Memur maaşları ile altın fiyatlarını karşılaştırdı

Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı Türk Büro-Sen Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu, Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırma ile ilgili açıklama yaptı. Bacıoğlu, memur maaşlarının altın karşısında giderek eridiğini belirtti. Bacıoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırma, ekonomideki olumsuzlukların memur maaşlarını doğrudan etkilediğini ortaya koydu. Ekonominin büyümesine rağmen 2002’den bugüne memur maaşları altın karşısında %50 değer kaybetti.
Araştırmaya göre, 2002 yılında bir çeyrek altının piyasa satış fiyatı 24 lira idi. Bugün çeyrek altın 282 lira oldu. 2002-2018 arasında altın fiyatları yaklaşık 11,8 kat arttı. 2002 yılı itibarı ile ortalama memur maaşı ile 22,1 çeyrek altın alınabilirken şu anda bu rakam 11,1’e geriledi. 2002 ile 2018 arasında ortalama memur maaşı çeyrek altın karşısında %50 değer kaybetti. En düşük maaş alan bir memur 2002’de maaşı ile 14,9 adet çeyrek altın alabiliyordu; şu anda aynı memur, maaşı ile ancak 8,4 çeyrek altın alabiliyor. En düşük memur maaşının çeyrek altın karşısındaki kaybı ise %43,6 oldu.
Buna göre 2002 yılından beri ortalama maaş alan bir memur aylık tam 11 çeyrek altın, en düşük dereceli memur ise 6,5 çeyrek altın kaybetmiş durumdadır.
Memur maaşları, hem zorunlu tüketim maddeleri hem de mal ve hizmet fiyatları karşısında sürekli değer kaybetmektedir. Memur maaşlarının eridiği gerçeğini inkâr ederek maaş pazarlığına soyunan sözde yetkili sendikaların ise memurları gerçek anlamda temsil etmekten uzak olduğu bütün verilerde ortaya çıkmaktadır. Toplu sözleşme görüşmelerinde ve diğer platformlarda bu sendikaların kamu görevlilerinin sorunlarını gerçekçi bir şekilde dile getirmemeleri nedeniyle maaşlar her anlamda erimekte ve geçmişe dönük bir telafi konusu da bu sendikaların gündemine bir türlü gelememektedir.
Mart ayı sonunda 2017 yılına ilişkin büyüme verileri açıklanacaktır. Tahminler 2017 yılı için yüksek oranlı bir büyümeyi göstermektedir. Ülke ekonomisi sürekli büyürken çalışan kesimin gelirinin reel olarak azalması, büyümenin tabana yansımadığının ve gelir dağılımında adaletin sağlanamadığının en büyük delili olmaktadır.”