Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) liderliğinde toplanan farklı uluslararası gazetecilik örgütlerinin oluşturduğu ortak heyet, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcaytoyu ziyaret etti. Heyet ziyaretin ardından TGC Burhan Felek Konferans Salonunda bir basın açıklaması yaptı
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu/Avrupa Gazeteciler Federasyonu (IFJ/EFJ), Article 19, Index on Censorship (Sansür Endeksi) ve EthicalJournalism Networkun (Etik Gazetecilik Ağı) de aralarında bulunduğu uluslararası meslek örgütü temsilcilerinden oluşan heyet, Türkiye Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. Toplantıda; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, Genel Sekreter Sibel Güneş, Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı, Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu hazır bulundu.
Heyet ziyaretin ardından editörlerle Nezih Demirkent Toplantı Salonunda bir araya geldi toplantıda Türkiyedeki basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engeller konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu.ArdındanTGCBurhan Felek Konferans Salonunda basın toplantısı düzenlendi.Toplantıda; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, Sansür İçeriği Komitesi Hukuk Görevlisi MelodyPatry, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Etik Gazetecilik Network Üyesi Ceren Sözeri, 19. Madde Program Direktörü David Diaz-Jogeix, Basın Enstitüsü Derneği Başkanı/IPI Türkiye Temsilcisi Kadri Gürsel, Gazetecileri Koruma Komitesi Avrupa ve Asya Merkez Programı Araştırma Görevlisi MuzaffarSuleymanov, IPI Hukuk ve İletişim Direktörü Steven M.Ellis, IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi söz aldı.
BAŞKAN OLCAYTO: GAZETECİLİK ELEŞTİRİ MESLEĞİDİR
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, şöyle konuştu: Türkiyede tek tip gazeteciyetiştirilmekisteniyor. Çünkü çok sesli değil tek sesli bir yönetim istiyorlar. İktidarın istediği şeyler yazılsın, iktidara övgü yapılsın istiyorlar. Oysa gazetecilik eleştiri mesleğidir. Demokrasi ise tahammül rejimidir. Ama Türkiyede demokrasiye tahammül yok. Tahammül olmadığı için zannediyorum biz 92 yıllık Cumhuriyet döneminde bir türlü gerçek demokrasiye ulaşamadık. Türkiye gazetecileri olarak; çok fazla bir şey istemiyoruz. Biz diyoruz ki; çağdaş demokrasilerde gazeteciler nasıl yaşıyorsa Türkiyede de öyle yaşasın. Dışarıda nasıl haber yapıyorlarsa bizde öyle haber yapalım. Dışarıda güvenlikleri nasıl korunuyorsa Türkiyede de öyle korunsun. BugünheleGüneydoğuda gazetecilik yapmak olanaksız. Orada ancak haber portallarıyla haber yapan, haberleri duyurmaya çalışan meslektaşlarımız var. Bu portalların 106sı bugün engelli. Ulaşılamıyor. Muhalif yayın yapan televizyon dijital platformlardan, uydudan çıkarılıyor. Devletin bankaları denetime tabi tuttuğu bir kuruluş TMSF, bugün yayıncılık yapıyor.Bu çok ilginç.Oradaki arkadaşları tasfiye ediyor, iktidara yakın arkadaşları getiriyor. Yayıncılığa başlıyor. Yayıncılık onların işi olmaması gerekiyor. 1 Kasımda iyi bir sonuç alınsa da medya için çok umutlu olmak mümkün değil. Ama bu zorlukların bir kısmını aşmış oluruz. Bütünlüğümüzü ben de vurguluyorum. Hangi gazeteden olursa olsun gazeteci mesleğini yapmak zorundadır. Elbette iktidar gelecek gidecek ama gazetecilik hep kalacak.
DAVİD DİAZ: HAKARET SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMALI
19. Madde Program Direktörü David Diaz, şunları dile getirdi: Türkiyede çok sayıda gazeteci Cumhurbaşkanına hakaretten yargılanıyor. Sansürün bir diğer aracı da Türk Ceza Kanunları ve Terörle Mücadele Yasası olarak karşımıza çıkıyor. Eleştirel habercilik sümen altı edilmek için kanunlar kullanılmamalı. Kanunlar bahane edilerek ifade özgürlüğü engellenmemeli.Halk gerçekleri bilmek zorunda.Bir diğer endişe verici durum da Cumhurbaşkanının bizzat yayın kuruluşlarını arayıp haberlerin yayınlanmamasını isteyebilmesidir. Bizim için bu gerçekten endişe verici bir durum. Türkiyede yürütme ve yargı arasındaki ayrımın belirsizleşmesi endişe verici. Siyasi partilere bir çağrımız var. Yasalardan hakaretin suç olmasınınçıkarılmasını , kanunlarınifade özgürlüğünü koruyacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz.
SULEYMANOV: GAZETECİLERİN CAN GÜVENLİĞİ KORUNMALI
Gazetecileri Koruma Komitesi Avrupa ve Asya Merkez Programı Araştırma Görevlisi Muzaffar Suleymanov, şunları dile getirdi: Gazetecilerin can güvenliğinin korunmasını istiyoruz. Gazetecilere saldıranların bulunmasını istiyoruz. Gazetecilere yönelik saldırıların, sosyal medya yasaklamalarından daha yavaş olduğunu görüyoruz. Biz bu konuyu AKP ile konuşmak istedik. Buluşma isteklerimiz anladığım kadarıyla cevapsız kaldı. Hükümetlerin görevi basın kuruluşlarına, kuruluşların yöneticilerine, muhabirlere yönelik tehditleri soruşturmak ve peşinden gitmektir. Gazetecilik suç değildir, gazetecilere suçlu gibi davranılmaz.
MELODY PATRY: TUTUKLU GAZETECİLERİ SERBEST BIRAKIN
Sansür İçeriği Komitesi Hukuk Görevlisi MelodyPatryşöylekonuştu: Türkiyede gazeteciler hapsediliyor.Şu anda 20den fazla gazeteci hapiste.Bazıları tutuklu yargılanıyor, bazılarının hükümleri kesinleşmiş durumda. Kimileri terörle mücadeleden yargılanıyor. Türkiyede parmaklıklar ardındaki bütün gazetecilerin serbest bırakılması çağrısını yapıyoruz. Adanada dava öncesi tutuklu bulunan Muhammed İsmail Resulun serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilik suç değildir. Türkiyenin Avrupa Konseyi üyesi olduğunu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin bağlayıcı olduğunu hatırlatırız. Taciz edilen, baskı altındaki meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu duyuruyoruz. Gazeteciler, tercümanlar dadahilbütün medya çalışanlarının serbest bırakılması çağrısını yeniliyoruz.
STEVEN M. ELLİS: GAZETECİLER CAYDIRILIYOR
IPI Hukuk ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis, şunları dile getirdi: Türkiyedeki son gelişmeler gazetecileri caydırma ve ifade özgürlüğünü engelleyici boyutlarda. Yayın yasakları getiriliyor, web siteleri engelleniyor. Son 3 ayda 101 sitenin, 40 sosyal hesabın, 170 URL bağlantısının engellendiği yapılan araştırmalarla göze çarpıyor. Yasakların sona ermesi gerekiyor. Gazetecilerin mesleklerini rahat bir şekilde yapabilmeleri gerekiyor
CEREN SÖZERİ: MEDYA SAHİPLİĞİ SANSÜR ARACI OLMAMALI
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Etik Gazetecilik Network Üyesi Ceren Sözeri, şu noktalara dikkat çekti: Türkiyede medya sahipliğinin bir sansür aracı olarak kullanıldığını görüyoruz. Toplumdaki kutuplaşmanın medya sektörüne de yansıdığını söyleyebiliriz. Bazı kaynakların hükümete yakın medya organlarına aktarılması medya içinde sansür olarak algılanıyor. Bunun yanı sıra hükümeti eleştiren medya kuruluşlarının da vergi cezalarıyla cezalandırıldıklarını görüyoruz. Televizyonlar dijital platformlardan çıkarılıyor. Medya alanında çok sesliliğin engellenmemesini, şeffaf ve adil bir alanın oluşturulmasınaimkanverilmesini istiyoruz.
IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi,Demokrasiye sunabileceğimiz katkı bağımsız gazeteciliğin yapılabilmesine olanak sunmaktır. Kamuoyunu doğrudan ilgilendiren konuları haberleştirmektir dedi.
KULELİ: ÖZGÜR MEDYAYOKSA,ADİL SEÇİMDEN BAHSEDİLEMEZ
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, şöyle konuştu: Cezaevlerinde hâlâ meslektaşlarımız var. Sokaklarda gazetecilerin başına silah dayıyorlar. Televizyonların ekranları karartılıyor. Özgür medyayoksa,serbest demokratik adil bir seçimden bahsedilemez. Kasım seçimleri şimdiden gölgelenmiştir. Halkın haber alma hakkı engellenmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğanı karşıt görüşteki gazetecileri bir araya getirdiği için kutluyorum.
ORTAK DEKLARASYON YAYINLANDI
Ortak yayınlanandeklarasyondaise şu noktalara dikkat çekildi:
[*]Gazetecilerin üzerindeki baskı 7 Haziran seçimlerinden sonra çok daha fazla artmıştır. Kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren konuların özgürce, bağımsız bir şekilde haberleştirilmesinin önündeki engeller kaldırılmalı.
[*]Bu baskının devam etmesi Türkiyedeki seçmenlerin sandığa bilgili bir şekilde gitmesini engelleyebilecek bir durumda. Halkın bilgilendirilmemiş olarak sandığa gitmesi demokrasiyi doğrudan etkileyecektir. Biz, baskı altındaki meslektaşlarımızla dayanışma içindeyiz. Meslektaşlarımızı işlerini yapmaktan alıkoyan, engelleyen sansürün acilen sonlandırılmasını talep ediyoruz.
[*]Baskı atmosferinin de yarattığı oto sansür ikliminin giderek kuvvetlenmesine de dikkat çekiyoruz. Bütün gazetecilerin özgür bir şekilde kamu çıkarını ilgilendiren yolsuzluk, Kürt meselesi, insan hakları ihlalleri, Suriye, devam eden iç savaş gibi konularda rahatça haberlerini yapabilmelerini istiyoruz.
[*]Cezasızlık kültürünün yerleşmesinin bir an önce önüne geçilmesi gerekiyor.
Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2015, 09:08