hatta ölümle bile sonuçlanabileceğini ifade etti. Hastasının her an yaşadığı ölüm korkusu sebebiyle psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Keskin, Ameliyat olana kadar hastanemizde yatacak, zaten psikolojisi de çok uygun değil. Eve göndersek bile sinir krizi geçiriyor. Ağır sakinleştiricilerle duruyor. Kendi hayatıyla ilgili kaygılar duyuyor. Boyunda C3 omurga seviyesinde beyne giden güçlü bir damar var. Bulunduğu yer itibariyle müdahale edilmesi çok zor bir damar. Kanadığı takdirde ölümcül risk taşıyor. Kanadığında ilk yapacağı şey kollarda ve bacaklarda kalıcı felç yaratabilir. Bir de bulunduğu yer itibariyle ödem yapabilir buda hastanın ani solunum ve dolaşım sisteminin durmasına neden olabiliyor. Omurilik kırıklarında sık gördüğümüz bir tablodur. Bizim burada en büyük katkımız herhangi bir aksi durumda anlık müdahale edebilecek olmamız. Tabi bu tedavinin geneli için baktığımızda yetersiz bir merkeziz. Çok ender bir hastalık, Türkiyede ki büyük merkezlere gidip de tedavi olamaması çok büyük risklerden bahsedilmesi ve pek çok hekiminde cerrahi müdahaleden uzak durması ender görülen olası komplikasyonların da yüksek olması, ciddi bir tecrübe gerektiren bir ameliyat olduğunun göstergesidir dedi.
Güncelleme Tarihi: 21 Temmuz 2015, 14:43