Ak Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, 16 Ekim Dünya Gıda Günü nedeni ile bir basın açıklaması yaptı.
Her yıl yaklaşık 6 milyon çocuk yetersiz beslenme veya açlık sebebiyle hayatını kaybettiğini belirten Özbakır, bu veriler, gıdanın ve beslenmenin ne derece hayati bir öneme sahip olduğunu çok açık bir şekilde gözler önüne serdiğini ifade etti.
Özbakır açıklamasında şöyle dedi:
“Ülkemizin de üyesi bulunduğu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün 1979 yılında yaptığı 20. konferansında 147 üye ülkenin ortak kararı ile her yıl 16 Ekim tarihi Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır.
Her yıl FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde, gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınarak küresel anlamda büyük önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Dünya Gıda Günü’nde; dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının gösterilmesi, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesi amaçlanmaktadır.
Günümüzde dünyada üretilen gıda maddeleri artan nüfusa yeterli olamamaktadır. Besin maddeleri üretiminin az olduğu yoksul ülkelerde; açlık ve yetersiz beslenme sorunu ortaya çıkmaktadır ki bu hepimizin ortak sorunudur.
Ülkeler ve uluslararası örgütler, iyi niyetli girişimler gerçekleştirseler de, açlık ve yetersiz beslenme tehlikesi, dünya gündemindeki öncelikli yerini korumaktadır. İnsanların açlıktan etkilenmediği bir dünyaya ulaşılması için tüm ülkeler konuya özen göstermeli, çalışmalar uluslararası düzeyde işbirliği ve dayanışma içinde yürütülmelidir. Türkiye, dünyanın ortak sorunlarının çözüme kavuşturulmasını amaçlayan çalışmalara etkin biçimde katılmayı ve katkı sağlamayı sürdürecektir.
Açlık ve yetersiz beslenmeye karşı savaşımda, gıda üretiminin yeterli düzeye çıkarılması ve kalitesinin yükseltilmesi, gıda güvenliğine önem verilerek, bireyin sağlığının korunması, kaynakların akılcı ve verimli kullanılması ve kaynaklarla üretim arasındaki dengenin sağlanması, bilinçli tüketimin özendirilmesi ve bireylerin tasarrufa yönlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Ülkemiz, kaynakları ve olanakları ile önemli üretim potansiyeline sahiptir. Doğal kaynakları koruyarak ve verimli kullanarak, gelişen teknolojiden ve üretim tekniklerinden yararlanarak artan nüfusun gıda gereksiniminin karşılanması, tarım politikalarının saptanmasında göz önünde bulundurulması gereken bir noktadır. Türkiyenin, tarımsal ürün yönünden kendi kendine yeten ülke konumunu sürdürmesi amacına yönelik olarak hükümetimiz çok önemli adımlar atmakta gıda üreticisinin desteklenmesi için gerekli önlemleri almaktadır.
Hükümetimizin aldığı önlemlerin yanı sıra; gıda sektöründe etkinlik gösteren firmaların, kaliteli hizmet anlayışını ön planda tutarak sağlıklı ürünler üretmeleri ve çevre değerlerini gözetmelerinin yanı sıra, üretici ve tüketicilerin bilinçlendirilmeleri de önemli bir zorunluluktur.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonuna göre, dünyada yaşayan her 100 kişiden 11i, yani yaklaşık 800 milyon insan yetersiz beslenmeyle karşı karşıyadır. Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan her 8 kişiden 1i yaşamını devam ettirmek için gerekli asgari gıdaya bile ulaşamamaktadır.
Özellikle Ortadoğu’da son yıllarda yaşanan olaylar sebebiyle; son yüzyılın en büyük göçleri yaşanmaktadır. Can ve mal güvenliği nedeniyle gerçekleşen bu göçler yoğunluğunu çocukların oluşturduğu binlerce insanı beslenme sorunu ile karşı karşıya getirmiştir. Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan milyonlarca mültecinin barınma ve sağlıklı beslenebilmeleri konularında devletimiz üzerine düşen görevi yerine getirmeye devam etmektedir.
Her yıl yaklaşık 6 milyon çocuk, yani günde 16 bin 500 çocuk yetersiz beslenme veya açlık sebebiyle hayatını kaybetmektedir. Bu veriler, gıdanın ve beslenmenin ne derece hayati bir öneme sahip olduğunu çok açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Aslında gıda üretimi konusunda herhangi bir sıkıntı bulunmamakla birlikte üretilen ürünlerin önemli bir kısmı gıda önlemlerinin alınmamasına bağlı olarak yok olmakta, besin maddelerinin özellikle de tahıl ürünlerinin büyük kısmı çöpe atılmaktadır.
Bizler de yapılan bu israfın önlenmesi için üstümüze düşen görevleri yapmalı, savurganlığın her türüne karşı çıkmalıyız. Açlıktan kaynaklanan ölümlerin olmadığı bir dünyaya erişmek için var gücümüzle gayret göstermemiz gerektiği düşüncesiyle “Dünya Gıda Günü”nü kutluyorum. “
Güncelleme Tarihi: 16 Ekim 2017, 13:09
