Zonguldak Baro Başkanı Özel Eroğlu, bugün düzenlediği basın açıklamasında 20-21 Ekim tarihinde yapılacak kongrede baro başkanlığına yeniden aday olduğunu etti.
Eroğlu, açıklamasında şu ifadelere verdi:
“Başkanlığı kongresinde yeniden aday oldu ifade etmek istiyorum. Eğer seçilirsem yeni meslektaşlarımıza tecrübelerimizden faydalanmaları konusunda yardımcı olacağım. Önceliğimiz baro için yeni bir inanç kazandırmaktır. Geçen yılki başlangıç gibi çözülen hiçbirşeyin olmadığı hatta şartların giderek dahada ağırlaştığı. Malumunuz bu açılış ve günler sorunların ve çözümlerinin ortaya konulduğu günlerdir. Avukatlık.K.76 .md.sinde Avukatlara “Hak ve özgürlüklerin insan hakları ve hukukun üstünlüğünün korunup geliştirilmesi görevi vermiştir. Oldum olası iktidarların uzak durduğu savunma mesleği, geçtiğimiz günlerde dünden daha da fazla uzaklaştırılmıştır. Kaldıki bizim konuşmamızdan her koşulda milli menfaatimiz olacak, Devletimiz, halkımız karlı çıkacaktır. Uğraş alanımız hak ve adalettir. Yine büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yargıç,savcı baro odalarımızda asılı panolardaki şu sözüde bunun en güzel ifadesidir.İstiklal,istikbal,hürriyet ve her şey adalet içindir. Hukukun üstünlüğünün sağlanmasında savunulmasında kimseye yasal olarak verilmeyen görev bize verilmiştir. Yıllardır Kadrolaşmanın olduğunu, liyakatin terk edildiğini söylüyoruz. Sonuç ne oldu Yargıda güven %20 lerde teşkilatın 1/3 fetöden ihraç edildi, 4000 civarında yargıç tutuklandı,hala mevcudun % 70 kripto fetöcü olduğu şüphesi mevcut. Bu bağlamda Yargı camiasının savunma dışındaki unsurları olan hakim ve savcılarla ilgilide bazı tesbitler yapmak isterim. Tabiiki her camiada olduğu gibi gibi savcı ve yargıçlar arasındada çok değerlilerin olduğunu ifade etmek isterim. Nevarki günümüzde yargıçların büyük çoğunluğu yeni atanmıştır.Bu çok önemli görev sadece kanun bilerek icra olunamaz.Halkınızı tanımazın geçmiş ve geleceğe dair yorumlar yapıp öngörüde bulunacak derecede altyapınız olması gerekir.Yargıç tarifi hiçbir yasada yoktur, Mecellede tarif olunmuştur.Hakim için Alim,fehim,hakim,sakin olmalıdır der.Mutlak surette bu niteliklere ulaşılmalıdır. Eflatun’un kardeşi İskenderin sarayında filozoftur. Birgün filozoflar konuşurken durumunun çok güzel olduğunu söyleyince Eflatun derki öyle kralın karnı acıkınca yemek yiyen,uykusu gelince uyuyandan filozof olmaz der.Bu kavramların var olduğu seviye liyakatle sağlanabilir kadrolaşmayla değil. İşte fetö olayı. Örneğin yine Geçmişte kadrolaşmaya karşı çıktığımız gibi diğer karşı çıktımız konularada, yaşananlara da bir göz atalım,biz söyledik biz direndik sıkıyötim,yüce divan devlet güvenlik mahkemeleri gibi mahkemelerle gibi olağanüstü mahkemelerle devamlı savaştık bedel ödedik,işkenceye karşı çıktık ne oldu zaman içinde anlaşıldı ve mahkemeler kaldırıldı,işkence son buldu.Yine Geçtiğimiz günlerde papaz Bronson vesilesiyle ABD nin emperyal kabul edilemez küstahlığı Uygulanan ekonomik ambargo nedeniyle ortaya çıkan sorunlar doğal olarak bizimde sorunlarda önceliğimiz olmuştur..Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürkün Özgürlük benim karakterimdir ve yine hattı müdafa yoktur sathı müdafa vardır sözlerinde anlam bulduğu gibi bizimde öncelikli sorunumuz olmuştur devletimizin aldığı tüm tedbirlerin TBB ninde açıkladığı gibi bizde arkasındayız,destekliyoruz.
Şu tesbitleri yapmamızın dikkate alınması gerektiğini de ifade etmek isterim.Biz avukatlar bu görevlerin ifasında hükümetlere rahatsızlık veriyor olabiliriz. İktidarlar ,hükümetler avukatlara hep uzak durabilirler. Yargının güvenilirliği hukukun üstünlüğünün olmazsa olmazıdır.Hukukun üstünlüğü güven demektir,sermaye akışı istihdam artışı demektir.Öyleyse öncelikle sessiz kalmamıza yönelik girişimlerden vazgeçilmelidir. Çoğunluğun ideolojisi ve siyaset eliyle susturulamayacağımız bilinmelidir.Zira Savunmanın gücü yargının güvenilirliğini belirler. Siyaset hergün yargıyı savunmayı konuşurken bözim siyaseti yasasal görevimiz içinde olan bu konularıkonuşmamamız kabulm edilemez. Mevlana diyor ki aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır.Biz ne diyoruz hukuk devletinden ödün verilmesin,vazgeçilmesin demokrasi bütün argümanları ile işlesin diyor, hukuka, savunmaya saldırı ve otoriterleşme var demokrasiden uzaklaşıyoruz diyoruz.. Biz ısrarla kanunulik-masumiyet ilkeleri ihlal olunmaktadır diyoruz. Kulak verilsin, bizim dile getirdiğimiz sorunların çözümünden devletimiz,Türk milleti karlı çıkacaktır.Söylediklerimizin hangisi doğru değildir -Hukuk fakültesi mezunu olmayan yargıç ataması ne anlama gelmektedir.-avukat kimlik belgesi hala kabul görmemektedir.- zorunlu müdafilikte ücret yetersiz görev angaryadır.- sorumsuzca ticari amaçlı hukuk fakültesi açılması hukuk fakültelerinin eğitim kalitesi çok düşük, yüzyirmi olan fakülte sayısı çok fazladır.- Avukatlık sınavı mutlaka getirilmelidir avukatlık sınavı olmuyorsa devlet hukuk sınavı konulmalıdır. noterlerin gördüğü işlerin bir kısmının avukatlarca görülmesi sağlanarak avukat bulundurma mecburiyeti olan anonim şirketlerin takibinin yapılarak ve müeyyidesi artırılarak alınacak diğer önlemlerle avukatların meslek alanlarının genişletilmesi gerekirken CMK-adli yardım,uzlaşma, arabuluculukla Meslek alanları daraltılmaktadır.
Devletten yardım almayan,hiçbir külfeti olmayan savunma,avukatlık işi kuran,işi bulan vergiyi ödeyendir bu gerçek dikkate alınmalıdır.Vergi oranı ve KDV çok yüksektir,emekli maaşları çok düşüktür. Yargı reformu yapılmalı ,avukatlık savunma akademisi kurulmalıdır.YSK da avukatla temsil sağlanmalıdır.adliye otoparklarında ücretsiz yer temin edilmelidir.Havana Şartları 16.maddesi hükümetlere avukatların serbest dolaşım hakkının önündeki engelleri kaldırma görevini vermiştir.Yeşil pasaport tartışma ve talep konusu dahi yapılmamalıdır.Yine Anayasanın 138 ve 160.md.leri arasında düzenlenen yargının değer unsurlarının önem ve görev tarifi yapılrken savunmadan bir kelime olsun bahsolunmamaktadır.Bu nasıl bir kurucu unsur kabulüdür.
Günümüzde hertürlü hukuksuzluğa OHAL uygulamalarına, KHK’larla ilgili yargı denetimi konusunda, herşeye rağmen değerlendirmeler ve en güçlü itiraz TBB, Barolar ve avukatlardan gelmekte olup, gelmeye devam edecektir.. Bu yargıç ve savcılar insan hakları,hukukun üstünlüğü konusunda yoksa farklımı düşünüyor.veya ifademi edemiyor. yargının konuşamayan memur kısmısınız bizse konuşan kısmı %20 lerde olan size güveni güvensizliği kim anlatacak olgu oluşmuş. Toplum barışının vazgeçilmez öğelerinden biri bilindiği gibi adil yargılanma hakkıdır. Buda yargının siyasi otoriteye bağlı olmaması ve otoriteye cevap verebilecek kadar bağımsız ve tehditlere göğüs gerebilen avukatlığın dışlamamasıyla ortaya çıkar. Maalesef dışlama ve terbiye edilmiş avukatlık modeli yaratmaya çalışma bir gerçektir. Adeta savunma savunulacak hale getirilmiştir. Bu durumun aynı zamanda hakimlik ve savcılık sıfatlarının da içini boşaltacağı bilinmelidir . Bu konularda sorumsuz davranan, hakim savcı kapılarını avukatlara kapatan, avukatların hakları konusunda cesaretli ve aktif duruş sergilemeyen hakim ve savcıların rolünün bulunduğu da bir gerçektir.
Sevgili meslektaşlarım biz evrensel doğrularla milli değerleri harmanlayan hukukun üstünlüğünün yılmaz savunucusu,demokratik laik sosyal Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk milliyetciliği çerçevesinde vatanın,milletiyle bütünlüğünden yana taraf kimliğimizle avukatlar olarak meslek örgütümüz olan barolar, mücadelemizi azimle ve kararlılıkla sürdürüyor ve sürdürmeye de devam edeceğiz Yine bilinmelidir ki devlet adaletle kaim olup adalete ulaşımın temelinde yargı, yargının yargı olabilmesinin temelinde de savunma, avukatlık vardır. Biz avukatlar Türkiye sevdalısı onurlu bir mesleğin mensuplarıyız onurlu mücadelemizi bizler hissettiğimiz gibi değerli meslekdaşlarım toplumada hissettirmeliyiz.
Nihai olarak Hukuk devletine ulaşana dek tarafsız bağımsız yargı konusunda dünyaya güvence verilinceye kadar. Dünyada Türkiye de Cumhurbaşkanı istediğini alır atar gözüyle görülmeyinceye kadar. mücadele sürmelidir. Avukatlık bir mücadele mesleğidir. Adnan Yücel’in şiirindeki Bugünlerden geriye bir yarına gidenler , Birde yarınlar için direnenler kalır sözleri adeta avukatlık için söylenmiştir ve böyle olduğu da herkesçe bilinmelidir.
Zonguldak Barosu olarak, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, hak arama hürriyetinin teminatı olan savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılması, insan hakları ve demokrasinin gelişmesi için, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da çalışmalarımızı artarak devam ettireceğimizi,.meslektaşlarımızı yargının daha bağımsız olduğu, savunma hakkının önündeki engellerin ve her türlü baskının ortadan kalktığı adli yıllarda yeniden bir arada olmak dilek ve temenisiyle yeni adli yılın memleketimiz,mesleğimiz için her zamankinden daha adil bir yıl olmasını diliyor sevgi ve saygıları sunuyorum.”
Haber Merkezi
Güncelleme Tarihi: 06 Eylül 2018, 23:13