Şerafettin Turpcu, genç seçmene seslenerek, ülkenin, Cumhuriyetin, demokrasinin geleceği için mutlaka sandığa gitmelerini ‘tek adamlık sistemi’ne ‘hayır’ demelerini istedi. Söz konusu düzenlemedeki 18 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyan maddenin ilk defa oy kullanacak 1.5 milyon genç seçmenin gözüne şirin gözükmek ve dikkat dağıtmak amacıyla bilinçli hazırlandığını belirten Turpcu; “Bu oyuna gelmeyin” dedi.
“BU TUZAĞA DÜŞMEYİN”
Turpcu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gençlere yönelik çağrısını da hatırlatarak şunları söyledi; “Sevgili genç arkadaşlar. Pazar günü yapılacak parti değil rejim oylamasında ilk kez oy kullanacaksınız. Öncelikle sizlerden ricam hiçbir gerekçesiz sandığa gitmeniz. Bahse konu düzenlemedeki 18 yaşındakilere seçilme hakkı tanınmasına yönelik madde sizleri düşündüklerinden değil, sizleri etkilemek ve seçimin sonucuna etki etmek amacıyla hazırlanmış madde. Bu maddeyle sizlerin gözünde Parlamenter sistemden tek adamlık sistemine geçişteki sakıncaları maddeleri saklamak, her zaman gençlerin siyasette daha fazla yer bulmasını isteyen CHP’yi de gençlere karşıymış gibi göstermeye çalışıyorlar. Lütfen bu oyuna gelmeyelim.”
“ŞİMDİ BUNA EVET Mİ DİYECEKSİNİZ?”
“Sevgili genç arkadaşım. Bu ülkeyi sen yeşertecek, sen yaşatacak, sen koruyacaksın. Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı Mehmet Uçum; `Sessiz değil Halkımız gümbür gümbür bir Devrim yapıyor farkında mısınız? Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor` diye açıklamada bulundu. Şimdi sormak lazım, bu devleti kuran, bu halk değil miydi? Bahsettikleri o devrim Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, emperyalistlere ve onun yerli işbirlikçilerine karşı 1923te yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı, aleni bir şekilde Türkiye Cumhuriyetini yıkmayı hedeflediklerini itiraf ediyor. Şimdi buna evet mi diyeceksiniz?”
“CUMHURİYETİ ORTADAN KALDIRMA HAYALLERİNİ GENÇLER BOZACAK”
“Dertleri ülkenin geleceği değil, tek gayeleri her nasıl olursa olsun rejimin değiştirilmesi. Milliyetçi oylardan umudu kesince, direksiyonu federasyona kırdılar, oraya göz kırparak, referandum için medet umuyorlar. Nice evlatlarımız bu ülke için, toprak bütünlüğümüz için canından oldu. Kerkük’ü evet karşılığında Barzani`ye terk ettiler, hiç sesleri çıkmıyor. Büyük Ortadoğu Projesinde kendi paylarına düşen görevi titizlikle yerine getiriyorlar. Bu getirilmeye çalışılan sistem başkanlık sistem ülkemizin bölünme sürecini tetikleyecektir. Bu millet bağımsızlığını ve adını yedi düveli dize getirerek aldı. Türkiye Cumhuriyeti Devletini ortadan kaldırma ve tek adam rejimini kurma hayallerini bozacak tek şey ilk referandumda `hayır` demektir. O hayalleri bozacak olan siz gençlersiniz. Türkiye büyük bir ülkedir. Biz büyük bir halkız, güçlü bir milletiz. Gücümüzün kaynağı hiçbir şekilde tek bir kişi, merkez ya da kurum olamaz, gücümüzün kaynağı çalışma, dayanışma ve kucaklaşabilmemizdedir. Bu da ancak ortak akıl ve danışma-dayanışma kültürüyle olur. Referandumda oylayacağımız Anayasa değişikliği bütün bu ortak değerlerimizin yerine tek kişinin aklını ve gücünü yerleştirme, geri kalanı boş verme üzerine kurulu bir tek adam rejimi öngörüyor. Türkiye Büyük Millet Meclisinin adı var kendi yok. Bir sembolik meclis haline getiren, yasama, yürütme ve yargıyı tek kişinin emri altında toplayan bu rejimde demokrasiye yer yok. Bu Anayasa değişikliğinde, en temel sorunumuz olan terör, işsizlik ve geçim sıkıntısına çare olacak hiçbir çözüm önerisi de yok. Her dört gençten birisinin işsiz olduğu ülkemizde bütün gücümüzü, çabamızı, enerjimizi işsizliği çözmeye ayırmak yerine, yetki hırsıyla heba etmek doğru değil.”
BAŞKANIN PARTİSİNDEN OLMAYANA DEVLET KAPISI KAPANACAK
“Önerilen rejim; Cumhurbaşkanını, hem devlet başkanı hem de parti genel başkanı yaparak çift başlılığı devletin tepesinden başlayıp, valilere, kaymakamlara kadar yerleştirecek bir düzen getiriyor. Başkanın partisinden olmayana devletin kapısının kapanacağı bir farklı rejim kuruluyor. Oysa bizler; huzur, güven ve mutlu bir gelecek istiyoruz. Bunun yolu daha çok demokrasi, daha özgür bir Türkiyeden geçer. Gençlik bir ülkenin hem bugünü hem de geleceğidir. Düşüncelerin özgürce ifade edilemediği, herkesin korktuğu bir ülkenin, bugünü de geleceği de olamaz.”
“GENÇLERE GÜVENİYORUZ”
“Sorun kimin başkan olup olmayacağı sorunu değildir. Sorun kaderimizi kim olursa olsun tek kişinin eline bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız? sorunudur. Biz Hayır diyoruz. 17 Nisan günü de bu ülkede beraber yaşayacağız. Aramıza duvarlar örmeden, birbirimizi ötekileştirmeden, öfkeyi ve kavgayı büyütmeden, huzurlu, güvenli, geleceğe umutla baktığımız bir Türkiye istiyoruz. Gelin, siz de Hayır deyin. Ancak şunu da hiç unutmayın, tercihiniz ne olursa olsun sizler bu Cumhuriyetin geleceğisiniz ve bizler sizi seviyoruz.” İfadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 14 Nisan 2017, 08:06