“Zonguldak ve TTK’ ya sahip çıkalım’

İmza kampanyasına siyasi parti İlçe Başkanları, Milletvekili aday adayları ile vatandaşlar destek verdi.3 gün sürecek imza kampanyasında toplanan imzaların siyasi parti il başkanlarına ulaştıracaklarını belirten işçiler, TTK’ daki işçi açıklarının giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundular.

Maden işçisi Salim Çalık, Devrim Bulvarı´ndaki Abdi İpekçi Sergi Salonu önünde açılan stantta gazetecilere yaptığı açıklamada, kurum ve yaşadığı kentin içinde bulunduğu sorunlara dikkati çekmeyi ve duyarlılık oluşturmayı sorumluluk gördüklerini söyledi.

TTK´da çalışan sayısının 9 binin altına düştüğünü, kömür üretilemediğini, madencilerin işçi açıklarına bağlı fiziki açıdan zorlandığını ifade eden Çalık, ” Bizler TTK(Türkiye Taşkömürü Kurumu)’nda çalışan maden işçileri olarak, çalıştığımız kurumun ve yaşadığımız kentin içinde bulunduğu sorunlara dikkat çekmeyi ve duyarlılık oluşturmayı sorumluluk olarak görmekteyiz. Bu bilinçle, biz diyoruz ki; TTK’ya bir an önce işçi alınmalıdır. Çalışan sayısı 9000’in altına düşmüş bir TTK kömür üretmekte, şu an çalışmakta olan arkadaşlarımızın çoğu işçi açıklarına bağlı olarak fiziki olarak zorlanmakta, bu durum işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından riskler oluşturmaktadır ” dedi.

Zonguldak’ın işsizler ve emekliler kentine dönüştüğünü belirten Çalık konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

“TTK Genel Müdürlüğünün norm kadrosuna göre TTK’ da 4000 dolayında işçi açığı, İş-Kur kayıtlarına göre ise Zonguldak ‘ta 40.000 dolayında işsiz vardır. 2002 yılında 18.500 kişi çalışırken o dönem TTK’ ya 5000 işçi alacağını vaat eden iktidar partisi ve Milletvekili adayları seçimden sonra bu sözünü unutmuştur. Aynı verileri esas almamız durumunda şu anda TTK’ da en az 20.000 işçinin çalışıyor olması gerektiği açıktır.

“İŞÇİ ALIMLARINDA UYGULANAN ÜCRET POLİTİKASINA SON VERİLMELİDİR”

2006 yılından bu yana işçi alımlarında uygulanan ücret politikasına son verilmelidir. Şu anda yer altı işlerinde çalışan eski işçilerle 2006 ve 2009 yılında işe girenler arasında ciddi bir ücret farklılığı bulunmaktadır. Benzer ücret uygulaması KPSS’ den işe giren arkadaşlarımız için de geçerlidir. Aynı işi yapan işçiler arasındaki bu ücret farklılığı adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olmakla birlikte, çalışanlar arasında da ayrışma ve huzursuzluk kaynağıdır.

“2006 VE 2009 YILINDA GRUPLU İŞE ALINAN ARKADAŞLARIMIZ DAİMİYE GEÇİRİLMELİDİR”

2006 ve 2009 yılında gruplu işe alınan arkadaşlarımız daimiye geçirilmelidir. İşverenin insafına bağlı olarak 8 ay çalışıp,4 ay ücretsiz olarak dinlendirileme durumu hem çalışanların yıllık ortalama ücretlerinin düşmesine, hem de fiili olarak var olan işçi açığının daha da artması ve üretimin olumsuz etkilenmesi anlamına gelmektedir.

“TAŞERON UYGULAMASI İŞ YERİNDE ÇİFT BAŞLILIĞA YOL AÇMAKTA”

TTK’daki özelleştirme ve Rödevans uygulamarı’na son verilmelidir. Son 10 yılda yaşanan büyük çaplı iş kazaları, kaza olmanın ötesine geçmiş, cinayete dönüşmüştür. Ayrıca TTK ve TKİ’ye ait ocakları işleten patronlar başta çalışanlara olan yükümlülükleri olmak üzere ekonomik, sosyal sorumluluklarını yerine getirmemektedir. Şu an birçok işletmede çıkarılan kanuna rağmen 2 asgari ücret ve günlük 6 saatlik çalışma süresi koşuluna uymamaktadır. Özel sektör işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görmekte ve yerine getirmemektedir. Soma’da, Ermenek’te somut olan gerçek budur. Taşeron uygulaması iş yerinde çift başlılığa yol açmakta, yönetim zaafı oluşmaktadır. 2013 ‘te Kozlu’da yaşanan gaz degajı sonrası ortaya çıkan 2011 yılına ait Sayıştay raporunda “Bugüne kadar facia olmaması tesadüftür” denilmektedir.

HEMA’DA ÇIKARILAN İŞÇİLER YENİDEN İŞE BAŞLAMALIDIR

Kentimizde haziran ayından bu yana işçi çıkaran, işçileri devlet karşısında koz olarak kullanan Hema Kandilli işletmesinde ve diğer özel ocaklarda işten çıkarılan madencilerin çalıştığı iş yerleri TTK tarafından devralmaları bu arkadaşlar yeniden işe başlatılmalıdır. Kapatılan her ocak, çalıştırılan her işçi kentimizin ekonomik-Sosyal-Kültürel olarak gerilemesi, küçülmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca madenciliğin deneyim gerektirdiği gerçeği unutulmadan, her biri 8-10 yıllık madencilik bilgi ve deneyimine sahip bu arkadaşlarımızın bilgi ve deneyimlerinin heba edilmesi, çoğu 30 yaşın üzerindeki bu işçilerin kaderlerine terk edilmesi sosyal devlet anlayışıyla, insan merkezli ekonomi anlayışıyla çelişmektedir.Bu kentte yaşayanlar ve TTK’ da çalışan madenciler olarak, tüm kamuoyunu, emekten yana olan duyarlılığı olanları, özelleştirme, taşeronlaştırma, ücretlerdeki eşitsizlik, işsizlik ve kıdem tazminatı konusunda taleplerimize destek vermeye, seslerini sesimizle birleştirmeye çağırıyoruz

“ZONGULDAK VE EREĞLİ HALKININ BU İMZA KAMPANYASINA DESTEK VERMEYE DAVET EDİYORUM”

Genel Maden İşçileri Armutçuk şube Başkanı İsa Mutluda İmza kampanyasına destek verdiklerini belirterek şunları söyledi;

“Türkiye Taş Kömürüne ve Zonguldak’ımıza sahip çıkalım kampanyası Zonguldak halkı için Zonguldak insanı için gerçekten önem arz eden bir çabadır. Bir çabanın göstergesidir. Ben bu arkadaşlarımızı yürekten kutluyorum çünkü son zamanlarda ihtiyacımız olan en önemli şey Zonguldak’ımıza sahip çıkma adına bir kısım çabaların ortaya dökülmesi, ortaya konulması. Hakikaten Zonguldak’ımız son zamanlarda çok dejenerasyona uğradı çok kayıplar veriyor. İşçi kenti olan bir kent halinden emekli kenti hatta emeklilerin dahi yaşamak istemediği bir kent konumuna gelmek hepimizi rahatsız ediyor. İnşallah önümüzdeki günlerde arkadaşlarımızın sergilediği bu imza kampanyasıyla beraber daha güzel şeyler olur. Ben Zonguldak ve Ereğli halkının bu imza kampanyasına destek vermeye davet ediyorum. Biz Genel Maden İşleri Sendikası olarak ve maden işçileri olarak bu çabanın destekçisiyiz, her zaman arkasındayız, hayırlı olsun.”dedi.