Zonguldak Çalışma ve İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Demirsu, engellilerin çalışma hayatına katılmaları ve çalışma hayatında aktif rol almalarının, toplumla bütünleşebilmeleri açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
Engellilerin istihdamı ile ilgili yapılan yasal düzenlemeler hakkında bilgi veren Demirsu, “Devlet, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır.’ hükmü ile engellilerin istihdamına ilişkin temel sorumluluğu da üstlenmiştir.” dedi.
Zonguldak Çalışma ve İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle açıklama yaptı. Demirsu, açıklamasında engelli bireylerin istihdamı ile ilgili merak edilen birçok konu ile ilgili bilgi verdi. Engellilerin çalışma hayatına katılmaları ve çalışma hayatında aktif rol almalarının toplumla bütünleşebilmeleri için büyük önem taşıdığına değinen Demirsu, “Bu bağlamda, istihdamda birinci önceliğin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine esas olmak üzere işe uyumunun tespiti olmalıdır.” ifadelerine yer verdi.
İSTİHDAM, TOPLUMLA BÜTÜNLEŞMELERİNDE BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR
Zonguldak Çalışma ve İŞKUR İl Müdürü Gönül Demirsu, engelli bireylerin istihdamı konusunda; “Tüm Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de toplumun önemli bir bölümünü oluşturan engelli bireylerimizin istihdam edilebilirliklerinin, toplumda birlikte yaşadıkları diğer bireylere nazaran daha zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Sosyal yaşamlarında birçok sıkıntı yaşayan engelli bireylerimiz için istihdamın önemi tartışılmazdır. Engellilerin çalışma hayatına katılmaları ve çalışma hayatında aktif rol almaları, toplumla bütünleşmelerinde büyük önem taşır. Bu bağlamda, istihdamda birinci önceliğin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine esas olmak üzere işe uyumunun tespiti olmalıdır.” dedi.
BİRÇOK YASAL DÜZENLEME MEVCUT
Günümüzde engelli istihdamı ile ilgili birçok sorunun yaşandığını ifade eden Demirsu, “Bu sorunlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde de bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı oldukları görüyoruz.” şeklinde konuştu. Demirsu, Türkiye’de engellilerin toplumsal hayata katılabilmeleri için birçok yasal düzenlemenin mevcut olduğunu belirterek, “İlk başta Anayasamızın 50.maddesinde ‘Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunur.’ ifadesi ile Devlet engelli, kadın ve çocukları koruma altına almıştır. Yine Anayasanın ‘Özel Korunması Gerekenler’ başlıklı 61.maddesine göre ‘Devlet, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirler alır.’ hükmü ile engellilerin istihdamına ilişkin temel sorumluluğu da üstlenmiştir. Bu bağlamda; engellilerin ‘Yeraltı ve su altı işleri ile yine sağlık kurulu raporunda çalıştırılamayacakları belirtilen işlerde çalıştırılamaz’ hükmü ile de engellilerimiz korunmaktadır. Öte yandan, 4857 sayılı İş kanununun 30. maddesinde ‘İşverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde 3 engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 engelli işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işyerinde çalıştırmakla yükümlüdür’ hükmü ile işe uygun engelli yerine, engelliye uygun iş ifadesine vurgu yapılmış olup, işverenlerin engelli açığı ile ilgili yükümlülüğü doğduğundan itibaren 30 gün içinde engelli açığını kapatmak zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır.” dedi.
“ENGEL DURUMLARINA GÖRE GEREK DUYULAN ARAÇ VE GEREÇLERİ TEMİN ETMEK ZORUNDALAR”
Engellilerin çalışma yerlerinin erişebilirlik konusunda uygun olması gerektiğini ifade eden Demirsu, şu ifadelere yer verdi: “Yine kamu kurum ve kuruluşları engellilerle ilgili çalışma yerlerini ve eklentilerini, engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirmek, engellilerin çalışmalarını kolaylaştıracak gerekli tedbirleri almak ve engellilerin görev yaptıkları kadronun gereği olan işleri yapabilmeleri için engel durumlarına göre gerek duyulan yardımcı ve destekleyici araç ve gereçleri temin etmek zorundadır.”
“İŞVERENLERDEN TAHSİL EDİLEN İDARİ PARA CEZALARI BİR FONDA TOPLANIYOR”
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olarak engelli çalıştırma yükümlülüğü olan işyerlerini aylık bazda işgücü çizelgeleri ile takip ettiklerini belirten Demirsu, “Açığı oluşan işyerlerini kanunda yazılı 30 gün içinde açıklarını kapatmaları için sözlü ve yazılı uyarıyoruz. Tüm uyarılara rağmen engelli istihdam etmeyen işyerlerine kişi başına 3bin 250 TL olmak üzere açığı kapatmadığı her ay ve her kişi için idari para cezası uyguluyoruz. Engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işverenlerden tahsil edilen idari para cezaları bir fonda toplanıyor, engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonu ile iş ve işyerine uyumlarının sağlanması için kullanılıyor.” ifadelerine yer verdi.
ENGELLİ İŞ KOÇLUĞU MODELİ İLE İŞ ARAMA SÜRECİNDE ENGELLİLERE DESTEK OLUNUYOR
Yine engellilere yönelik İş ve Melek danışmanlığı hizmeti kapsamında 2018 yılında başlatılan Engelli İş Koçluğu modeli ile ilgili bilgi veren Demirsu, “Engelli İş Koçluğu modeli, engellilerin istihdama geçişinde ve istihdamda iken uyumlarının sağlanmasında ve dolayısıyla engellilerin istihdamının sürdürülebilir olmasında etkin olarak kullanılan bir yöntemdir. Engelli iş koçluğu projesinin odak noktası engelli istihdamının sürekliliğinin sağlanmasıdır. Bu proje ile engellilerimize daha bütüncül ve nitelikli bir hizmet sunumu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yeni model ile birlikte engellilerimizin ihtiyaç ve beklentilerini daha iyi tespit ederek, işgücü piyasasına geçişlerine destek olup, istihdamda kalmaları için izleme mekanizmaları oluşturuyoruz. Bu mekanizma ile engellilerimizi hem işe girmeden önce hem de işe girdikten sonra düzenli bir şekilde takip ediyoruz. Bir anlamda engelli iş koçluğu uygulaması ile İŞKUR, engellilerin kayıt altına alınmasından sonra bireysel profilleme çalışması yapıyor, daha sonra istihdam imkânlarının araştırılmasıyla iş arama sürecinde engellilere destek oluyor. Akabinde işverenlerle iletişime geçerek süreç hakkında bilgi verip görüşmeler gerçekleştiriyor ve son olarak engelliler, engelli bireylerin aileleri, iş arkadaşları ve yöneticilerinin bilgilendirilmesi suretiyle işyerinde ve iş dışında destek sağlıyor.” dedi.
ÇALIŞMA ZORUNLULUĞUNUN YANI SIRA TEŞVİK VAR
İşverenlere engelli çalıştırma zorunluluğunun yanı sıra teşviklerinde verildiğini belirten Demirsu; “Bu bağlamda, engelli çalıştırmakla yükümlü olan ve engelli çalıştırma yükümlülüğü bulunmayıp ta engelli istihdam eden işverenlerimizin engellilere ödediği ücretin SGK primleri hazine tarafından karşılanmaktadır.” şeklinde konuştu.
GİRİŞİMCİ OLMALARI İÇİN KURSLAR DÜZENLENİYOR
Demirsu açıklamalarında engelli bireyler için açtıkları meslek eğitim kurslarına da değindi. Konu ile ilgili bilgi veren Demirsu, şu ifadelere yer verdi: “İŞKUR olarak engellilere açtığımız meslek eğitim kursları ile onları iş hayatına hazırlarken, bir yandan da girişimci olmaları için girişimcilik kursları düzenliyor, akabinde de iş kurma aşamasında olanlara 50 bin TL hibe destek sağlıyoruz. Bu desteğin amacı; engelli kişilerin kendi işlerini kurmasına, engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonları, işe ve işyerine uyum projeleri, destek teknolojileri ve korumalı işyerleri ile diğer projeler aracılığı ile istihdamlarına yardımcı olmaktır. Engellilerin kamu kurumunda işe yerleşmesi; İlkokul, ortaokul seviyesi merkezi kura sistemi ile lise, üniversite EKPSS sınav sonucuna göre ÖSYM tercihleri üzerinden belge ve güvenlik kontrolü ile doğrudan atanıyor. (En son 2018 Nisan), Engelli aylıklarını Sosyal Yardımlaşma Vakfı bağlıyor, engelli kimlik kartı ASP’den çıkarılıyor (otobüs v.s indirimi).Çalışan engelli işçinin vergi indirimi için vergi dairesine başvuruluyor.”
Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2019, 22:35