TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) tarafından Ankara-Kızılcahamamda sendika şubelerinin taban eğitim seminerlerinin 6.sı olan GMİS Armutçuk Şube Taban Eğitim Seminerini 21 Ocak 2017 tarihinde ziyaret etti.Atalay, madencilerin, Madenci seninle gurur duyuyor, TÜRK-İŞ nerede biz oradayız sloganlarıyla ve coşkuyla karşılandı.Maden işçileriyle birlikte yemek yiyen Atalay, seminerin öğleden sonraki bölümüne katılarak madencilere hitaben bir konuşma yaptı.Kıdem tazminatıyla ilgili olarak Biz sendikalar 30 gün olan kıdem tazminatını 29 güne düşürürsek burada duramayız. Biz duramayınca hiç kimse duramaz. Hiç kimse duramazsa işçi de duramaz ayağa kalkar. Onun için yapamazlar, yaptırmayız dedi.
Atalay, madencilere hitaben Davet vardır, misafir olarak çağırırlar sizi, zaman zaman işinize gelmeyen yerler olur giderken zorlanırsınız. Davet vardır sizi çağırırlar, zevkle koşa koşa gidersiniz. Ben bir saat evvel Urfadan geldim. Zevkle koşa koşa sizlerle beraber olmak için geldim dedi.
TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANLIĞI KOLTUĞUNA OTURMADAN MADENE İNDİM
Sendikacılığa delege olarak başladığı tarihten TÜRK-İŞ Genel Başkanlığına uzanan süreci anlatan Atalay, Ben 15 yıldır Genel Maden İşçileri Sendikasının yönetimleriyle çalıştım. Bugün Ahmet Demirci ve yönetimiyle çalışıyorum.
İşçi deyince maden aklıma geliyor. TÜRK-İŞ Mali Sekreteri iken 2-3 kez madene girdim. Biz 2 bin 500 lira ortalama maaş alan insanlarız. Binlerce ölenimiz var yerin altında. Allah mekanlarını cennet yapsın. Son üç senedir de Soma var, Ermenek var. Bundan birbuçuk ay önce Siirt var. 2011de Elbistan var. İki kişi, üç kişi rahmetli olduğu zaman biz gündeme gelmiyoruz. Maden şehitlerimiz 10un üzerine geçtiğinde gündeme geliyoruz.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı olduğumda o zaman rahmetli annem sağdı, Adapazarına gittim. Oradan yaptığımız bir okul vardı, okulu ziyaret ettim. Oradan da Zonguldaka geldim. Zonguldakta madene girdim. Madencilerle konuştum. Sonra da TÜRK-İŞ Genel Başkanlığı koltuğuna oturdum.
Ben tabii ki tüm işçinin başkanıyım. Ama zorda olan, sıkıntıda olan insan topluluğunun en önemlilerinden bir tanesi madenciler. Her oturduğum ortamda madeni anlattım, madenciyi anlattım.
Evvelki sene Madenci güneşi bir gün fazla görsün, senede 52 gün fazla görsün dedim. Yerüstünde çalışan bilmez. Ama yerin altında siz çalışıyorsunuz dedi.
15 TEMMUZ, BİR DEMOKRASİ ZAFERİDİR
15 Temmuzun bir demokrasi zaferi olduğuna vurgu yapan Atalay, 15 Temmuz bir demokrasi zaferidir. 15 Temmuz ile ilgili Demokrasinin zaferi-EMEK adı altında İngilizce bir kitap yaptık. 5 bin tane basıldı. 4 bin tanesini Türkiyede dağıttık. Valilere, Belediye Başkanlarına, Rektörlere, Emniyet Müdürlerine, sendikalara dağıttık. Dünyada işveren örgütleri, işçi örgütleri, Avrupa Birliği Parlamentosu, basın organlarına dağıttık. Birisinin yapması lazımdı. O da bize yakışıyordu.
Birileri bize diyordu ya 28 Şubatçı, 12 Eylülcü diye. TÜRK-İŞ hiç 28 Şubatçı olmadı, hiç 12 Eylülcü olmadı. Ama öyle bir damga vurdular. Yıllardır hep onu kullandılar.
Ben 15 Temmuz gecesi, herkes evde otururken ben Adapazarı Gar Meydanında 50 bin kişiye konuştum. İki kelime söyledim. Dedim ki Bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil. Bu bir darbedir, bu bir işgal girişimidir. Buradan Türk işçisine, onların ailelerine sesleniyorum. Herkes toplanıp bayraklar ellerinde çıksın dedim.
Biz 15 Temmuzdan evvel taşeronu konuşuyorduk, yılbaşında 2 bin 500 TL alıyoruz, vergi dilimleri yüzünden ekim ayında bu para 2 bin 200 TLye düşüyor, bunu konuşuyorduk. Geçici işçileri konuşuyorduk. 16 Temmuzda bıçak gibi kesildi, şimdi hiçbirşey konuşamıyoruz ifadelerini kullandı.
ZONGULDAKA ADAM ALDIRMAK İÇİN GAYRET SARF EDİYORUM
Zonguldakın, Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) işçi açıkları olduğuna dikkat çeken TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay şöyle konuştu; Kısa bir süre önce Başbakan, Zonguldaka gelecek. Ondan önce Ahmet Başkan dedi ki Başbakan Zonguldaka gelecek. Siz de onlarla gelin, Başbakan Sendikaya gelsin. Madencinin derdi var, Zonguldakın problemi var, Zonguldakın sıkıntısı var. Bir şey dememiz lazım. Başbakan Zonguldaka geldi, beraberinde 5-6 Bakan var, derdimizi anlattık.
Biz kitle örgütleri başkanları, talep edeceğiz, takip edeceğiz. Konuşacağız, söyleyeceğiz.
Zaman gelir eylemle olacak, zaman gelir sohbetle olacak, zaman gelir ikili münasebetle olacak.
Ben işçiyim. Biz niye çalışıyoruz, ailemize bakalım diye. Bizim görevimiz sizin çocuklarınızın yüzünü tebessüm ettirmek.
Madenle ilgili, Zonguldak ile ilgili adam alacağız, 5-6 senedir olmadı. Sendika yönetiminin tamamı çırpınıyor, daha evvel bu yönetimden öncekiler çırpınıyordu.
Ben madenciyim, ben inşaatçıyım, ben demiryolcuyum, kısacası ben işçiyim. Zonguldaka adam aldırmak için gayret sarf ediyorum.
KIDEM TAZMİNATINA DOKUNDURTMAYIZ
Kıdem tazminatının kaldırılmasıyla ilgili olarak 30 yıldır konunun gündeme geldiğini söyleyen Atalay, Basın organlarına, TVlere sizin adınıza çıkmaya gayret ediyorum. Her hafta bir canlı yayında madeni anlatıyorum, taşeronu anlatıyorum. Kıdem tazminatını anlatıyorum.
Kıdem tazminatıyla ilgili her gün bir yerde konuşuyorum. Biz 30 gün üzerinden bir kıdem tazminatı alıyoruz. Bununla ilgili 30 yıldır gelen her Hükümet diyordu ki Kıdem Tazminatı kalkacak. 30 sene geçti yine öyle diyorlar. Biz sendikalar 30 gün olan kıdem tazminatını 29 güne düşürürlerse burada duramayız. Biz duramayınca hiç kimse duramaz. Hiç kimse duramazsa işçi de duramaz, ayağa kalkar. Onun için yapamazlar, yaptırmayız dedi.
Güncelleme Tarihi: 24 Ocak 2017, 09:58