Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Deniz Yavuzyılmaz; kaçak maden ocaklarında gerçekleşen iş cinayetleri ve güvencesiz çalışma ile ilgili TBMM’ye araştırma önergesi verdi. Kaçak ocaklarda çalışan yaklaşık bin kişinin resmi kurumlarda istihdam edilmesi ve kaçak ocakların kapatılamaması ile ilgili ihmali olanların da yargılanmasının önünü açmak için meclis araştırması talep eden Yavuzyılmaz’ın araştırma önergesine CHP’li milletvekilleri imzalarıyla destek verdi.
Yavuzyılmaz araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
Kaçak Ocak İşletmeleri Yaygın Olarak Sürdürülüyor!
“Türkiye Taşkömürü Kurumu’nca (TTK), Zonguldak Havzası genelinde her yıl yüzlerce kaçak maden ocağı tespiti yapıldığı, bu ocakların girişlerinin bir kısmının mühürlendiği, bir kısmının da patlatıldığı, bunlardan 2014 yılında 76 tanesi, 2015 yılında 85 tanesi, 2016 yılında 68 tanesi hakkında dava açıldığı görülmüştür. Rödevanslı saha ocaklarının yanı sıra kaçak ocak işletme faaliyetlerinin de yaygın bir şekilde sürdürülmekte olduğu ve önlenmediği anlaşılmaktadır.
2015 yılında TTK genelinde rödövansla işletilen sahalar ile bu sahalar içinde yer alan kaçak ocaklarda 12 adet ölümlü iş kazası olduğu, bunlardan 9 adedinin rödövanslı sahalarda, 3 adedinin kaçak ocaklarda meydana geldiği; 2016 yılında kaçak ocaklarda 2, rödövanslı sahalarda 1 ölümlü iş kazası olduğu, 1992-2016 yılları arasında rödövanslı sahalarda meydana gelen kazalarda 137 işçinin, kaçak ocaklarda meydana gelen kazalarda 119 işçinin öldüğü, yaralanma ile sonuçlanan kazalara ilişkin olarak da kaza ve yaralı sayısının tam olarak tespit edilmediği görülmüştür.”
Sayıştay Raporuna Atıfta Bulundu
“2016 TTK Sayıştay Denetim Raporu’na göre (sayfa 120); pek çok kaçak ocağın kime ait olduğu, kim tarafından işletildiği tespit edilememiş, tespit edilen galeri ve desendrelerin bir kısmının 1,5x1,5 kesitinde olduğu ve insan geçişine uygun olmadığı belirtirmiştir. Bunların yanı sıra kaçak ocakların büyük bir kısmının rödövansla işletilen sahaların içerisinde olduğu, saha içindeki ocakların büyük kısmının o sahayı işleten firmalar tarafından ihbar edildiği, ihbar edilen bu kaçak ocaklarda büyük çoğunlukla, kömür çıkartmaya yarayan herhangi bir alet edevat ekipmana, kömür çıkartan herhangi bir şahsa rastlanmadığı; buradan, kaçak ocağın terk edildiği andan sonra usulen ihbar edildiği, bilahare mühürlerinin sökülüp kaçak ocakların tekrar tekrar işletildiği tespitine yer verilmiştir.”
Kontrol Edilemeyen Ticari Faaliyet Olarak Sürüyor…
“Havzada çok sayıda kaçak ocak girişi mevcut olup bunların bir kısmı rödövansçı firmaların kontrolünde kimi zaman firma taşeronu olarak gösterilmektedir. Geçmişte, yani rödövans uygulamasına başlanmadan önce havzada münferiden gerçekleşen, havzanın rödövans uygulamasına başlamasından sonra ise bazı rödevansçı firmaların kaçak ocaklarda üretilen kömürü satın alması, taahhüt ettikleri üretimi çok daha düşük maliyetlerle gerçekleştirmek için kaçak ocaklara göz yumması, hatta sigortasız, düşük ücretli işçi ile genellikle aile içinde yapılan bu üretim şeklinin karşılıklı çıkar ilişkisi kurularak bir şekilde teşvik edilmesi ile üretilen kömürlerin tüketiciye ulaştırılmasının ardından iş münferit olmaktan çıkmış ve hesabı tam olarak yapılamayan, kontrol edilemeyen ticari bir faaliyet şekline dönerek üzerinden rant sağlanan bir yapı haline gelmiştir.”
Bu Durum Devlet Zaafı Olarak Algılanıyor!
“Havzada kaçak kömür üretiminin önlenememesinin nedenleri olarak; rödövansçı firmaların kaçak ocaklarda üretilen kömürü satın almaları ve bu kömür işi için sevk fişi sağlamaları, ayrıca Zonguldak ve civarı tüketicilerin ucuz olduğu gerekçesiyle bu kömüre olan talebi gösterilebilir. Bu durum kaçak ocakçıyı Pazar bulabilen üretici konumuna getirmiş ve böylece kömür kaçakçılığının geçmişteki münferit, ihtiyaca binaen, nispeten masum olma özelliğini kaybetmesine neden olmuştur.
Kaçak ve kayıt dışı kömür üretim ve satışının, yörede olağan sayılması ve genel kabul görmesi, önlenmemesinin bir diğer nedeni olmuş, devletin zaafı olarak algılanmaya başlanmıştır. Bu durum, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan sahalarda yapılan kayıt dışı kömür üretiminde, işsizlik nedeniyle çaresiz durumdaki insanların sosyal güvenlik ve can güvenliğinden yoksun, ilkel şartlarda çalıştırılmasına imkân sağlamaktadır.”
Kaçak Ocaklarda Çalışan İşçiler Resmi Kurumlarda İşe Alınmalıdır!
“Sosyal güvencesi olmayan bu kaçak ocak çalışanlarının ailelerinin de mağdur olduğu, il merkezinde yaklaşık 100 bin ton kaynağı belli olmayan kaçak kömürün satıldığı da bilinmektedir.
Kaçak ocak işletmelerinin varlık sebeplerinin tespiti ve ortadan kaldırılmasının, kaçak ocaklarda çalışan yaklaşık 1000 işçinin mesleki haklara sahip olarak iş güvenliğinin sağlandığı resmi kuruluşlarda istihdam edilmesinin, milli servetlerin kayıt dışı ticaretinin önlenmesinin, vatandaşlarımızın can sağlığı ve sosyal güvencelerinin temininin, kaçak ocakların kapanmamasında bir şekilde ihmali bulunan yetkililerin idari ve hukuki olarak soruşturulmasının önünü açmak için Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”
hemşehrim bu işlere fazla bulaşma yıllardır kaçak ocakların arkasında gerçekte kimler var herkes biliyor Maden yasasından dolayı devletten kdv kaçırmalk birde yasal durumda çok para gideceğinden kaçak çalıştırmayı bu şehrin altıda üstüde bizden sorulur diyenleri herkes hatmin eder bunlar öyleki her dönemde valiler ile didiir emniyet müdürleri ile didişir öyle değilmi