10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti.
Algı konusunda basının üzerine büyük görev düştüğünü söyleyen Vali Bektaş, Zonguldaklı gazetecilerden memnun olduğunu belirterek: "Tüm gazetecilerimizin, çalışan, çalışmayan, perde arkasında olan gazetecilerimizin gününü kutluyoruz. Zonguldak’ta gördüğün şeylerden birisi, Zonguldak güne erken başlıyor. Saat 9’da ziyaret edelim dediklerinde dedim ki “ 9’da herkes uyanır mı? Herkes gelir mi?” ama hepiniz buradasınız. Mutlu oldum. Burada olduğunuz için de teşekkür ediyoruz. Gazetecilik, basın-yayın, iletişim araçları, birçok şeyin önüne geçiyor. Algı oluşturmak, algıyı yönetmek aslında başı başına bir iş. Günümüzde iletişim araçları, daha doğrusu her türlü iletişim araçları gelişmiş olmasına rağmen. Algı yanılmaları da olabiliyor. O konu, herkesi derinden etkileyen bir şey. Algıyı doğru oluşturmak, bu konuda gazetecilerin çok önemli bir rolü var. Bizde elimizden geldiği kadar toplumla diyoloğumuzu, bire bir de tutmaya çalışıyoruz ama yüze yüz, bire bir etkileşim biçimi değil. Mutlaka araya sizlerin girmesi gerekiyor. Sizlerin bu aracılığınızdan ve Zonguldak’taki kısa görev süresince memnunum. Bu böyle olması gerektiği şekilde devam edecek. Önemli olan her şeyi olduğu gibi vatandaşa ulaştırmak. Vatandaşın duygusunu da bize ulaştırmak. iyi yapıyorsunuz. Umarım bu iyilik devam eder. Sizin kaleminizden ve klavyenizden çıkan bir kelime, bazen birçok şeyden daha önemli olabiliyor. Klavyeleriniz, kalemlerinizi dikkatli kullanın. Gününüzü kutluyor. En kötü gününüz böyle olsun" dedi.
Turizm hakkında açıklama da bulunan Vali Bektaş: "Beneyce bir Mağaracılık yaptım. Oylat Mağarası’nı turizme açan, her şeyini baştan sona çözen kavgasını veren benim. Bu kadar mağaracılıkla uğraşmama rağmen, Zonguldak’a gelinceye kadar Gökgöl Mağarası’ndan haberim yoktu. Bu artık benim kabahatim midir, sizin kabahatini midir bilemem. Bizim de kabahatimiz var demek ki araştırmışız. Sizinde kabahatiniz var yani. Şuan üzüldüm. Mağara çok nitelikli bir mağara. İnsanı yormuyor. İnden koca bir dere akıyor. Ciddi bir derinliği var. Mağaracılıkta birçok özelliğin bir mağarada toplanması önemlidir. Bazı mağaralar vardır, bazı özellikleri çok iyidir. İnegöl’deki Oylat Mağarası’nın da bir kısmı özellikleri buradan daha iyi. Travertenler, sarkıtlar, dikitler falan daha zengin. Orası 750 metre, burası 800 küsür metre. Fakat orada mağaranın içinde bir dere akmıyor. Uzun yola giderken o kaya hareketlerini bütün detaylarıyla izleyebiliyorsunuz. Jeoloji Fakültesi öğrencileri için özel bir ders yeri. Mesela İnegöl’de o yoktu. Dolayısıyla burası zengin bir mağara. Bir mağaradan beklentileri ciddi anlamda karşılayabilen bir yer. Ama çok az duyulmuş. Yolun dibinde. Bu çok büyük bir şans. Arabadan iniyorsunuz hemen mağaraya giriyorsunuz. Zonguldak turizmde çok gelişmemiş. Fuarlara Zonguldak katılmıyor. 2 tane önemli duar var Türkiye’de. Birisi Emitt Fuarı var İstanbul’da. Dünya ölçeğinde turizm fuarlarından birisidir. Diğeri de Travel Turkey var İzmir’de. O da İstanbul kadar önemli olmasa da, önemli bir fuar. Ama oralarda bazı ilçeleri var. Onlar katılıyorlar. Çaycuma, Devrek falan onlar katılıyorlar. Zonguldak bütün olarak katılmıyor. Katılmamış oluyor. Turizm yavaş yavaş tutuyor. Safranbolu, Amasra ve Kastamonu’da ciddi turizm odağı olan yerler var. Bizim örneklerimiz var aslında. Zonguldak bu işin çok uzağında dışında değil. Orada da inanıyorum hak edilen yer alınır yani.'
