İYİ Parti Zonguldak İl Başkanı Yavuz Erkmen, koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan kararları eleştirerek, “Şu anda günlük geçimimi nasıl sağlayacağım diye düşünen insanımıza 3 ay borcunu erteledim demek bir bakıma onunla alay etmektir. Kazancı olmadan üç ay sonra nasıl ödeyecektir?” dedi.
Pazarların kapatılma kararının da yanlış olduğunu savunan Erkmen, pazarcı esnafının mağdur edildiğini belirtti.
Küçük büyük herkesin ekonomik olarak zorda olduğunun altını çizen Erkmen yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Tüm esnafın ekonomik olarak mağdur olduğu bir dönemde pazar esnafına önceden haber verilmediği için mağdur edilmiş, mallarının bozulmasının yanında, insanlar daha küçük mekanlarda sosyal mesafe bulunmadan alışveriş yapmak zorunda bırakılmıştır.
Bu mağduriyetin hem pazarcı esnafımız hem de vatandaşlarımız açısından giderilmesi bakımından diğer büyük şehirlerde olduğu gibi tezgah arası mesafeye riayet ederek ve benzeri önlemler alarak açılması için yeni karar alınmasını bekliyoruz.
Pazar yerlerinin kapatılmasına yönelik karar alınırken Esnaf Odası Başkanımıza ve yetkililerle paylaştığımız bu görüşümüzü bugün de yineliyoruz. Küçük, büyük fark etmiyor toplumun her kesimi ekonomik olarak zorda. Bir taraftan sağlığımız açısından gereken önlemler alacağız ama bir taraftan hızla ekonomiyi düzelteceğiz. Çünkü yalnız söylemlerle olmayan veya yok denecek kadar az ekonomik desteklerle insanımızın geçinmesi mümkün değil. Esnaf, küçük işletmeler erteleme değil en az 3-4 aylık nakit, geri ödemesiz destek bekliyor. Şu anda günlük geçimimi nasıl sağlayacağım diye düşünen insanımıza 3 ay borcunu erteledim demek bir bakıma onunla alay etmektir. Kazancı olmadan üç ay sonra nasıl ödeyecektir? Bir taraftan sigortası, vergisi işlemeye devam ediyor. Yılsonuna kadar vergi almıyorum sigortan zarar görmeden seni sigortalı sayıyorum, al sana her esnaf her işletme için karşılıksız geri ödemesiz işletme sermayesi veriyorum diyebiliyor musun destek böyle olur. Yoksa bu güne kadar kendi geçimini kendi ile birlikte 3-5 kişinin geçimini sağlayan ve devlete yük getirmeyen vergisini, primini ödeyen insanları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına muhtaç hale getirir. Sonrada Vakıftan şu kadar aileye yardım yaptık diye insanların sevinmesini bekleriz. Hâlbuki amacımız mümkün olduğunca insanımızı vakfa muhtaç olmadan kendi geçimini temin ettirmek, vakfa kayıtlı mağdur sayısını azaltmak olmalıdır. Vakıfta şu kadar kişiye şu kadar yardım yapılıyor demek övünülecek bir şey değildir. Gelin sağlıkla kalalım sağlık içinde kimseye muhtaç hale gelmeden insanımızı yaşatalım."