CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanını istifaya davet etti!
CHP’li Demirtaş “Sayın Bakana buradan sesleniyorum, Ocak ayından bu yana iş yerlerinin denetimine izin vermiyorsunuz.10 ayda 1477 işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Vicdanınız rahat mı?” dedi.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Sözcüsü Ünal Demirtaş, TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi. Ünal Demirtaş, basın açıklamasında şunları ifade etti;
“BAKAN TEFTİŞLERİ ENGELLEDİ!
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı sayın Zehra Zümrüt Selçuk tarafından 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren Çalışma Bakanlığı müfettişlerine hiçbir şekilde programlı önleyici yani proaktif teftiş görevi verilmemesidir. Yani bizzat bakan tarafından programlı önleyici yani proaktif denetim ve teftişler engellenmiştir. Daha net ifadeyle, 10 aydır hiçbir işyeri programlı olarak denetlenmemiştir. Bunun sebebinin ise hem 31 Mart seçimlerinin olması hem de ekonomik krizin büyük boyutlara ulaşması nedeniyle işverenleri denetim ve teftişler ile verilecek para cezaları ile bunaltmamak olduğu ifade edilmektedir. Bu durum iş kazalarına, meslek hastalıklarına davetiye çıkarmıştır. Sadece 2019’un ilk 10 ayında en az 1477 işçi, iş kazaları nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
VİCANINIZ RAHAT MI?
Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO’nun 81 sayılı Sanayi ve Ticarette İş Teftişi hakkında Sözleşme’nin 13/12/1950 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasıyla dayanağını uluslararası sözleşmeden almaktadır. Türkiye’nin de kabul ettiği; Avrupa Sosyal Şartı’nın 3. maddesine göre, tüm çalışanların güvenlikli ve sağlıklı çalışma koşullarına sahip olma hakkı bulunmaktadır. Devlet bu konuda yer alan yükümlülüklere bağlı kalmayı ve yerine getirmeyi taahhüt etmiştir. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün, temel sözleşmelerini imzalayan bir ülke olarak, iş güvenliğine dair insan hakları temelinde çizilen çerçeveyi de kabul etmiştir.
Buna rağmen görevlerini uluslararası mevzuattan alan iş müfettişleri, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un kasten programlı, önleyici yani proaktif denetim ve teftiş için görevlendirme yapmaması nedeniyle hiçbir iş yapmadan 10 aydır beklemektedir. Bakan Selçuk, görevini ihmal etmiş, uluslararası mevzuatı çiğnemiş, kusuru ile iş kazalarına, işçi yaralanmalarına ve işçi ölümlerine neden olmuştur.
Yurttaşların en temel hakkı olan yaşam hakkını, iş güvenliğini, kayıtlı çalışmanın önemini hiçe sayan, 10 aydır Bakanlık bünyesindeki müfettişlerin görevlerini yapmasını engelleyen görevlendirmeyen bakanın istifa etmesini gerekir. Sayın Bakan, görevini ihmal etmiştir. İş müfettişlerini 10 aydır görevlendirmemiştir. İşçilerin ölmesine neden olmuştur. Bu ölümlerde Bakanın da sorumluluğu vardır. Sayın Bakana soruyorum; “Vicdanınız rahat mı?”
İŞ KAZALARI ÖNGÖRÜLEBİLİR VE ÖNLENEBİLİR!
Türkiye’de iş ve çalışma yaşamında çözülmeyi bekleyen ağır ve önemli sorunlar var. Bu sorunların en önemlilerinden biri de önlenemeyen ölümlü ve yaralanmalı iş kazalarıdır. İş kazaları ve meslek hastalıkları Türkiye’nin kanayan yarasıdır. Aslında iş kazaları bugünkü teknolojinin geldiği durum da göz önünde tutulduğunda iş kazalarının %98’i öngörülebilir ve önlenebilir kazalardır.Bu noktada, çalışma hayatının en etkili unsuru olan teftiş kurumu devreye girmektedir. Özellikle de, iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından, programlı önleyici yani proaktif nitelikteki teftişler büyük bir önem taşımaktadır.
1 MİLYON 853 BİN İŞYERİNE, 970 İŞ MÜFETTİŞİ
Ülkemizde 2018 Ocak ayı itibarıyla 1.853.000 bin işyeri bulunmakta. Bunların 600.000 de çok tehlikeli ve tehlikeli işyeri sınıfındadır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bünyesinde ise 970 iş müfettişi ve 120 denetçi vardır. Bunların da yarıdan fazlası iş sağlığı ve güvenliği yönünden denetim ve teftiş yapan mühendis, doktor gibi “teknik iş” müfettişidir. Diğerleri ise işin yürütümü yönünden teftiş yapan “sosyal iş” müfettişleridir.2018 ve 2019 Avrupa Birliği ilerleme raporlarında da tespit edildiği gibi mevcut iş müfettişlerinin sayısının, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından belirlenen sayıların çok altındadır. Mevcut müfettişlerle de yeterli düzeyde ve sıklıkta denetim yapılamaması nedeniyle, denetimler etkinliğini yitirmiştir.
17 YILDA 23 BİN 847 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ!
İş kazalarının bu kadar sık yaşanmasının birçok nedeni var. Kayıt dışı çalışmanın yüksekliği, kamuda ve özel sektörde taşeronlaşmanın yaygınlaşması, sendikalaşma oranının düşüklüğü ve çalışanları sendikasızlaştırma çabaları, işverenlerin aşırı kar hırsı ve üretim zorlaması, mevcut iş müfettişlerinin sayısının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından belirlenen sayının çok altında olması, devletin yeterli düzeyde ve sıklıkta denetim yapmaması, denetimlerin de etkinliğini yitirmesi, iş güvenliğine yönelik idari ve adli cezaların caydırıcılıktan uzak olması, işçilere yönelik eğitimlerinin yetersizliği, çalışma ortamlarında iş sağlığı ve güvenliği koşullarının yerine getirilmemesi, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilememesi, işverenlerin daha az personel daha çok iş anlayışıyla çalışanlardan daha fazla iş talep etmesi gibi sebeplerle iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısında patlamaya yol açmıştır. Maalesef 17 yılda iş kazaları meslek hastalıkları önlenemediği gibi artarak devam etmiştir. İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi verilerine göre, Ak parti hükümetleri döneminde 17 yılda 23.847 işçi yaşamını yitirmiş, 80.000 işçi de iş göremez hale gelmiştir”
Konuyla ilgili olarak TBMM Başkanlığına bir soru önergesi de veren CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş şu soruların yanıtlanmasını istedi;
“1)Ocak 2019 tarihinden bu güne kadar Bakanlığınız kadrosunda bulunan müfettişlere ve denetmenlere programlı, önleyici yani proaktif yani teftiş görevi vermemenizin, denetim ve teftişleri engellemenizin sebebi nedir?
2) Müfettişlere ve denetmenlere bu şekilde görev vermemenizin sebebi 31 Mart seçimleri ve ekonomik krizden bunalan işverenleri daha da zora sokmamak mıdır?
3)1 Ocak 2019 tarihinden bu yana kaç işçi iş kazasında hayatını kaybetmiştir? Bu ölümlerin kaçı, programlı, önleyici yani proaktif teftişle engellenebilecek niteliktedir?
4) Bakanlığınızın asli görevlerinden olan programlı, önleyici yani proaktif teftiş görevi olan denetim ve teftişlerin sizin tarafınızdan engellenmesi nedeniyle meydana gelen iş kazalarındaki işçi yaralanmalarından ve işçi ölümlerinden kim sorumludur? Bundan dolayı vicdanınız rahat mıdır?
5) Müfettişler ve denetmenler, sizin görev vermemeniz nedeniyle 10 aydır boşta durmalarına rağmen maaşlarını almaya devam etmişlerdir. Bundan dolayı bir kamu zararı doğmamış mıdır? Bundan dolayı doğan kamu zararını kim ödeyecektir?
6)Bakanlığınızın bünyesindeki müfettiş sayısının İLO’nun kriterlerinin çok altında olmasına ve bu eksikliğin AB İlerleme Raporlarında ısrarla dile getirilmesine rağmen müfettiş eksiği neden kapatılmamaktadır?
7)AB ve OECD ülkeleri içinde Türkiye iş müfettişi sayısı ve yapılan denetimler açısından kaçıncı sıradadır?
8)Çalışma Bakanı olarak, Ocak 2019’dan bu yana teftiş ihmali, iş sağlığı ve güvenliği koşullarına uyulmaması nedeniyle çok önemli bir görevi yerine getirmemeniz ve 1477 işçinin ölümündeki sorumluluğunuz nedeniyle istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
Gündem
Güncelleme Tarihi: 07 Kasım 2019, 16:03