Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi ve sağlık çalışanları Atatürk Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Emine Gencer ve sağlık personeli Selahattin Çolak'a yapılan saldırıyı kınadı.
Geçtiğimiz günlerde bir hasta yakını tarafından Atatürk Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktoru Emine Gencer ve sağlık personeli Selahattin Çolak'a fiziki saldırı gerçekleştirilmişti. Saldırının sonrası Sağlık-Sen, Hak-İş, Hizmet-İş ve sağlık çalışanları saldırıyı kınadı.
Atatürk Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Hasan Tosun, Hastane Müdürü Adem Taşçı, Tabipler Odası Başkanı Şenol Yavuz, Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Kara ve sağlık çalışanları katıldı.
Grup adına açıklama yapan Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Mehmet Ali Kara, sağlık çalışanlarına yapılan saldırıyı kınadı. Kara yaptığı açıklamada, "Ülkemizde sağlık çalışanları vatandaşlarımızın sağlığı, mutluluğu ve yaşam kalitesi için gece gündüz gayret göstermektedirler. Sağlık çalışanları görevlerini yaparken mesleki gereklilik, yasal ve vicdani sorumluluklarının yanında, insanı her şeyin önünde tutan temel ahlaki anlayışla hareket etmektedirler. Nihayetinde her sağlık çalışanı, hastanın amacının sağlığına kavuşmak olduğunu bilir ve hastadan da bunu yapacak olan kişinin sağlık çalışanları olduğunu unutmamasını bekler. Şiddet mağdurlarının sonuncusu Zonguldak Atatürk Devlet Hastanemiz’de görevli Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Emine Gencer ve sağlık çalışanı Selahattin Çolak olmuştur. Gencer ve Çolak, bir hasta yakınının saldırısına uğramıştır. Hastaların ve yahut yakınlarının, sağlık çalışanlarına karşı her hal ve şartta empati, hoşgörü ve iyi niyetli yaklaşım içinde davranış göstermeleri, genel beklenti olmasının ötesinde, ahlaki bir zorunluluktur. Buna rağmen öteden beri tanık olduğumuz ancak son dönemde artış gösteren sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları bizler gibi toplumumuzun tüm fertlerini derinden etkilemekte, üzmektedir. Üzüntümüzü daha da artıran ana faktör ise şiddet olaylarının faillerinin genelde hasta ya da hasta yakınları olmasıdır. Öyle ki sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin bazen ölümle sonuçlandığı bile görülmektedir. Bunun için de başta kamu olmak üzere toplumumuzun tüm fertlerine büyük görevler düşmektedir. Susmak, sessiz kalmak, görmezden gelmek, önemsememek bir anlamda şiddeti onaylamak anlamı taşıyacaktır ki bu durum geleceğimiz açısından çok daha büyük sorun demektir. Şiddetle mücadele, yasal ve kurumsal mekanizmalardan önce, ahlaki ve vicdani zeminlerde kendine yer bulmalıdır; sağlık çalışanının her şeyden önce insan olduğu, can taşıdığı, onur ve izzet sahibi olduğu asla ve kata unutulmamalıdır.Sağlık-Sen ve Hak İş olarak meseleye bu şekilde yaklaşıyoruz ve sağlık çalışanlarımızın her zaman yanındayız. Yapılan araştırmalar, sağlık çalışanlarına şiddetin istisna olmadığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Şiddet kültürünün yaygınlaşmasının bütün toplumun huzur ve güvenliğini tehdit ettiği açıktır. Şiddetin önlenmesi ya da minimize edilmesi, iletişim ve empati kültürünün geliştirilmesi hususunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne, toplumun ve kamunun tüm dinamiklerini seferber ederek geçmenin mümkün olduğuna inanıyoruz ve herkesi bu konuda ortak tavır almaya davet ediyoruz" dedi.
İHA
Güncelleme Tarihi: 23 Ocak 2020, 16:11