CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, vatandaşın ödemekte zorlandığı elektrik ve doğalgaz faturalarındaki artışın nedenlerinin araştırılması için meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi. TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde CHP’li Demirtaş şunları ifade etti;
“Kış aylarının etkisini iyiden iyiye hissettirdiği bu dönemde, milyonlarca vatandaşımız ısınma gibi en temel ihtiyacını karşılayamamaktadırlar. Özellikle son aylarda, çok fahiş gelen doğalgaz faturaları karşısında iyice çıkmaza giren dar gelirli vatandaşlarımız, evde diğer odaların doğalgazını kapatma, evde tek bir odanın doğalgazını en düşük derecede açma, sadece geceleri doğalgaz yakma gibi tedbirlerle tasarruf yapmaya çalışmaktadırlar.
Ancak Enerji Bakanlığı verilerine göre doğalgaz tüketimi düşmesine rağmen, doğalgaz faturaları fahiş olarak artmıştır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Kasım ayına ilişkin "Doğalgaz Piyasası Sektör Raporu"na göre, Türkiye'de doğalgaz tüketimi 2019 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,8 azalışla 3 milyar 445 milyon metreküpe düşmüştür. Konutlarda ise tüketim yüzde 29,4 azalarak yaklaşık 759 milyon metreküp olmuştur. Doğalgaz ithalatı da 2019 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 17 azalmıştır. Vatandaşlarımız, doğalgaz tüketimini tasarruf tedbirleri ile düşürmelerine rağmen, fahiş olarak gelen doğalgaz faturalarını ödeyememektedirler. Dar gelirli vatandaşlarımız, faturaları ödemenin çaresini bankalardan kredi çekerek bulmuşlardır. Ayrıca bazı doğalgaz dağıtıcısı şirketler de faturalarda taksitlendirme yoluna giderek vatandaşa ödeme kolaylığı sağlamaya çalışmaktadırlar.
EMEKLİ MAAŞININ YÜZDE 40’I FATURALARA!
Son iki yılda doğalgaza yüzde 59,32 oranında zam gelmiştir. Yapılan hesaplamalara göre; 2010 yılında 300 metreküplük doğalgaz harcamasına 214 lira ödenirken bu miktar; 2018’de 345 Türk lirası, 2019’da 412 Türk lirası, 2020 yılında ise 549 Türk lirasına yükselmiştir. 2 bin 324 lira asgari ücretle çalışan bir kişinin, ücretinin yaklaşık yüzde 25’i doğalgaz faturasına gitmektedir. Yüzde 80’nin 2 bin lira civarında maaş aldığı emeklilerimizin ise maaşlarının yaklaşık yüzde 30’u doğalgaz faturasına gitmektedir. Memuriyete yeni başlayan bir kamu çalışanın aldığı 3 bin 593 liralık maaşının yüzde 15‘i, mesleğe yeni başlayan bir öğretmenin 4 bin 13 liralık maaşının yüzde 13’ü, maaşı 5 bin 280 lira olan bir polisin ise maaşının yüzde 10’u doğalgaz faturasına gitmektedir.
Elektrikte de durum farklı değildir. Son iki yılda elektriğe yüzde 72,06 oranında zam yapılmıştır. Elektriğe gelen son zamlardan sonra faturaları düşürmek için vatandaşlarımız çareyi kullanımlarını sınırlandırmakta bulmuştur. Ancak 4 kişilik bir ailenin, en sınırlı kullanımla, asgari elektrik kullanımı ortalama aylık 230 ile 250 kilovatsaat arasında değişmektedir. Bu durumda bile gelen en düşük elektrik faturası 165 ile 200 Türk lirası civarındadır. Bu miktar asgari ücretli bir çalışanın, ücretinin, yaklaşık yüzde 10’una denk gelirken, mesleğe yeni başlayan memur, öğretmen ve polis için bu oran yaklaşık yüzde 7 civarındadır.
Asgari ücrete yapılan yüzde 15’lik, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüzde 5'5’lik zam oranlarının elektrik ve doğalgaza yapılan zamları karşılaması elbette mümkün değildir.
VATANDAŞ FATURALARI ÖDEYEMİYOR!
Türk-İş tarafından yapılan araştırmada; 2020 Ocak ayı için dört kişilik bir ailenin açlık sınırı,2 bin 219 Türk lirası, yoksulluk sınırı ise 7 bin 229 Türk Lirası olarak hesaplanmıştır. Aynı araştırmaya göre; bekar ve çocuksuz bir çalışanın yaşam maliyeti ise 2 bin 697 Türk lirası olarak açıklanmıştır. Milyonlarca çalışan, en sınırlı kullanım sonucunda bile elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyebilmek için maaşının en az yüzde 35 ini ayırmak zorundadır. Bu durumda temel gıda ve barınma ihtiyaçları göz önüne alındığında toplumun önemli bir kesimi elektrik ve doğalgaz faturalarını ya borçlanarak ödemekte ya da ödeyememektedir. Nitekim Enerji Bakanınca, tarafıma verilen cevapta; 2019 yılının 9 aylık döneminde 3 milyon 365 bin kişi elektrik faturasını, 710 bin 364 kişi de doğalgaz faturasını ödeyemediği için hakkında işlem yapıldığı ifade edilmiştir.
AVRUPA'DA UCUZLAYAN DOĞALGAZ BİZDE NİYE ZAMLANIYOR?
Bugün gelişmiş dünyanın hemen her ülkesinde insanlar, enerjiye ülkemizdekinden çok daha ucuz fiyatlar karşılığında ulaşabilmektedirler. Avrupa’da son 10 yılın en ucuz doğalgazı tüketilirken ülkemizde elektrik, doğalgaz gibi günlük hayatı sürdürmede vazgeçilmez olan enerji kaynakları dar ve orta gelirli vatandaşlarımız için nerdeyse lüks tüketim halini almıştır. Kamuoyunda paylaşılan enerji piyasası verilerine göre bin metreküp doğalgazın fiyatı Avrupa’da 110-120 dolar civarında iken Türkiye’ye gelen gazın fiyatının 250 ile 280 dolar arasında değiştiği ifade edilmektedir. Doğalgaz üreticisi ülkeler olan Rusya, İran, Azerbaycan ile yaptığımız doğalgaz alım sözleşmeleri, aynı ülkelerin Avrupa Birliği ülkeleri ve Dünya’nın diğer ülkeleri ile yaptığı sözleşmeler ile kıyasladığımızda, ülkemizin aleyhine fahiş fiyat farkları ortaya çıktığı görülmektedir. Ülkemiz aleyhine fahiş fiyat farklarına yol açan doğalgaz sözleşmelerinin Rusya, İran ve Azerbaycan ile yeniden görüşülerek, fiyatlar ülkemizin lehine yeniden güncellenmelidir. Aksi taktirde ülkemiz aleyhine fahiş fiyat farklarını ortaya çıkaran yanlış doğalgaz alım sözleşmelerinin fahiş faturasını, özellikle dar gelirli vatandaşlarımız çok daha uzun yıllar ödemek zorunda kalacaklardır.
VATANDAŞA ZAM, ENSAR VE TÜRGEV'E KIYAK!
Geçtiğimiz günler de bazı Doğalgaz dağıtım şirketlerinin “sayaçların soğukta dönmediğini” iddia ederek tüketilmeyen doğalgazı faturalara yansıttıkları basına yansımış idi. Buna göre doğalgaz şirketleri fazla geçen miktarı, tüketilen doğalgazın belirlenen 0.9 yerine, Botaş’ın belirlediği 1.21 katsayısı ile çarpılarak gerçek tüketimi bulduklarını iddia etmektedirler. Bu şekilde vatandaşlarımızdan vicdanlara aykırı şekilde kullanmadıkları doğalgazın faturası dahi tahsil edilmektedir.
Türkiye’deki kartlı sayaçların %90’ının olduğu Ankara’da ki Başkentgaz, artık abonenin gaz aldığı dönemle sonraki dönem arasında fiyat farkı oluşması durumunda, bu farkı tahsil etmek için abonelere fatura göndermeye başlamıştır. Bu güne kadar böyle bir uygulama olmadığı halde Başkentgaz’ın kartlı doğalgaz sayaçlarına fatura göndermesi vatandaşlarımızı oldukça şaşırtmış ve zor duruma düşürmüştür. Kartlı sayaçlar da haksız şekilde vatandaşları fark faturası çıkaran Başkentgaz’ın Kızılay Derneği üzerinden çocuk tacizleriyle gündeme gelen Ensar Vakfı’na 8 milyon dolarlık ve Türgev’e isimli derneğe de 30 milyonluk bağış yapması kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. Bu şekilde Başkentgaz şirketi Ensar Vakfı ve Türgev gibi vakıf ve derneklere yaptığı bağışların bedelini Ankara’lı doğalgaz abonelerinin üzerine yıkmıştır.
AKP VATANDAŞI KORUMADI!
Enerji politikalarındaki açık hatalar nedeniyle ülkeyi dışa bağımlı hale getiren, bu bağımlılığın sonucu olarak maliyet artışları karşısında tüketiciyi korumayan Ak Parti, elektrik ve doğalgaz faturalarındaki artıştan doğrudan sorumludur.
Gelişen ve değişen dünyada, insanın yaşamını sürdürebilmesi için en temel ihtiyaçlardan birisi enerjidir. Bu yönü ile enerji, 21’inci yüzyılda, vazgeçilemez bir temel hak haline gelmiştir. Hayatımızın her alanında enerjiye duyulan ihtiyaç, ona kamusal bir hizmet niteliği de kazandırmaktadır. Bu anlamda da ülkemizde toplumun her kesimi açısından kolay ulaşılabilir ve sürdürülebilir bir enerji politikasının olması gerekmektedir. Oysa Türkiye, enerjide, yüzde 80 gibi yüksek bir oranda dışa bağımlı bir ülkedir. Ülkemizdeki yerli ve milli enerji kaynakların verimli, sürdürülebilir bir şekilde kullanımına ilişkin etkili bir adım atılmamış, bu nedenle de önemli bir ilerleme sağlanamamıştır. Ak Parti’nin iktidarda olduğu son 17 yılda enerjideki dışa bağımlılık azaltılmamış, aksine yıldan yıla artmıştır.
Ak Parti hükümetlerinin enerjideki dışa bağımlılığı artırmaya yönelik uyguladığı yanlış enerji politikaları, ülkemizde derinleşerek devam eden ekonomik krizin sonuçlarını daha da ağırlaştırmıştır. İthalata bağlı ekonomik düzen, enflasyonu yükseltmiş, yükselen enflasyon vatandaşın alım ve ödeme gücünü düşürmüştür. Bu da vatandaşlarımızı gıdadan barınmaya, enerjiden giyime en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir duruma sokmuştur. Bu olumsuz tablonun en ağır ve yıkıcı etkisini işsizler, emekliler, dar ve orta gelirliler ödemektedir. 2019 yılının en dramatik, insanlık açısından en utanç veren olayları peş peşe gelmiş, İstanbul’da elektrik ve doğalgaz faturasını ödeyemeyen bir aile hayatına son vermiş, kısa bir süre sonra benzer bir olay Antalya’da da yaşanmıştır. Ak Parti iktidarının yanlış enerji ve ekonomi politikalarının bedelini insanlarımız canları ile ödemeye devam etmektedirler.
TBMM FAHİŞ ZAMLARIN VE FATURALARIN NEDENİNİ ARAŞTIRMALI!
Dışa bağımlılıktan kurtulan milli bir enerji politikasının oluşturulması, doğalgaz üreticisi ülkeler ile yapılan sözleşmelerdeki fiyatların ülkemizin yararına olacak şekilde yeniden güncellenmesi, elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki fahiş artışların nedenleri, bu artışın nedenlerini ortadan kaldırmak için alınacak önlemlerin tespiti ve belirlenecek bu önlemler doğrultusunda enerji politikalarında yapılacak revizyonların belirlenmesi, elektrik ve doğalgaz faturalarındaki tüketim bedeli haricinde alınan vergi ve diğer tahsilat kalemlerinin düşürülmesi için yapılacakların belirlenmesi, doğalgaz ve elektrik faturalarını ödeyemeyen dolayısıyla kış mevsiminin etkili olduğu bu dönemde, en temel ihtiyaçlardan olan ısınma ihtiyacını karşılayamayan vatandaşlarımız için ivedi olarak alınacak kısa vadeli önlemlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmalıdır”
Gündem
Güncelleme Tarihi: 02 Şubat 2020, 19:47