FETÖ davasında elektrik teknisyeni, adli kontrol şartıyla tahliye edildi

FETÖ davasında elektrik teknisyeni, adli kontrol şartıyla tahliye edildi

FETÖ davasında elektrik teknisyeni, adli kontrol şartıyla tahliye edildi
 Zonguldakta FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakim karşısına çıkan elektrik teknisyeni, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Zonguldak Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Nuri S. ve avukatı hazır bulundu. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmak”, “Silahlı terör örgütüne üye olmak”, “Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlamalarıyla hakim karşısına çıkan tutuklu sanık, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Beycuma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki görevinden 29 Ekim 2016 tarihinde Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen tutuklu sanık, ceza infaz koruma memurlarına himmet veya yardım adı altında telkinde bulunmadığını öne sürerek, hakkında iftira atıldığını iddia etti.
Evinde yapılan aramalarda ele geçirilen Fetullah Gülen’e ait kitapçıklardan haberi olmadığını da söyleyen tutuklu sanık, şöyle dedi:
“24 yıldır elektrik teknisyeni olarak cezaevinde çalışmaktayım. Koğuşlarda bir elektrik arızası meydana geldiğinde benimle doğrudan görüşülmez. Ancak baş müdür ya da ikinci müdür tarafından bize bildirilir. Girişlerde baş memurun yanımda bulunması gerekiyor. Ben koğuşa girerken sadece başmüdür değil infaz koruma memurunun onayı ile içeri girebilirim. Giriş çıkışımızda kamera kaydı ve tutanak tutulur. Ben hiçbir bilgi aktarımı yapmadım. Çalıştığım süre boyunca 2 veya 3 sefer dilekçe ve koruma infaz memuru ile giriş yaptım. Benim tutuklu veya hükümlülerle hiçbir görüşmem olmamıştır. Ben birlikte çalıştığım infaz koruma memurlarına himmet veya yardım adı altında bir telkinde bulunmadım, bu bana atılmış bir iftiradır. Biz 24 saat esasına göre çalışırız gece bir şey bile olsa işleri yaparız. Evde yapılan aramada 12 sayfadan ibaret Fetullah Gülene ait kitapçıklardan ve broşürlerin olduğunu vallahi bilmiyordum. Çocuğuma da kitapçık hakkında herhangi bir sorum olmadı. 2006 yılına ait Sızıntı dergisinin evime nasıl geldiğini hatırlamıyorum. Ben kesinlikle bu yapının toplantılarına hiçbir şekilde katılmadım. Ben cezaevi sorumlusu değilim, benim hakkımda bu iftirayı atan kişilerle sizin huzurunuzda görüşmek isterim. Ben 24 yıldır her türlü fedakarlığı 24 saat esasına göre yaptım ancak bu şekilde suçlanmak beni üzmektedir. Benim hakkımda kimin iftira atacağı hakkında bilgim yoktur. Üzerime atılı suçları hiçbir şekilde kabul etmiyorum.”
Mahkeme ise dosyadaki delillerin çoğunlukla toplanmış olması, sanığın cezaevinde yattığı süre göz önüne alınarak, adli kontrol yöntemiyle tahliyesine karar verdi. Ayrıca sanığın görevden alınmadan önce son üç ay tamirat yaptığı koğuşların kamera kayıtları istendi.
Güncelleme Tarihi: 18 Ocak 2017, 06:20
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER