Demirtaş’a Sendika Genel Başkanlarından büyük destek

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük ve Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’ın seçim çalışmalarına destek olmak amacıyla Kdz.Ereğli’ye geldiler.

Demirtaş’a Sendika Genel Başkanlarından büyük destek

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük ve Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’ın seçim çalışmalarına destek olmak amacıyla Kdz.Ereğli’ye geldiler. İki Genel Başkan beraberinde Milletvekili Demirtaş ile birlikte Eğitim-İş Kdz.Ereğli Temsilciliğine de ziyarette bulundular. Demirtaş burada yaptığı konuşmada destekten onur duyduğunu belirtti ve “Partimiz sosyal demokrat bir parti, emekçilerimizin hakları bizler için çok önemli ve olmazsa olmazımız. Tüm bu mücadelemize parlamentoda devam edeceğiz.” Diye konuştu.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük ve Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Demir, CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş’ın seçim çalışmalarına destek olmak amacıyla 16 Ekim Cuma günü Kdz.Ereğli’ye geldiler.

Milletvekili Demirtaş ile birlikte Eğitim-İş Kdz.Ereğli Temsilciliğine ziyarette bulunan Kütük ve Demir burada basına açıklamada bulundular.

DEMİR “EĞİTİM SİSTEMİ AK PARTİ TARAFINDAN TARUMAR EDİLMİŞİTİR”

Ziyarette ilk konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, ülkenin siyasal, sosyal, ekonomik ve hukuk anlamında zor bir süreçten geçtiğine dikkat çekerek, Cumhuriyetin öğretim sistemi tarumar edilmiştir. Cumhuriyetin eğitim sisteminin en önemli taşıyıcı kolonu bilimsel laik ve kamusal eğitimdir. Ne yazık ki AKP iktidarı döneminde yok sayılmıştır. Türkiye´nin her tarafı adeta medreseye çevrilmiştir. Sorun çoktur ama en büyük sorun bence AKP iktidarıdır. Diğer sorunları söylemeye de gerek yoktur. AKP iktidarından Türkiye demokratik yollardan kurtarılamazsa bu sorunlardan kurtarabilme şansı yoktur. Büyüyerek bu sorun Türkiye´yi çıkılmaz bir alana doğru hapis edecektir. Son dönemde yaşananlar var. Örneğin Ankara´daki vahşet bunun bir işaretedir. Bunun sorumluları hesabını vermelidir. Hesap vermek için önümüzde güzel bir fırsat vardır. Anahtar 1 Kasım´da halkımızın önüne sunulacaktır. Temennimiz halkımızın bu anahtarı bilinçli ve güzel bir şekilde halkı sıkıntıya sokmayacak şekilde kullanacaktır. Önümüzdeki süreçte de bunu yeniden başaracağımıza inanıyorum. Siyasal iktidarın gerekli dersi alacağını düşünüyorum. “ dedi.

“DEMİRTAŞ EMEKÇİLERİN SESİDİR”

Demir, Demirtaş’ın emekçilerin sesi olduğunu ve kendisine destek vermek için Ereğli’ye geldiklerini vurgulayarak şöyle konuştu: “Ünal Demirtaş biz eğitimciler için son derece önemlidir. Bizim avukatımızdı ama ben o bakımdan değerlendirmiyorum. Ünal Bey emekçilerin bir sesi olarak değerlendiriyoruz, bir işçi, yoksul çocuğu, halktan biri. Neredeyse siyasetin para ile yapılabildiği dönemde bizden birisinin orada olması bizi yüceltmiş, duygulandırmıştır. Yanındayız, kendisinin daha iyi yerlerde bulunmasını istiyoruz.”

KÜTÜK “ KAMU MEKÇİLERİ YOKSULLAŞMIŞTIR”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Hasan Kütük ise konuşmasında görev ve sorumluluklarının bilincinde olduklarına vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Yurttaş ve bu ülkenin aydını olarak da bu topluma karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklarımızı yerine getirebileceğimiz zaman ve dönemlerde parlamenter sistem içerisinde demokratik yollarda seçimlerdir. Kamu emekçileri de bu ülkenin maalesef sadece iktidarın çevresindeki bir avuç mutlu azınlığın dışında kalan bütün toplum kesimleri de yoksullaşmıştır. Bu ülkenin kurumları, kamu kurumları, basını temsil alınmaya ya da dizayn edilmeye çalışılmış, tasfiye edilmiştir. Varlığımız, gücümüz ve büyümemiz de mücadelemiz bu iktidar döneminde olmuştur. Bütün baskılara rağmen şuanda teslim olmadan da diz çökmeden de büyümeye devam ediyoruz.

Ülkemizde kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Türkiye´de bir katliam yaşanmıştır. İnanır mısınız ben olaydan yarım saat sonra gittiğimde gördüğüm manzara bir mezbahane görüntüsü, soğuk, kan, insan parçaları kaplamış bu duygu bu ruh haline bu insanlar nasıl getirilebilmiş, bu görüntü gerçekten Cumhuriyete, Atatürk´ün bize emanet ettiği ülkeye yakışmıyor. Şöyle bir gerçek var herkesin de bunu bilmesi gerekiyor, terör nereden gelirse gelsin o tanrının verdiği canı almaya dönük olan bir yaklaşım biçimi onu yok etmeye dönük bir hareket kabul edilemez. Belki de bizim özelliğimiz o şehit edilen ana kuzuları, kınalı kuzular, askerler de bizler için önemlidir. Çocuğunun ve eşinin yanında Diyarbakır´da şehit edilen poliste bizim için önemli ve değerlindir. İstasyon meydanında şehit edilen, katledilen insanlar da bizim için önemlidir. Benim yandaşım benim rakibim benim düşüncemi paylaşmayanların öldüğü, öldürüldüğü zaman seyirci kalırsan böyle bir insanlık değer yargısı olamaz.

“ONUNPARLEMONTADA OLMASI BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR”

Her türlü terör her türlü insan yaşamına dönük saldırıları kabul edemeyiz bu seçimleri de ülkenin içerisinde bulunduğu bu süreçte, diyoruz ki işsiz kalmış, sokağa atılmış yurttaşlarımız, üniversite bitirmiş işsiz gezen gençlerimiz, çok zor şartlarda yaşamak zorunda kalan asgari ücretli emekli, dul ve yetimlerimiz bu iktidarın bugüne kadar uygulamalarından ve kamu emekçileri adına memnunuz devam etmesini istiyor diyorsanız tercihinizi o yönde yaparsınız. Bu kadar ki uygulamadan dolayı bir değişime ihtiyaç var bizde biraz nefes almak istiyoruz bizde ülkede insanca yaşamak istiyoruz diyorsanız değişim içerisinde demokratik sistem içerisinde 1 Kasım´da bu iradenizi ortaya koyarsınız. Elbette parlamento yapısı içerisinde bugüne kadar siyasetin biraz ticarileştiği, meslek haline geldiği, parlamentodaki görüntünün de bu şekilde şekillendiği bir dönemde avukat olmuş, alın teri ile bulunduğu alanda da mesleğinde de başarılı olmuş yurttaşın içerisinden gelen bir arkadaşımız, dostumuzun parlamentoda bizlerin sesi bizlerin sözcüsü bizler adına orada bu görevi yapacak olan dostumuzun yanındayız. Onun parlamentoda olması bizim için önemlidir. Dostça bir nezaket ve katkı ziyaretinde bulunmak üzere buradayız.

DEMİRTAŞ “ÖNERİMİZ DİKKATE ALINSAYDI TERÖR ÖNLENEBİLİRDİ”

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş da konuşmasında, iki genel başkanın Ereğli’ye gelerek kendilerini onurlandırmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kendisinin 10 yıl gibi bir süre Eğitim-İş camiasında hukukçu olarak görev yaptığını hatırlatan Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Maalesef ülkemiz son üç aydır bir terör dalgası ile karşı karşıya. Bu terör olayları 7 Haziran’dan önce yoktu, daha sonra niye ortaya çıktı öncelikle bunun değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyoruz. Terör kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin terörü lanetliyoruz. Biliyorsunuz son üç aylık dönemde 150’ye yakın güvenlik görevlisi polisimizi ve askerimizi şehit verdik. Yine aynı şekilde Ankara’da yaşanan katliamla beraber 200 civarında vatandaşımız yaşamını yitirdi. Tabi bu akan kanın bir an evvel durdurulması gerekir. Buradaki en büyük sorumlulukta siyasilere düşüyor, devlet yöneticilerine düşüyor. Bu terör olayları durdurulduktan sonra da kalıcı bir barış sağlanması için gereken adımların atılması gerekir diye düşünüyoruz. Biz tabi CHP olarak bu terörün durdurulması için yaz aylarında parlamentoyu davet etmiştik. Bu akan kanın daha daha fazla akacağını öngörmüştük. Ama maalesef bu araştırma ve terörün önlenmesi için vermiş olduğumuz önergemiz AKP ve MHP tarafından reddedilmişti. Belki mecliste bir çalışma yapılmış olsaydı, geniş kapsamlı bir komisyon oluşturulup bu terörün sebepleri ve sonuçları üzerine bir araştırma yapılmış olsaydı belki önlenebilirdi ve bu kadar çok insan yaşamını yitirmezdi.

“EMEKÇİLERİN HAKLARI OLMAZSA OLMAZIMIZDIR”

Netice itibarıyla da önümüzde 1 Kasım seçimleri var. Bu seçimlerde bu durumu vatandaşlarımızın değerlendirmesini talep ediyorum. Öte yandan bir emekçi çocuğu olarak yine bir emek örgütü olan Eğitim-İş Sendikası ve Birleşik Kamu-İş Sendikası ile birlikte güzel bir çalışma dönemi geçirdik meslek hayatım boyunca. Bu benim için çok büyük bir onurdur Eğitim-İş Sendikasının baş hukuk müşaviri olmak. Meslek hayatımın bana kattığı en güzel değerlerden birisidir. Tabi biz burada hukukçu olarak görev yaparken sadece Eğitim-İş mensubu olan arkadaşlarımızın haklarını savunmadık. Açtığımız davalarla tüm Türkiye’deki öğretmen arkadaşlarımızın ve aynı zamanda memur arkadaşlarımızın haklarını savunduk. Emekçi kesimin haklarını savunduk. AKP iktidarının emekçiler üzerinde yaratmış olduğu tahribatı bir nevi davalar ile gidermeye çalıştık. Özellikle Aralık ayında Eğitim-İş Sendikası’nın yapmış olduğu bir eylemimiz olmuştu. Tandoğan’daki bu eylemde maalesef emniyet güçlerimizin yanlış uygulamalarına şahit olmuştuk. Orada ciddi bir mücadele vermiştik. Yine açmış olduğumuz davalarla da bu tür hak ihlallerinin önünde geçmeye çalışmıştık. Belki yine gündemde devam ediyor, nöbet tutmama gibi bir eylem başlattı Eğitim-İş ve kazanıldı o davalarda. Böyle güzel bir mücadele dönemi geçirmiştik. Bu şekilde kendilerinin teveccühte bulunarak bizi onurlandırmaları da bana da çok büyük bir moral verdi. Tabi parlamentoya gittikten sonra sadece eğitim camiası, ya da kamu çalışanları için değil tüm Türkiye’de çalışanların haklarını da savunmaya devam edeceğiz. Partimiz zaten sosyal demokrat bir parti, emekçilerimizin hakları bizler için çok önemli ve olmazsa olmazımız. Tüm bu mücadelemize parlamentoda devam edeceğiz. Ben buradan her iki başkanıma da çok teşekkürlerimi sunuyorum.”

Ev sahipliğini Eğitim-İş Sendikası Kdz.Ereğli Temsilcisi Hülya Çaylaksevdi’nin yaptığı ziyarette CHP İlçe Başkanı Hayrettin Kartal ve çok sayıda Eğitim-İş üyesi eğitimci de hazır bulundu.16.10.2015

Güncelleme Tarihi: 16 Ekim 2015, 12:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER