Şantajcı gazetecinin Hüseyin Özbakır takıntısı

9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel, sabah-akşam kendisini eleştiren gazetecilere şöyle söylerdi :

Ben olmasam acaba siz ne yazacaksınız ?
O dönemin gazetecileri, siyasi eleştiriler yapardı. Hiç birinin kişisel çıkarları için aşağılık yayınlar yaptığı görülmemişti...
Zonguldakta sabah-akşam akıl almaz safsatalarla Ak Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakıra yönelik aşağılık yayınlar yapan sözde gazeteci Ali Rıza Tığ ile o dönemin gazetecilerini kıyaslamak mümkün değil elbette...

[*]

Zonguldak kamuoyunda şantajcı kimliği herkes tarafından bilinen, sadece gazetecilik mesleğini değil, insanlık değerlerini de yerlerde süründüren, gazetecilik mesleğini bir nevi şantajcılık, çıkarcılık, saldırganlık ve hatta çetecilik olarak kullanan Ali Rıza Tığ, sürekli olarak Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakıra neden saldırıyor?
Elbette, Sayın Özbakıra gücü yetmediği, etkisi altına alamadığı, seviyesiz yayınları ile yönlendiremediği, böyle bir gazetecilik anlayışının Hüseyin Özbakır nezdinde kabul görmediği için...
Hüseyin Özbakır, bu çirkin ve aşağılık yayınlara karşı bir hukukçunun, emekli bir başsavcının ve bir milletvekilinin davranması gerektiği gibi davranıyor.
Bu çirkin ve aşağılık yayınlara hukuk yolu ile cevap veriyor.

[*]

Peki, Ali Rıza Tığın, Hüseyin Özbakır ile derdi ne ?..
Aslında, Zonguldakta bu çirkin yayınlara prim vermeyen, çıkar sağlayamadığı, kendi fikrince yönlendiremediği herkesle derdi olan Ali Rıza Tığın, Hüseyin Özbakır ile derdi de aynı dert ama, aklınca yeldeğirmenleri ile savaşan donkişot pozlarında kendisini kahraman ilan etmeye çalışıyor.
Yalancı pehlivanlar gibi meydana çıkıp, esasen kendi zihniyetini, kendi karakter yapısını yansıtan safsatalarla, toplum vicdanını rahatsız eden ahlaksız suçlamalarla, sendikacı Hakkı Arslanın beyin kanamasından ölümüne neden olan özel hayata ilişkin yayınlarla kişilere, kurumlara ve topluma gözdağı vermeye çalışarak, sefil bir yayıncılık anlayışı sergilemeye devam ediyor.
Adamdaki (lafın gelişi) zihniyete bak !
Sayın Özbakırın, Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Başbakana, Sayın İçişleri Bakanına yakınlığı Ali Rıza Tığı rahatsız ediyor.
Sanki ona sorulacaktı, sanki ondan icazet alınacaktı.
Hüseyin Özbakırın, Ak Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı gibi, en üst düzeydeki siyasi görevlerden birine seçilmesi, Ali Rıza Tığı rahatsız ediyor.
Sanki ona sorulacaktı, sanki ondan icazet alınacaktı.
Şantajcı gazetecinin Hüseyin Özbakır takıntısı boşuna değil...
Çünkü, Hüseyin Özbakır, böyle bir gazetecinin çıkarlarına hizmet edecek ve onun şantaj dolu iftiralar içeren yayınlarına boyun eğecek bir milletvekili değil...

[*]

Zonguldakta kişileri, toplumu ve kurumları birbirine düşürmeye çalışan, sürekli olarak uydurma, mesnetsiz, delilsiz, belgesiz,  polemik ve sansanyon içeren yayınlarla varlığını devam ettirmek ve içine düştüğü çukurdan kurtulmak isteyen Ali Rıza Tığa, bu minval üzerine destek verenlerin de artık aklını başına alması gerekmiyor mu?
Çete davasından ceza almış bir sözde gazetecinin, asıl cezayı toplum vicdanından alma zamanı geldi de geçiyor bile...( Demir Medya)