Siyaset Ereğli’ye ne yapmış ?

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Tetiker toplantı düzenledi. Organize Sanayi Bölgesi´nde bulunan (OSB) Obal Makina´da aylık rutin toplantısını gerçekleştiren TSO Başkanı Tetiker, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

TSO Başkan Vekilleri Sertan Yalçın ve Mehmet Çivici ile birlikte basın ile bir araya gelen Tetiker, yerel siyasetçilere yüklenerek, çarpıcı açıklamalar yaptı.2 bin metrekarelik OSB arazisinde gerçekleşen toplantıda, OSB´nin istenilen noktaya geldiğinin altı çizildi. Tetiker açıklamasında, OSB´ye ağırlık verirken, ilk açıldığı zamanlarda 400´lerde olan işçi sayısının bin 200´lere yükseldiğini ve Buraya OSB kurulmaz diyenlerin, bu rakamlar karşısında rezil bir duruma düştüğünü söyledi.

“Her ay devamlı istikrarlı bir şekilde yaptığımız bu toplantıları bu kez de OSB´de yapılan işler görülsün burada çalışmalar daha açık bir şekilde bilelim istedik sözleri ile konuşmasına başlayan Tetiker, Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Batı Karadeniz Deniz Ticaret Odası Başkanı İrfan Erdem ve ilçe siyasilerine çeşitli eleştirilerde bulundu. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal tarafından ilçe genelinde bazı kurum ve kuruluşların temsilcileri ile gerçekleştirdiği platformu da zaman kaybı olarak değerlendiren Tetiker açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi:

“BUNUN EN BÜYÜK İSPATI BUDUR”

Hayallerin insanları nereye götürür derler bunun en büyük ispatı bu tablodur, OSB´dir. 90´lı yıllarda OSB programa alınırken uğraştığım çabam herkes için bir hayaldi, ‘Ereğli´nin OSB´ye ihtiyacı yoktur, ikinci hava kirliliğini kaldırmaz’ diyen yerel yönetimin başındaki şahıs ve onun etrafında birleşen insanlar bugün ‘hayatımın en büyük hatası OSB´ye hayır dememdir’ diyerek beyan etmiştir. Bize bu mutluluk yeter. Bu konu ile ilgili spekülasyonun ortadan kalktığının en büyük nedenidir. O günün şartlarında oda meclisinde 14 kişi varız, 5 muhalefet vardı, o muhalefetin başını çeken kişi de kendi kendine varlık iddia etmiş, bir kaç arkadaşı da yanına almış bir kurum başkanı olarak gözüküyor, muhalefetin başında olan insan bugün nasıl demeçler veriyor

“BU EMEK TSO´NUN VE BİZLERİN EMEĞİDİR”

İkinci spekülasyon ise ‘şu ticaret odası ne yapar?’ söylemlerine. Diğer bölgelere de bakın bu sorunun en büyük cevabı OSB´dir. Burada bu emek tamamen Kdz. Ereğli TSO´nun ve bizlerin emeğidir. Fedakar burada kahraman diyebileceğimiz üreticilerdir. Ekonomik kahramanlar, sanayi kahramanları var, bunlar yatırım yapan, fedakarlık yapan can siperane çalışan insanlar. Bu insanların finansman konularının önünün açılması lazım diyoruz, bu mücadeleyi de vermek bizim birinci derecede hassasiyetimiz.

“SİYASET NE YAPMIŞ EREĞLİ´YE NE VERMİŞ NELER GÖTÜRMÜŞ“

Siyaset ne yapmış Ereğli´ye ne vermiş neler götürmüş? En önemli bizim ayağımız 1965´li yıllarda Erdemir ile kent sanayi kentine dönüşmüş. Bu sanayi kentine kent dönüştükten sonra en önemli mesele de yan sanayiyi geliştirmek gecikti. 2006 Yılında da Erdemir özelleşmiş, o süreçten sonra yine ikinci bir duyarsızlık başlamış yine rehavet başlamış. 2006 Yılında Erdemir özelleşti o günün siyasileri yöneticileri o günün bu memlekette nemalanmış insanları ne yapmalıydı sorularına en önemli cevap alternatif yaratmaktır, akıl bunu emreder. Erdemir özelleşti ise işçisini alacak gidecek hali yok, 8 kuruş için greve giden Erdemir´de, yüzde 50 maaşlar düşmüş kimsenin sesi çıkmamış.

“GÖREVE GELİR GELMEZ HANTALLAŞMIŞ YAPIYI ORTADAN KALDIRDIK“

En son göreve geldiğimde 400 civarında işçi çalışıyordu şuanda lojistik hizmetleri ile birlikte bin 250´leri bulduk demek ki bu yüzde 300 oranında artabiliyormuş. Ne yaptık biz, basit operasyonlarla gelir gelmez göreve hantallaşmış yapıyı ortadan kaldırdık. 56 Parselde adamlar peşinatı yatırmış 17 tane burada parsel sahibi 10 senedir bir çivi çakmamış, taksitlerini de doğru dürüst yatırmamış. Nemalanmak gayesi ile buradan yer almış. Biz 17 tanesini tasfiye ettik, attık. 17 Parsel sahibinin atılmasıyla yerine gelenler süratle inşaatlarına başlamış.

“ALAPLI´YI BİZDEN AYIRDILAR.”

200 hektarlık bir büyüklüktedir burası. Sahipsiz bir memlekette yaşıyoruz maalesef, eğer sahibimiz olmuş olsaydı Alaplı OSB ile birleşirdi, bizim düşüncemiz Alaplı OSB´ye gerek yok büyümemiz gerekiyor dedik ama muhalefet ettiler, Alaplı´yı bizden ayırdılar. Alaplı tekrar bizim müteşebbis heyetlerimiz tarafından birleştirilmek isteniyor ama yapılan hiçbir şey yok. Kdz. Ereğli’nin OSB´sinde sonuç aldıktan sonra bu işleri başarabiliyor Alaplı´yı da birlikte birleştirelim başarı devam etsin düşüncesindeyiz. Ereğli ve Alaplı ayrı bir bölge değildir ama burada bir matematik yapmamız gerekiyor, ne kadar borçları var bizlere ne kadar ihtiyaçları var bunlara bakacağız ondan sonra bu mümkün olabilir. Yeni gelen 17 yatırımcıdan gelen peşinatlar ve mali bütçemiz konusunda çok güzel bir noktadayız. Mali disiplini bozmak istemiyoruz. 200 Hektar yer 100 hektarı kullanılabilir bir alan, 100 alanı yollara ve çevre düzenlemesine ayrılmıştır.

“BİZ ÖNCÜ OLMUŞUZ, YER İSTİMLAKINI YAPMIŞIZ, PROGRAMA ALDIRMIŞIZ”

Burada ara eleman yetişmesi için Meslek Lisesi okulunu yapmak istiyoruz. Burada da siyaset müdahale etti, sulandırma oldu, sanki devlete büyük bir maliyet olacakmış gibi. Buradaki fedakar kardeşlerimiz kendileri meslek lisesinde kullanılacak alet ve malzemeleri verme kullanma sözü var. Biz öncü olmuşuz, yer istimlakını yapmışız, programa aldırmışız.

“OSB´DE SONUÇ ALMIŞ DURUMDAYIZ”

Biz Kdz.Ereğli OSB´de sonuç almış durumdayız. Hiçbir parselimizde boşluk yoktur. OSB´de verilmemiş hiçbir parsel kalmamıştır, aylar önce de bu deklare edildi. 56 Parselin tamamı tahsil edildi, 24 fabrika üretime geçti, 15 inşaat halinde, proje aşamasında 14 fabrikamız var, faaliyetine ara veren sadece 2 fabrika var. 2015 Yılı Kdz.Ereğli OSB yılı olacaktır dedik. Yılsonu itibariyle 2 bin 500, 3 bin kişiyi istihdam edersek Erdemir´in özelleştirilmesinin ardından en büyük alternatif burası olacak. En büyük hedeflerimizden biri Kdz.Ereğli´nin OSB´sini rehabilte, etmek, tersaneleri canlandırmak, Erdemir ile ilgili ilişkiler ve öğrenci sayıları hedefimiz vardı bunların hepsinden sonuç aldık. Erdemir ile ilişkilerimizde ve tersaneler bölgesinde siyasi engeller gördük. ‘Ey TSO Başkanı tersaneler bölgesi sensiz de olur çık aradan’ dendi mi, dendi. Ben ‘tamam’ dedim, bizi bir tek şey ilgilendirir o da 3-4 bin kişi çalışsın ama çalışsın, kardeşlerimiz evlatlarımız ekmek yesin. Hala bekliyoruz hala netice alınmış değil. Bana belge ile gelmediler diyor vekil, kardeşim sana ne belgesi gelecek sana. Olmayan kurumun başındaki şahıs limana ihtiyacı yok diyen şahıs biz Ereğli´nin limana ihtiyacı olduğunu da anlattık. Liman müsaadesini aldık herşey bitmiş ortak bir organizasyon ile yola çıkmışız, anonim şirket kuruluyor, toplantı yapılıyor işi sulandırıyorsun, bu Kdz.Ereğli´ye yapılan en büyük ihanettir dediğim de bu. Her seferinde de bunu söylerim. OSB´nin içerisinde bir çivin varsa çık çivi çaktım de ben bileyim, bilmeyenler de öğrensin.

“TOPLANTILARLA OLMAZ ,EYLEM İLE KURTULUR”

Bizim mücadelemiz ekmek kavgası. Ereğli´nin geleceği o toplantılarla olmaz icraat ile eylem ile kurtulur. Toplantıda bir eylem kararı almıyorsanız eylemsizlik vardır, sohbetten öteye gitmez, yemek toplantılarından öteye geçmiş. Neyin barışını yaptınız hangi fotoğrafı verdiniz hangi sosyal barış sağlandı. Birileri çıksın cevap versin. Erdemir ile olan bizim sürtüşmemizden öte tamami ile artık Ereğli´ye dönüşmüş bir ortam var. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bugün sahipsiziz hiçbir zaman da sahipsiz olmadık da olmayacağız. Bu tiyatroyu seyir etmek isteyenler bunları bilsinler.

Kdz. Ereğli’de bir siyasetçinin ihaneti de bitmiyor kendi içimizden hangi platformu hangi ortamı yakaladıysa bu ihanet şebekelerinden dolayı Kdz. Ereğli bu durumda. Erdemir ile ben randevu alıyorum, ‘şu saatte randevu veriyorum geliyorum’ dersen ve gelmez isen bu insana ne ad takılır. ‘Ben size randevu veririm şu saatte geleceğim diyorum’ o saatte yok oluyor, mazerette yok, herhangi bir söz de yok. Bizim anlayışımızda toplumsal anlayışımızda bu harekete ne denir? Erdemir aldığım sonuç budur. Ben suçluyu siyasilerde görüyorum.

“ÖĞRENCİ SAYISI ARTTI”

Ereğli´de öğrenci sayısı diyoruz bin 700´dü biz göreve geldiğimizde şuan 4 bin 200 civarlarında. 4 senedir görevde alan bir milletvekili, siyasiler var, bir garip TSO var, yaptıklarımız işte ortada. Rektör bize diyor ki bana kantin yemekhane yap oluştur ben sana öğrenci sayısını ilk sene 5 ikinci sene 10 bine çıkartayım diyor yapıp bitiriyoruz.

“ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇECEK”

Hastaneyi yapıp yıksak desek 5 sene geçer. Fakültenin yanında yer var, rektör ile mutabakat yaparsın bunu canlandırırsın. Erdemir de onu halletsin, Eğitim Müdürlüğündeki yeri varsın, hiç bina yapmaya gerek kalmadan 2-3 bin öğrenci sayımız daha da artar, bizim üzerinde durduğumuz da bu. Ereğli´nin zaman kaybına tahammülü yok. Hastane yapıldı yıkıldı diyene kadar 5 sene geçecek o sürede atı alan Üsküdar´ı geçecek. En son rektör ile görüştük ben 2 bin sayısını arttıracağım dedi. Bana sahilden yer bulun dediler, Eğitim Fakültesinin yerini bulduk. Sanayicimiz, tüccarımız üstlensin, belediyeyi de alalım gelirse.

“OLAYLARI TAKİP EDİYORUZ”

Madem bir platform kurulmuş Ereğli´nin geleceğini kurtaracaklarmış, tamam itirazım yok, olayları takip ediyoruz, ben de Sertan Yalçın´ı verdim, diyorum ki tiyatroya dönüşmesin. Kdz.Ereğli´nin sorunlarını ortadan kaldırmak 48 saat diyorum. Bana bu 48 saatin sorgulamasını kimse yapmadı en acısı da bu. Kimse kimseyi Ereğli´de aldatmayacak, tamamen icraata yönelik çalışacağız. Öyle yemek yiyelim, platform açalım bunlara bizim karnımız tok. Bir müddet toleranslıyız, midemizi bulandıran hiç olmayan bir grubun başındaki dediğim şahıs başrollerde Belediye Başkanının yanında duruyor. Yıllar önce oda meclisinde OSB´ye karşı çıkan sensin. Ereğli´de yatırım yapan bir kişinin elini ayağını öperim diyor, elini ayağını öpme, elini çek.

“ERDEMİR´İ İDARE EDENLERİN DE İÇ KAVGALARI VAR”

Erdemir´i idare edenlerin de iç kavgaları var, kavga edip dursunlar ben aradan çıkayım istediğim gibi at oynatayım diyorlar ama meydan o kadar geniş değil. Kdz.Ereğli hepimizin, ben bu görevlere yeterince doydum. 30 Yıldır bu işlerin içerisindeyim. Şöyle bir eseri meydana getirmiş koymuşum buna da OSB denir demişim. En güzel cevap da budur. Müteahhitler hafriyatı yaparken Sanayi Bakanlığından istihkak alamıyorlardı, bırakıp kaçıp gidecekler, ben bu adamların istikakını bütçeden verdim, o bütçeyi de orayı ben getirdim. Maaşını veremeyen bir odayı alıyorum, sonuca çıkıyorum”

“ÇAKIR AÇIKLAMALARDA BULUNDU”

Tetiker’in toplantıya katılan gazetelerin temsilcilerinin sorularına yanıt vermesinin ardından Obal Alüminyum Firma Sahibi Zafer Çakır, fabrikanın son durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıl sonu itibari ile istihdam sayısının 300 olmasının beklendiğini söyledi. OSB’ye çeşitlilik getirdiklerini de belirten Çakır, “25 Yıldır sektördeyiz hep kendimizi birşeyler üretmek istedik, yola girdik. Hammadde olarak giriyor alüminyum işleme olarak çıkıyor. Yaklaşık olarak 15 bin metre kare kapalı alandayız. Sayımız 210 işçi seviyesinde. Bu sene sonunda 300´leri bulacak. Aynı zamanda Obal Alüminyum sayesinde Organizeye farklı yatırımcılar da gelecek, çeşitliliği de arttı. Bizim işimiz üretmek, çalışmak. Üretime başlayalı 12-13 ay oldu, şuan kısmen İsrail, Almanya, Irak, İran, Almanya ihracaat ayağına başladık ama ciddi anlamda iç piyasadayız. Yeni yeni oturuyor firmamız”

ÇINAR GAZETECİLERE BİLGİ VERDİ

Bölgenin önemli istihdam kapılarından biri olan ve ülke ekonomisine katkı sağlayan Çınar Boru’nun OSB’de bulunan tesislerinde de kısa bir gezi yapıldı, çalışmalar ile ilgili Şirket Yöneticilerinden Abdülkadir Çınar tarafından gazetecilere bilgi verildi.