Kdz. Ereğli Eğitim BİR-SEN Başkanı Ziya Babal basın açıklaması yaparak 2018-2019 eğitim-öğretim dönemini değerlendirdi.
Kdz. Ereğli Eğitim BİR-SEN Başkanı Ziya Babal 2018-2019 eğitim öğretim dönemi için durum değerlendirmesi yaptı. Göze çarpan hususları anlatan Eğitim BİR-SEN Şube Başkanı Ziya Babal bir daha ki eğitim döneminde her şeyin daha iyi olmasını diledi. Başkan Babal açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Geçtiğimiz hafta itibariyle bir eğitim öğretim yılını daha geride bırakmış olduk. Kısa bir değerlendirme yapacak olursak ilk göze çarpan hususları şöylece sıralayabiliriz. Halen il, ilçe ve şube müdürlükleri vekaleten yürütülüyor maalesef. Bir ay sonra durumunun ne olacağını kestiremeyen bürokrattan uzun vadeli plan, proje ve performans beklemek elbette doğru değil. Öncelikle başkalarının değil, sadece bakanlığın sesine kulak veren, bu milletin değerleriyle barışık ve insiyatif alabilen, duruşu olan, liyakat sahibi yöneticilere ihtiyaç var. Doğrusu yeni başkanlık sisteminde bürokrasinin daha hızlı ve daha etkin olmasını bekliyorduk. Fakat görünen o ki şu ana kadar beklentiler gerçekleşmiş değil. Vekalet yönetimlerinden kim ne bekliyor, kim kimle anlaşamıyor, amaçları nedir, ülkede koalisyon mu var, doğrusu merak etmiyor değiliz. Bu belirsizlik doğal olarak kendi dedikodusunu da üretiyor maalesef. Her hafta ortaya yeni yeni isimler atılıyor. Sabah erken kalkan, müdür olma hevesine kapılıyor. Siparişle yaptırılan haberlere şahit oluyoruz. Bu süreçte sendikamızın adını kullanarak kamuoyunu maniple etmek isteyenler de olmuyor değil. Biz Eğitim Bir Sen İlçe Temsilciliği olarak üyemiz dahi olsa, kerameti kendinden menkul şovmen, omurgasız ve liyakatsiz hiç kimseye referans olmadık, olmayız da. Bizimle istişare eden herkese görüşlerimizi iletmek görevimiz. Ancak bizim dışımızda yapılacak hiç bir iş ve işlemin sorumlusu biz değiliz. Zaman zaman gerek medyada gerekse yapılan bir takım açıklamalarda sendikamızı töhmet altında bırakan haksız sataşmalara muhatap oluyoruz. Yerli yersiz yapılan ödüllendirme ya da soruşturmalarda asla müdahil olmadık, olamayız. Fakat üzülerek belirtmek isteriz ki her zaman olduğu gibi bugün de her devrin adamları bir adım öne çıkarılmakta, idealist, vatansever ve düzgün adamlardan daha çok itibar gösterilmektedir. Eğitimde en can sıkıcı sorunlardan biri de kuşkusuz, eğitimcilere yönelik ardı arkası kesilmeyen şikayetler ve soruşturmalardır. Otokontrol amacıyla vatandaşın kullanımına açılan şikayet hatları çoktan amacının dışına çıkmış ve yönetilemez hale gelmiştir. Performans notlarını öğretmenlerden ziyade veliler belirlerken, istediği notu alamayanların yaptığı ilk iş ya itiraz ya da şikayet maalesef. Başta okul idarecileri ve öğretmenler olmak üzere tüm eğitimciler her an şikayet edilme endişesi ve korkusuyla inisiyatif alamadığı gibi moral ve motivasyonlarını da kaybetmiş durumdalar. Yeterli sayıda müfettiş olmadığından dolayı soruşturma dosyaları okul müdürlerine verilerek, uzmanı olmadıkları bir işi yapmaya zorlanmaktadırlar. Bununla birlikte ehliyetsiz ve liyakatsiz kişilerin elindeki soruşturma dosyalarının, bazen birilerini aklama bazen de birilerine şantaj yapma aracına dönüştüğüne dair söylentiler ayyuka çıkmış durumdadır" dedi.
“Öncelikli sorunumuz 12 yıllık zorunlu eğitim”
Başkan Babal önemli sorunlarından birinin 12 yıllık zorunlu eğitim olduğunu belirtti. Öğrencilerin 12 yıllık zorunlu eğitimle daha başarısız olacağını belirten Babal açıklamasına şöyle devam etti:
"Önemli sorunlarımızdan bir diğeri de 12 yıllık zorunlu eğitimdir. Bu zorunluluk, çocuklarımızı hoşlanmadıkları sınıflarda ve sıralarda 12 yıl boyunca boş boş oturmaya mecbur etmekte, aslında hayatın içinde bir çok alanda başarılı ve mutlu olabilecekken, başarısız ve mutsuz insanlar olarak hayata atılmalarına sebep olmaktadır. Bu sistem, velilerin de isteği ve zorlamasıyla öğrencilerin yüzde 10’unu kurtarmak için %90’ını heba etmektedir maalesef. Şehir hayatında ve sanayi toplumunda en çok ihtiyaç duyulan çıraklar, zorunlu eğitim sayesinde tükenmekte ve ortalık lise ya da üniversite mezunu niteliksiz işsizlerle dolup taşmaktadır. Yetkililerin bu konuyu bir an önce ele alması ve zorunlu eğitimi yeniden masaya yatırması kaçınılmaz gibi görünüyor. Ortaokulu bitiren öğrencilerin liselere yerleştirilmesi ile ilgili düzenlemelerin her yıl değiştirilmesi, öğrenci devamsızlıkları ya da sınıf geçme ile ilgili kuralların son dakika açıklamalarıyla işlevsiz hale getirilmesi, kısaca yap boz uygulamaları da eğitim öğretimi olumsuz etkileyen önemli faktörler arasındadır. Öğrenci sayısı bakımından ilin önünde olan ilçemizde, sınavla öğrenci alan Fen Lisesi, Proje İHL ve teknik lisenin kontenjan sayılarının, ilin çok gerisinde olması, Ereğli kamuoyu tarafından, kabul edilemez çarpık bakış açısının bir ürünü olarak değerlendirilmektedir. Son olarak kısaca Eğitim Sendikalarına değinmek istiyorum. Bilindiği gibi Mayıs ayı üye sayılarının güncellendiği ve yetkili sendikaların belirlendiği aydır. Bu yıl da en yakın rakibimize Trabzon şakası yaparak 61 farkla yetkili olmayı sürdürüyoruz. Yıl içerisinde bir çok üyemiz istifa ettirilerek ve yetkiyi alma vaatleriyle üye yapılarak çok da etik olmayan bir kampanyaya maruz bırakıldık. Fakat her şeye rağmen onlarca yeni üyeyi aramıza katarak ipi göğüsleyen taraf olduk. Bu yıl yetkiyi kaybedeceğimizi ümit eden ve bunu dört gözle bekleyen arkadaşların heveslerini kursağında bırakan tüm üye arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Seneye her şeyin daha da güzel olacağının sözünü şimdiden vermek istiyorum. Bütün bu sorunların geride kaldığı yeni bir eğitim öğretim yılında buluşmak ümidiyle, tüm öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz.”
İHA
Güncelleme Tarihi: 20 Haziran 2019, 19:51