Bülent Ecevit Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Burçin Acuner 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” sebebiyle yazılı bir açıklamada bulundu.
Acuner açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
“1981 yılından itibaren Birleşmiş Milletler 25 Kasım gününü “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak” ilan etmiştir. Bu bağlamda kadına karşı şiddete yönelik olarak 2018 yılının teması “Dünyayı turuncuya boyayın - Orange the World #HearMeToo” olarak ilan edilmiştir. Günümüzün küresel hareketleri, hesap verebilirlik ve eylem için kolektif talepleri belirlemekte ve tüm kadın ve kız çocuklarının insan haklarını garanti altına almak için cezasızlığın sona ermesi çağrısında bulunmaktadır. Bu konuda gidilecek yol uzun olsa da, ülkemizde bu konuda uluslararası sözleşmelere taraf olarak ve başlatılan seferberlik ile önemli adımlar atılmıştır. Bu adımları daha ileriye taşımak için, kadına yönelik şiddetin bir insan hakları sorunu olmanın yanında toplumu zayıflatan ve yaralayan bir halk sağlığı sorunu olduğunu akıldan çıkarmadan toplum olarak seyirci kalmayıp harekete geçmemiz gereklidir. 1993 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesinde kadına yönelik şiddet, “ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem uygulama ya da bu tur eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgurlukten yoksun bırakma” şeklinde tanımlanmaktadır. Kadınlara Karşı Her Turlu Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi (CEDAW), kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti, “bir kadına sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da orantısız bir şekilde kadınları etkileyen şiddet” olarak tarif etmektedir. Kadına yönelik şiddet, dünya çapında yapılan çalışmalara rağmen halen yaygın olarak devam etmekte ve çoğunlukla gerçekte olandan az rapor edilmektedir. Birleşmiş Milletler verilerine göre günümüzde dünyada yaşayan her üç kadından biri hayatı boyunca fiziksel, psikolojik veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. Dunya Bankası verilerine göre dünya genelinde şiddet nedeniyle hayatını kaybeden 15-44 yaş grubundaki kadınların sayısı kanser, sıtma, trafik kazası ve savaşlar nedeniyle ölen kadınlardan daha fazladır. Bu insan hakları sorunu her ne kadar toplumun her kesiminden ve yaş grubundan kadını etkileyebilse de özellikle genç kızlarımız, ileri yaş kadınlarımız, göçmen kadınlarımız görece daha korunmasızdırlar. Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı “16 Günlük Aktivizm” kampanyası her yıl gerçekleşen ve “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar süren uluslararası bir kampanyadır. Bu sivil toplum inisiyatifini desteklemek için her yıl BM Genel Sekreteri’nin kadınlara yönelik şiddeti sona erdirmek için “UNiTE” (BİRLEŞİN) kampanyası, dünya çapında farkındalığı artırmak ve zorluklar ve çözümler hakkında tartışmalar yapma fırsatları oluşturmak için küresel eylem çağrısında bulunmaktadır. Son yıllarda UNiTE kampanyası, turuncu rengini, tüm küresel faaliyetlerin boyunca yürütülen bir tema olarak kullandı. Turuncu, UNiTE kampanyasının resmi renklerinden biridir ve küresel savunuculuğu bağlamında, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet barındırmayan daha parlak bir geleceğin simgesi olarak kullanılmaktadır. Kadına yönelik şiddette sorunun sona ermesi için şiddete karşı bilinç ve farkındalığın geliştirilmesi gerektiğini, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın temel sorunlarından birisi haline geldiğine dikkati çeken Acuner, İlk ve en önemli adım, şiddete karşı bilinç ve farkındalığın geliştirilmesi ve şiddetin engellenmesi olmalı. Her birey bu soruna karşı duyarlı olmalı."
İHA
Güncelleme Tarihi: 25 Kasım 2018, 17:11