Zonguldak bölgesinin değerlerinden Çaycuma Manda Yoğurdu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 08.05.2020 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından menşe adıyla tescil edildi.
Devrek Bastonu’ndan sonra, Zonguldak ikinci coğrafi işaret tesciline kavuştu. Çaycuma Kent Konseyi Başkanı Tuğrul Dereli, "Çaycumamıza, bölgemize ve ülkemize hayırlı olsun. Çaycuma Manda Yoğurdu’nun tescillenmesi için emek veren Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nı ve Çaycuma Manda Yoğurdunu bu günlere getiren, cefakar ve fedakar manda yetiştiricilerini ve manda yoğurdu üreticilerini kutluyorum. Asıl süreç şimdi başlıyor. Üreticilerimizin ürününün ’Çaycuma Manda Yoğurdu’ adıyla satılabilmesi ve coğrafi işaret amblemini kullanabilmeleri için birtakım prosedürü izlemeleri, yerine getirmeleri ve denetlenmesi gerekiyor" dedi.
Çaycuma Kent Konseyi Başkanı Dereli, "Coğrafi işaret nedir; Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işaretlerdir. Kısaca, coğrafi işaret, bir ürünü gösteren yer adıdır. Coğrafi işaret neden önemli; Küreselleşme bir yandan kültürel sınırları gevşetip, tüketici tercihlerini birbirine yaklaştırarak standart ürünlere yönlendirse de öte yandan “gelenekselleşme” ve “yerelleşme” eğilimi ile dünya pazarında tanınmayan, genellikle geleneksel bilgiye dayalı olarak üretilen yerel ürünlerin gün yüzüne çıkmasına olanak sağlamaktadır. Böylece üretim yerini, yöntemini ve kalitesini garanti eden, tüketicisine yerel kimlik ve kültürü aktaran coğrafi işaretler önem kazanmaktadır. Coğrafi işaret tescilli ürünler ülke ekonomilerine önemli katkılar sağlamaktadır. Zira coğrafi işaretler, dünyada 200 milyar dolar, Avrupa’da ise 55-60 milyar Euro civarında bir pazara sahiptir. 2010 verileri incelendiğinde, sadece İtalya’da coğrafi işaret tescilli peynirlerin ihracat hacmi 3,4 milyar Euro, Fransa’da 1,5 milyar Euro Hollanda’da ise 90 milyon Euro’dur. Fransa, 2012 yılı verilerine göre, coğrafi işaret tescilli ürünlerden 19 milyar Euro gelir elde etmiştir. Bu gelirin 6 milyar Euro’su ihracattan kaynaklanmakta ve bu haliyle gıda endüstrisinin yıllık toplam ihracatının yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Ayrıca, bir ürün, yöresel ürün kategorisine girdiğinde piyasa değerinin yaklaşık yüzde 20 üstünde bir rakama alıcı bulabilmektedir. Yine coğrafi işaret tescilinden sonra, ürünlerin fiyatlarının yaklaşık 2.2 kat arttığı bilinmektedir. Dolayısıyla, coğrafi işaret tescili, bir ürüne katma değeri gibi yöre ekonomisini de canlandırmaktadır. Tüm bunlar dikkate alındığında özellikle geleneksel ürün adedi ve çeşitliliği açısından zengin potansiyele sahip olan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, coğrafi işaretlerin, kırsal ve bölgesel kalkınmanın stratejik bir aracı olarak kullanılabilirliğini gündeme gelmektedir. Coğrafi işaretler, tüketici beklentisini karşılayan bir kalite işaretidir ve istenen kalitenin sürdürülebilirliğini garanti altına alınır. Bu fonksiyonun tam anlamıyla yerine getirilebilmesi; hiç kuşkusuz; ideal coğrafi işaretler sisteminin bir parçası olan tarafsız ve nitelikli bir denetim mekanizmasının tam anlamıyla işlerlik kazanmış olmasına bağlıdır. Coğrafi işaretler sahip oldukları karakteristik ve geleneksel özelliklerle, kalitesiyle hem ürünün hem de yöresinin tanıtımına büyük fayda sağlar. Coğrafi işaret amblemi taşıyan ürünler piyasada diğer ürünlerden farklılaşarak alıcıyı kendisine çeker ve müşterinin kendisine yönelmesini sağlar. Coğrafi işaret, ürünü önemli bir pazarlama aracı haline getirmektedir. Coğrafi işaretler, değer ve istihdam sağlar, yöreyi canlandırır; farklı tatlar ve lezzetler sunarak tüketicileri miktar karşısında kaliteye yönlendirir; yerel üretimi ve kırsal kalkınmayı destekler. Diğer yandan, geleneksel bilgi ve kültürel değerleri koruyarak turizme katkıda bulunur; katma değer ve kırsal nüfusu yerinde tutarak göçü önler. Ayrıca, biyolojik çeşitliliği korur; ürünlerde taklit ve tağşişin önlenmesini sağlar.
Coğrafi işaretler, bölgeye kültürel/kırsal turizmi çekerek o yörede üretilen diğer ürünlere talebi de artırır ve başka hizmetlerin sunulmasını sağlar. Yerel üreticiler bu sayede hem ürünlerini daha çok satma imkânı elde ederken hem de ürünlerinin bilinirliliğini artırarak tanıtımını yaparlar. Özellikle dünyada bazı yerlerde örneğine rastlanan “yemek turları”, coğrafi işaretlerin turizme ne derece olumlu etkisi olduğunu gösterme açısından önemlidir.
Sonuç olarak, bölgesel ve kırsal kalkınmanın anahtarı olan coğrafi işaretlerin, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutu ile öneminin bilincinde olarak Çaycuma Manda Yoğurdu’nun coğrafi işaret tescili tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmeli ve coğrafi işaret ambleminin kullanımı, gözetim ve denetimiyle her aktörün etkin rol üstlendiği, eşgüdüme dayanan bir politika ve sistem oluşturulmalıdır. Ayrıca önemli bir husus, manda varlığımızın yeterliliği ve ürünün pazarlanması konusunda da sürdürülebilir politikaların geliştirilmesidir. Bu süreçte, Çaycuma Kent Konseyi ve Gıda Mühendisleri Odası olarak öncelikle değerli üreticilerimizde Coğrafi İşaret bilinci ve sorumluluğunu yerleştirmek, gıda güvenliğini sağlamak, tescil sahibinin sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olmak için tüm paydaşların yanında olacağımızı belirtir, tescilin Çaycuma’ya, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim" ifadelerine yer verdi.
Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2020, 18:11