“Yıllardır can güvenliğimizin olmadığını söyledik”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Derneği( SES ),Sağlık-Sen ve Türk Sağlık-Sen ortak yaptıkları basın açıklaması ile Ereğli´´de Görevli Doktora yapılan saldırıyı kınadı.

“Yıllardır can güvenliğimizin olmadığını söyledik”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Derneği( SES ),Sağlık-Sen ve Türk Sağlık-Sen ortak yaptıkları basın açıklaması ile  Ereğli´´de Görevli  Doktora yapılan  saldırıyı  kınadı.

SES Zonguldak Yönetim Kurulu Örgütlenme Sekreteri Ozan Çobanoğlu, Sağlık-Sen Kdz Ereğli İlçe Başkanı İbrahim Duvarcı, Türk Sağlık-Sen Kdz Ereğli Temsilcisi Murat Sezer yaptıkları basın açıklaması ile Ereğli Devlet Hastanesinde görev yapan Dr.Faruk Köker’e yapılan saldırıyı kınadı.

Kdz Ereğli Devlet Hastanesi Acil Servis Önünde Bir araya gelen 3 Sendika Temsilcisi Adına Basın metnini okuyan SES Zonguldak Yönetim Kurulu Örgütlenme Sekreteri Ozan Çobanoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi;“Sağlık alanı sürekli değiştirilen düzenlemeler ve getirilen torba yasalarla alt üst edilmeye devam ediliyor, Gün geçmiyor ki, Sağlık Emekçilerine yapılan yeni bir şiddet haberi ile güne başlamayalım, Hastanemiz personeli olan Dr. Faruk Köker arkadaşımız, görevinin başında iken, 12 Eylül 2014 Cuma günü saat:01.30’da Koroner Yoğun bakım ünitesinde bir hasta yakını tarafından darp edilmiştir.

Türkiye, günde ortalama 30 sağlık çalışanının saldırıya uğradığı bir ülkedir. Bu rakam gerek devletin, Gerekse de sağlık kuruluşlarının resmi rakamlarıyla belirtilmektedir. Şiddeti önlemeye katkısı olacak, caydırıcılığı olan bir yasa çıkarılması acil ihtiyaçtır. Bu konuda önümüze sunulan yasal çabalar ne yazık ki yetersizliğini halen korumaktadır.

“SAĞLIK BAKANLIĞI ACİL SERVİSLERDE NE YAPACAĞINI BİLEMEZ DURUMA GELMİŞTİR”

Sağlık bakanlığı acil servislerde ne yapacağını bilemez duruma gelmiştir. Bir yandan alanın dışındaki uzman hekimlerle durumu idare etmeye çalışırken şimdi de aile hekimlerini ve Aile sağlığı merkezlerinde elemana dönüştürülen sağlık emekçilerini acil ve başka birimlerde nöbet tutmaya zorlamaktadır. Aile hekimliği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu uygulamanın, bir de “Aile hekimlerinin mesleklerini unutmamaları için gerekli” olduğu ilan edilmektedir.

“ARTIK PATLAMAYA HAZIR BİR BOMBA GİBİDİR”

Sorun; İşlemeyen, tıkanan sağlık hizmetinin gelmiş olduğu noktadır. Ülke genelinde, tüm sağlık emekçilerinin özverili ve insanüstü çabalarıyla devam eden sağlık hizmeti, artık patlamaya hazır bir bomba gibidir.

“1 HEKİM ARKADAŞIN OMUZLARINDADIR”

Hastanemiz Acili; Gündüz mesai saatleri içerisinde sadece 1 Hekim arkadaşın omuzlarındadır. Bölgemizin sanayi ağırlıklı ve yoğun nüfus barındırır olması, durumu daha da korkunç kılmaktadır. Yani sabah 09.00-ile akşam 17.00 arası acilimize ortalama 500 hasta başvurusu olmaktadır.

GELİNEN NOKTA,” GÜNDE ORTALAMA 30 SAĞLIK EMEKÇİSİNE ŞİDDET UYGULAMASI OLMUŞTUR”

Karar vericiler; Birkaç yıl önce kamu hastanelerinde hizmet veren ve sayısal olarak çok fazla bir dilimi barındıran pratisyen hekimi bir çırpıda Aile hekimi statüsünde devlet hastanelerinden koparmışlardır. Bu uygulamadan dolayı doğacak sıkıntıları gerek sağlıktaki meslek kuruluşları, gerekse de alanda örgütlü sendikalar sıklıkla dile getirmişlerdir ve hatta bu uygulamalara karşı eylemlilik süreçlerine girmişlerdir. Fakat o güçlü karar vericiler uyarılarımıza kulak tıkamışlardır. Gelinen nokta, günde ortalama 30 Sağlık emekçisine şiddet uygulaması olmuştur. Sağlık Emekçilerine yönelik şiddetin önlenmesi için yıllardır çaba harcıyoruz. Yıllardır birbiriyle çok yakından ilişkili dört talebimizi; Can güvencesi, iş güvencesi, gelir güvencesi ve mesleki bağımsızlık olarak, usanmaksızın dile getiriyoruz.

“YILLARDIR CAN GÜVENLİĞİMİZİN OLMADIĞINI SÖYLEDİK”

Yıllardır, sağlık ortamının vahşi bir şiddet ortamına dönüştüğünü, sürekli olarak saldırıya uğradığımızı, hekimlere, sağlık emekçilerine yönelik şiddetin artık dayanılmaz boyutlara geldiğini, can güvenliğimizin olmadığını söyledik, söylüyoruz.

“HASTALARI HEKİMLERLE VE SAĞLIK ÇALIŞANLARIYLA KARŞI KARŞIYA GETİRDİLER”

Durumun vahimliğini kavrayıp önlem alması gereken yetkililer ise kulaklarını tıkadılar, gözlerini yumdular, olan biteni seyretmekle yetindiler, daha da kötüsü, hastaları hekimlerle ve sağlık çalışanlarıyla karşı karşıya getirdiler.

“HÜKÜMETİ VE SAĞLIK BAKANLIĞI’NI ACİLEN GÖREVE DAVET EDİYORUZ”

En başta da Hükümeti ve Sağlık Bakanlığı’nı acilen göreve davet ediyoruz. Şiddetin sona ermesi için Sağlık Bakanlığının ve yetkililerin sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaya yönelik açıklamalara son vermesi ve şiddeti önlemeye yönelik yasal düzenlemenin konunun muhatapları olan meslek kuruluşları ve sendikaların önerilerini almak koşulu ile, bir an önce yapılmasını talep ediyoruz.

“SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ”

Erdemir personeli olduğu belirtilen ve geçtiğimiz Cuma günü doktor arkadaşlarımızı darp eden H.Y’nin yapmış olduğu bu onursuzca fiilin ve vahşi saldırısının peşini, biz sağlık alanında örgütlü sendikalar olarak bırakmayacağımızın ve takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz ve bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Okunan Basın açıklamasının ardından Doktorlar,Hemşireler ve Hastene Personeli Sloganlar atarak saldırıyı kınadılar.


Güncelleme Tarihi: 15 Eylül 2014, 10:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER