GAZETECİLER YA İŞSİZ YA DA HAPİSTE!

GAZETECİLER YA İŞSİZ YA DA HAPİSTE!

GAZETECİLER YA İŞSİZ YA DA HAPİSTE!

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, yerel basının sorunlarının araştırılması için meclis araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Önergesi ile ilgili olarak CHP’li Vekil; “Bugün, ülkemizde en büyük baskı ve sansürün yaşandığı alan medya sektörüdür. Çağdaş demokrasinin en temel unsurlarından biri  bağımsız, tarafsız ve özgür basındır. Ancak maalesef, ekonomik sorunlar altında sürekli kan kaybeden, siyasal baskılara karşı mücadele etmek zorunda kalan gazeteciler, tarihin en ağır baskılarını yaşıyor. Ülkemizde gazetecilik son 10 yıldır en az istihdamın, en çok işsizliğin yaşandığı 3 meslekten biri haline geldi.10 bin basın emekçisi işsiz. 21’inci yüzyılda Türkiye’de, gazeteciler ya işsiz, ya da hapiste” dedi. CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde şunları ifade etti:

TEK ADAM REJİMİ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YOK ETTİ!

Çağdaş demokrasilerin en temel unsurlarından birisi bağımsız, tarafsız ve özgür basındır. Medyanın 4’üncü güç olarak tanımlandığı bu çağda, toplumun gerçekleri öğrenme hakkı çerçevesinde basının; tehdit, baskı, sansür, cezalandırma korkusu olmaksızın görevini yerine getirmesi gerekmektedir. Çünkü toplumun gerçekleri öğrenme hakkı ancak ve ancak basının özgür olduğu bir ortamda tesis edilebilir. Bu kadar büyük ve önemli işlevine rağmen tarafsızlık ve basın özgürlüğü konusunda ülkemizde büyük ve derin sorunlar yaşanmaktadır. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde 180 ülke arasında, 2002’de 99. sırada olan Türkiye, 2019’da 157. sıraya gerilemiştir. Son bir yılda güvenlik gerekçesiyle 680 gazetecinin basın kartı iptal edilmiş, ülkemizde gazetecilik son 10 yıldır en az istihdamın, en çok işsizliğin yaşandığı 3 meslekten biri haline gelmiştir. Son 10 yılda tekelleşme, sendikasızlaştırma, esnek çalışmanın özendirilmesi, giderek artan tazminat ve hapis cezaları nedeniyle medya,  güvencesiz bir çalışma ortamına dönüşmüştür. Parlamenter rejimin kaldırılıp, tek adam rejimine geçilmesiyle birlikte, basında yaşanan sorunlar daha da büyümüştür.

YEREL BASIN ZOR DURUMDA!

Özgür bir şekilde haber yapma hakkı elinden alınan gazeteciler ve basın yayın kuruluşları bugün işsizlik, güvencesizlik ve tarafsızlık gibi temel sorunlarla karşı karşıyadır. Bu temel sorunları yıkıcı etkileri ile birlikte çok daha büyük şekilde yaşayan ise yerel basın yayın kuruluşlarıdır. Ekonomik anlamda yaşanan sorunlara, rejim değişliği sonrasında artarak devam eden siyasal baskılar da eklenince yerel basın çözümsüz bir noktaya itilmiştir.

BASIN İLANLARININ DAĞITIMINDA BÜYÜK HAKSIZLIK!

Yerel basın yayın kuruluşlarının yaşadığı büyük ekonomik sorunlar vardır. Bunun en önemli nedeni de SEKA kağıt fabrikasının özelleştirilmesi ile kağıtta dışa bağımlı hale gelinmesidir. Geçtiğimiz iki yıl içinde dövizdeki artış kağıt fiyatlarını önemli oranda arttırmıştır. İthalata dayalı bu ekonomik sistem, yayıncılıkta maliyetleri yüzde 60 oranında arttırmıştır. Artan bu maliyet nedeniyle 2019 yılı içinde 101 yerel gazete ve pek çok yayın organı kapanmıştır. Bu nedenle gazetecisinden muhabirine, matbaacısından tasarımcısına kadar pek çok kişi işsiz kalmıştır. Kapanmamak için direnen yayın organları ise sayfa sayısını azaltmak, çalışan sayısını düşürmek gibi farklı tasarruf yöntemlerine gitmiştir. Kimin basın kartına sahip olabileceğine meslek örgütleri tarafından değil Cumhurbaşkanlığınca karar verilen, iktidara yakınlığa göre ilan dağıtımı yapılan bu süreç yerel basın açısından yıkıcı bir etki yaratmıştır. Yerel basının önemli gelir kalemlerinden biri aldıkları ilanlardır. Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet göstermek için büyük fedakarlıklarla çalışan yerel basın bir taraftan da Basın İlan Kurumu tarafından da ekonomik olarak zorlaması ile karşı karşıyadır. Borcu bulunmaması kaydıyla basın ilan kurumundan ilan bedelinin alınabilmesi koşulu, bu mesleği zor koşullar altında sürdüren yazılı ve görsel yayın organlarına büyük bir darbe vurmuştur. İlanların dağıtımındaki adaletsizlikler yerel basının kan kaybetmesine, yüzlerce gazetecinin işsiz kalmasına yol açmıştır.

YEREL BASININ ÖNEMLİ BİR İŞLEVİ VE ANLAMI VAR!

Tüm bu ekonomik kuşatma içindeki yerel basın kuruluşlarını bir yere bağımlı kılmaya mecbur bırakmaktadır. Bölgesel olarak değişiklik göstermekle birlikte, ekonomik bağımlılığın basın yayın organlarında tarafsızlığı ve özgürlüğü olumsuz yönde etkilediği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Yerel basının ekonomik ve siyasal olarak yaşadığı bu kuşatılmışlığa dijital dönüşüm de eklendiğinde yerelde yayın yapan yazılı ve görsel basını daha zor günlerin beklediğini tahmin etmek zor olmayacaktır. Oysa yerel basın geçmişten bugüne taşıdığı birikim ile önemli bir işleve sahiptir. Yerel basın o bölgede yaşayan vatandaşları yaşadıkları yer ile ilgili olarak doğrudan bilgilendirir. Bölge halkı ile yerel yönetimler ve merkezi yönetimin taşra teşkilatı arasında köprü görevi görür. Yereldeki gelişmelerle ulusal basını besler, bölgesel gelişme, sorun ya da haberleri sadece yerelin gündemi olmaktan çıkarıp, ulusal gündeme taşır. Bu açıdan da yerel basının önemli bir işlevi ve anlamı bulunmaktadır.

CEZALANDIRMAYIN, DESTEKLEYİN!

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemi ile TBMM Başkanlığına bir soru önergesi de verdi. Önergesinde CHP’li Vekil şu soruların yanıtlanmasını istedi; “1)Türkiye’de, yerelde yayın yapan yazılı ve görsel basın yayın kuruluşu sayısı kaçtır? 2)Yerel basın yayın kuruluşlarında kaç kişi çalışmaktadır? Çalışanların kaçı sarı basın kartı sahibidir? 3)Son 3 yıl içinde, yıllar bazında ayrı ayrı belirtilmek üzere, kaç yerel gazete, televizyon ve radyo kapanmıştır? 4)Son 3 yıl içinde, yıllar bazında ayrı ayrı belirtilmek üzere, yerel basında görev yapan kaç gazetecinin basın kartı, hangi sebeple iptal edilmiştir? 5)Basın İlan Kurumu tarafından belirlenen kriterleri karşılayamadığı için ilan yayınlama hakkını kaybeden yerel basın kuruluşu sayısı kaçtır? 6)Kaç yerel gazeteye, hangi nedenlerle, kaç kere ve kaç gün ilan durdurma cezası verilmiştir? 7) Hem istihdamı artıran hem de yerelde halkın haber almasını sağlayan bu kuruluşlara ceza vermek yerine onları desteklemek amacıyla herhangi bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?”

10 OCAK, ÇALIŞTIRILMAYAN GAZETECİLER GÜNÜNE DÖNÜŞTÜ!

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, yaptığı açıklamada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de kutladı. CHP’li Demirtaş; “Gazetecilik bir toplumun en önemli unsuru olan halkı doğru bilgilendirmeyi ve tarafsızlığı temel alan bir meslektir. Kimin gazeteci olduğuna, kimin basın kartına sahip olabileceğine meslek örgütleri tarafından değil Cumhurbaşkanlığınca karar verilen, uçaklarda, trenlerde, kurumlarda gazetelere yasak konulan, tiraja göre değil iktidara yakınlığa göre ilan dağıtımı yapılan, gazetecilere akreditasyon engeli çıkarılan bir ülkede bağımsız medyadan değil ancak tek seslilikten söz edilebilir. Hayatlarını yolsuzluk ve adaletsizlikle mücadeleye adayan, doğruları söylediğinden emin olduğumuz onurlu gazetecilerin terör örgütlerine destek vermekle suçlanması da ancak bir kara komedidir. Bu büyük baskı ortamı, 10 Ocak’ı çalıştırılmayan gazeteciler gününe dönüştürdü. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen, halkın haber alma özgürlüğüne ve mesleğine duyduğu saygı nedeniyle, eğilip bükülmeyen, onurla mesleğini yapan gazetecilerin olduğunu bilmek de umut vericidir. Kalemini satmadan, onurla mesleğini yapan tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

Gündem

Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2020, 14:30
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER